Paylaş
İnsan doğası gereği sosyal bir varlıktır. Ancak doğru iletişim yolunu kuramayan, anlaşılamayacağını düşünen kişiler, çoğu zaman konuşmaktan kaçınır. İstek ve arzularını dile getirmez, ihtiyaç ve beklentilerini erteler. Çabalasa da bu çabaların çoğu hayal kırıklığı ile sonuçlanır. Pek çok insan çevrelerinde ki kişilerle iletişime geçmekte zorlanıyor. Bunun birçok nedeni olabilir. Sağlıklı iletişim için gerekli adımları atamamak, çocukluktan gelen davranış motifleri ve alışkanlıklar bunlardan biridir. Sağlıklı iletişim kurma sanatını öğrenmek, pek çok sorunun üstesinden gelmenizde yardımcı olacaktır. Kolaylıkla uygulanabilir bir dizi kural sizlerle...
Dinleme sanatında ustalaşın: İletişim kurarken harika bir üslup ve ses tonuna sahip olmak avantaj gibi görünse de, sadece bunlara sahip olmak yeterli değildir. İletişimi güçlü kılan en önemli faktör dinleme sanatıdır. İyi bir dinleyici, iletişim kurduğu kişinin beden dili, el, yüz ifadeleri, ses tonu ve sessiz mesajlarına da dikkat eder. Dinlendiğini hisseden kişi kendini güvende hisseder, iletişim için gerekli olan karşılıklı saygıyı oluşturmayı sağlar.
Saygı duyun: İyi bir iletişim saygı duymaktan geçer. Karşınızda ki kişiye saygı duymak onu ve varlığını kabul etmek, önemli ve değerli olduğunu kabul etmek anlamı taşır. Her insan kendine has ve biriciktir ilkesinden yola çıkarak tüm insanlar saygıya değerdir. Dünyada tek bir beyin olmadığı gibi farklı düşünceler gökkuşağının renkleri gibidir. Bu gerçeği kabul edip karşınızda ki insanın bir birey olduğu hissettirilmelidir. Konuşma sırasında sözün kesilmemesi, konuşma bittikten sonra cümleye başlamak gerekmektedir. İki taraf arasında ki saygıyı korumak ilişkiyi güçlü kılacaktır.
Jest ve mimikleri kullanın: Sosyal bir bağlantı kurmada ve iletişimi kuvvetlendirmede sözel olmayan iletişim neredeyse hesaba katılmaz. Oysa çoğu zaman jest ve mimikler, göz temasının iyi ayarlanması mesajın içeriğinden çok daha önemlidir. Gözler, kaşlar ve yüzde ki minik çizgiler jestler ve mimikler olarak ilişkide samimiyete dönüşüyor. Eskileri atasözünde dediği gibi; “Bir kaş, bir göz gerisi söz.” demişler. Maskenin bir iletişim formu olarak yeniden anlam kazandığı şu günlerde; “Ne de olsa maske takıyoruz altından belli olmaz” demeden daha fazla jest ve mimikleri kullanmaya özen göstermeliyiz. Virüsten korunmamıza hizmet eden maskelerin değişen koşullarla birlikte nasıl bir kendini ifade etme biçimine dönüştüğünü hep birlikte göreceğiz.
Empati kurun: Kendinizi karşınızdakinin yerine koyarak, onun ne hissettiğini, ne düşündüğünü doğru olarak anladığınızı, olaylara onun bakış açısıyla baktığınızı hissettirin bunu destekleyecek söylemlerde bulunun. Empati kavramı karşımızda ki insanın ayakkabısını giymek gibidir. Bu anlamda kişiyi yargılamadan onun neden böyle davrandığını anladığımızı ona hissettirmektir. Bir anlamda dış dünyayı karşınızdaki kişinin penceresinden görmeye çalışmaktır. Kurulan bu empatik duygu iletişimi güçlü kılar ve böylece yaşadıklarına duyarlı olduğumuz algısıyla samimi ve güvenilir ortam oluşur.
Sandviç metodunu uygulayın: Karşınızdaki kişiye yönelik bir eleştiride bulunmak istediğinizde kullanabileceğiniz bir yöntemdir. Sandviç metodunu kısaca en basit haliyle açıklayacak olursak; söze, o kişi hakkında olumlu şeylerden bahsederek başlamak, daha sonra olumsuz geribildirimlerinizden bahsetmek, kapanışı ise tekrar olumlu ve geleceğe dair cesaretlendirici geribildirimlerle yapmaktır. Eleştiri bu şekilde yapılırsa eğer, karşı taraf savunmaya geçmek yerine gerçekten söylediklerinizi düşünür ve dikkate alır.
Olumlu yanlarını onaylayın: Onay gösteren ifadeler kullanmak karşınızdaki kişinin söylediklerini pekiştirir. “Sana katılıyorum” ya da “çok haklısın”, “seninle zaman geçirmeyi seviyorum” gibi ifadeler kullanabilirsiniz. Göreceksiniz olumlama yaptığınız bu davranışlar pekiştirilecektir.
Rica cümleleri kurun: İletişim kurarken, nezaket kurallarına dikkat etmek istediğiniz herhangi bir şeyi rica ederek “lütfen” ile ifade etmek iletişim kurarken sihirli sözcükler gibidir. Nazik insan, önce kendisine, sonra karşısındakine saygılı olmayı bilen kişidir. Çünkü ne kadar saygılı olursak, o kadar saygı görürüz.
Sabırlı olun: Sabrınızı ve sükunetinizi korumayı başarırsanız ilişkinizi daha kaliteli bir hale getirebilirsiniz.
Değiştirmeye çalışmayın, serbest bırakın ve olduğu gibi kabul edin: Bir insanı tamamıyla değiştirmeye çalışmak bir koyunu uçurmaya çalışmakla eş anlamlıdır. Sonuç olarak koyun uçmayacak; bu da onu rahatsız edecektir. Yapmanız gereken bireyin sahip olduğu değerleri ve olumlu yanlarını artırmak olmalıdır. Unutmayın ki insanları değiştirmek çok zordur birey ancak kendisi değişmek isterse ve farkındalığı oluşursa değişebilir. Ancak ortak bir dil oluşturulabilir ve ortak noktalar bulmaya çalışılabilir.
Hepimiz sevilmeyi ve kabullenilmeyi hak ediyoruz. Bunu anlamak ve uygulamak bizi yalnızca başkalarının gözünde değil, aynı zamanda kendi gözümüzde de daha iyi bir insan yapar. Anlaşılabildiğimiz ve sağlıklı iletişim sanatını öğrenebildiğimiz günlere….
Paylaş