Paylaş
7’den 70’e herkes bu değişikliklerle, içinde bulunduğumuz stres faktörleri ile başa çıkmayı öğreniyor. Hem hastalıkla ilgili kaygılı bir süreçte bir hem de normal rutinin dışında dört duvar arasında geçirilen bir yaşamın çiftler arasındaki ilişkileri de zorluyor.
Ne kadar süreceğini bilmediğimiz evlerimizde kaldığımız bu süreçte duygu durumu değişikliklerini ortaya dökmenin ve ilişki sorunlarımızı tartışmanın zamanı olmadığını bilmek son derece önemlidir. Bazı durumlarda çiftler arasındaki tartışmalar sadece can sıkıntısından bile doğabiliyor. Sosyal izolasyon yaşadığımız şu dönemde; iş stresinin de aynı zamanda eve taşınması ile birlikte online çalışma düzenine alışmak ve gündelik rutinlerin yeniden şekillenmesi ile birlikte belirsizlik durumu sonucunda kaygı oluşması oldukça normal. Özellikle de Türkiye ve dünyadaki gündemi takip ederken aldığımız her kötü haber sonucunda stres seviyemiz yükseliyor. Ölüm kaygısına kadar götürebilecek düzeyde bir kaygı, bizde geçmişte yaşadığımız travmaları tetikleyebiliyor. Yeterince sosyalleşemiyor olmak, sevdiklerinden uzakta olmak stresin reaksiyonlarını artıyor olacağından panik atak bozukluk, anksiyete kaygı bozukluğunu da beraberinde getiriyor.
Tartışmalar nelere sebep oluyor?
Kaygı yükseldiğinde yaşanan bütün semptomları çiftler şu dönemde ilişkileri arasında problem olarak yaşayabiliyor. Peki bu semptomlar nelerdir?
Unutulmamalıdır ki bu gibi durumlarda endişelerimiz arttığı için bağışıklık sistemimiz, zihinsel kapasitemizi ve ruh sağlığımız bozulmaya başlar.
Peki neler yapmalıyız?
Bu gibi durumlarda sesin yükselmesi veya tartışmalara yol açabilecek hassas konuları konuşmak gibi yaygın iletişim tuzaklarından kaçınmalıdırlar. Bu olağanüstü durumun farkında olarak birbirlerine her zamankinden daha fazla anlayış, ilgi, sevgi ve takdir göstermek için fırsatlar aramalılar ve birbirlerinin duygularına saygı göstererek destekleyici olmalılar. Bu süreci, umutlarını ve hayallerini geliştirmek ve ilişkilerini derinleştirmek için iyi bir fırsat olarak değerlendirme şansını da kaçırmamalılar. Peki evde küçük ama etkili olarak neler yapmalıyız?
Çok okuyun, çok sevin, iyi insan olmaya gayret edin. Sevgi çok büyük bir enerjidir, unutmayın.
Paylaş