Paylaş
Karantina sürecinde sokağa çıkma yasağının olduğu şu günlerde alışkanlıklarımızdan ve sosyal yaşantımızdan uzaklaşırken aslında içimizde ki 'ben'e yaklaşıyoruz. Kısacası kendi içsel yolculuğumuzu başlatıyoruz. Aslında yol içimizde başlıyor ve herkese kendi iç dünyasında mistik bir yolculuğa çıkma fırsatı tanıyor. Çünkü yoldayken her şeyden uzaklaşıp, kendimizle baş başa kalabiliyoruz. Küresel anlamda bir pandemi krizinin yaşandığı bu dönemde hepimiz ilk defa deneyimlediğimiz bir yolculuğa çıkıyoruz.
Bu deneyimi yaşam yolunda ki dirençlerden biri olarak görmek yerine yolculukta gördüklerimizle yeni bir bakış açısı kazanmak olarak düşünebiliriz. Yolculuklar düşüncelerimizi değiştirmek ve yeni bir bakış açısı kazanmak için harika fırsatlardır. Kaygı ve stres seviyemizin artması çok doğal ve beklenen bir sonuç. Peki, bütün bu stres faktörleri hayatımızda iken ve evlerimizde gönüllü karantina sürecinde vaktimizi daha efektif nasıl geçirebiliriz?
Evde kalınan sürede neler yapılabiliriz?
Günü planlayarak organize edin: Öncelikle güne başlarken o günü organize etmek çok önemli. Karantina süreci öncesi hepimizin belirli rutinleri vardı. Ancak bu rutinler şu anda değişmiş durumda. Günü programlı ve planlı yaşamak güvenlik ve öngörülebilirlik duygusu sağladığından, rutin oluşturmanıza yardımcı olur ve kaygılarınızı azaltır. Sabah uyanır uyanmaz bugün neler yapmam gerekiyor diye kendinize sorun ve bunu planlayın.
Özel biriyle randevunuz varmış gibi öz bakımınıza dikkat edin: Bugünün ne kadar özel bir gün olduğunun farkına varın bugün kendinizle randevunuz var, sevdiklerinizle ailenizle bir arada olmak özel bir gün olması için yeterli olduğunun farkına varın. Daha sonrasında öz bakımınıza dikkat ederek gece uyurken giydiğiniz kıyafetle güne devam etmemeye özen gösterin. Normal zamanda ne yapıyorsak düzeni bozmadan aynı şekilde devam etmek çok önemli.
Sağlıklı beslenmenize dikkat edin: Kendinize bir iyilik yapın, sağlıklı beslenme düzeninize dikkat edin. Örneğin kahvaltımızı güzel bir şekilde yaparak güne başlayabilir, normalde 3 öğün besleniyorsak yine aynı şekilde devam ettirmeye çalışabiliriz.
Online etkinlikleri takip edebilirsiniz: Birçok müze, orkestra gösterileri ve kültür-sanat etkinlikleri online olarak çalışmalarını sürdürüyor. Bu etkinlikleri web sitelerinden ya da sosyal medyadan takip edin. Her gün için bir etkinlik belirleyebilir ya da almak istediğiniz bir eğitimi online olarak alabilirsiniz. Böylece kendinizi geliştirdiğinizi hissedecek ve bu his size iyi gelecektir.
Hobi edinebilirsiniz: Yapmak isteyip ertelediğiniz her şeyi bu süreçte gündeminize taşıyabilirsiniz. Yeni bir dil ile tanışabilirsiniz, yeni bir enstrüman çalmayı öğrenebilirsiniz. Resim, origami, kaligrafi, filografi gibi el becerilerini kullanabileceğiniz bir alan belirlemek hem stresinizi azaltacak hem de olumsuz otomatik düşüncelere zaman ayırmanıza engel olacaktır.
Felaketçi senaryolarınızla baş edebilirsiniz: Aklınıza gelen sizi rahatsız eden olumsuz düşünceleri ve felaketçi senaryolarınızı bir kağıda yazın. Kendinize gün içerisinde bunları düşünmek için zaman ayırın ve gün içerisinde aklınıza geldiğinde sadece belirlediğiniz o saatte düşünmek için erteleyin ve kendinize verdiğiniz bu söze sadık kalın. Belirlediğiniz bu sürede düşünün, kabullenin ve farkına varın.
Evde spor yapın: Egzersizi evinize taşımak için güzel bir fırsat. İnternet üzerinden ulaşabileceğiniz birçok uzman ve videolarıyla doğru şekilde kendinize yatırım yapabilirsiniz. Hatta bunu, ailece yapabileceğiniz keyifli bir zaman dilimi haline getirebilirsiniz. Sabah saatlerinde belirlenecek ortak bir saatte herkes spor kıyafetlerini giyip günlük egzersiz için hazır olabilir.
Kitap okuma saati: Evde bolca vakit geçirdiğimiz bugünlerde ailece belirlenecek ortak bir vakitte kitap okuma saati yapmak harika bir başlangıç olacaktır.
Çocuklu aileler hijyen ve tuvalet temizliği eğitimi verebilir: Evde kalınan süreçte yine çocuklara tuvalet, banyo, hijyen temizliğinin önemini daha iyi anlatabilirler. Teknoloji zehirlenmesi yaşamayın. Çocuğunuz evde oyalansın diye süresiz bilgisayarla telefonla iç içe olmasına müsaade etmeyin. Olabildiğince süreli vermeye devam edin. Çocukların gelişim özelliklerine uygun ince motor kaba motor gelişimine uygun çalışmalar yapılabilirsiniz. Beraber mutfakta vakit geçirebilir, kek, kurabiye, börek yapıp çay saati veya piknik yapabilirsiniz.
Oyuncaklarda eleme yapabilir ve düzenleyebilirsiniz: Hazır evdeyken oyuncak yığınlarını azaltmak ve düzenlemek için yeteri kadar vaktiniz var. Onun fikirlerini alarak, kararlarına saygı duyarak odasını düzenlemeler yapabilirsiniz. “Çok oyuncak, az yaratıcılık’ demektir. Bu düzenleme çocuğunuzun zihnine yeni yaratıcı fikirler düşürebilir.
Çocuklara yaşına uygun ev içi sorumluluklar verebilirsiniz: Sorumluluk bilincinin kazandırılma süreci evden başlar. 2-3 yaş grubu çocuklar için oyuncaklarını toplamak, 4-5 yaş çocukları için sofra kurmaya yardım etmek, 6-7 yaş çocukları için yatağını toplamak, toz almak, bitkileri sulamak, 8-9 yaş çocukları için yemek hazırlamaya yardım etmek verilebilecek sorumluluklar olabilir.
Unutmayalım ki yaşadığımız bu zorlu günler geçici. Önlemlerimizi alalım, evde kalmaya devam edelim, hayatı yuvamıza sığdıralım. Yapabileceklerimizi planlayalım ve gerçekleştirmeye başlayalım. Hem bedenimize hem de zihnimize iyi bakalım. Umudumuzu kaybetmeyelim. Evimizi mutluluk üçgenine çevirelim. Herkese sağlıklı günler diliyorum.
Paylaş