Paylaş
Kadın rolüne yüklenen anlamlar gerçekleştirilmesi beklenen görevler hatta fiziksel anlamda ideal ve gerçek dışı bir beden imgesi kadınların psikolojik olarak ruh sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Sosyal medya kadınların yansıttıkları kimlikleri hem de bedenleri ile ilgili algılarını sürekli manipüle eden bir araç haline dönüşmüş durumda. Özellikle sosyal medyada geçirilen zamanın artması ile birlikte ışıltılı ekranda gördüğünüz ve parmaklarınızın ucunda akıp giden hayatlarla ve oradaki hayatlarla kendimizi ister istemez kıyaslamaya başlıyoruz. Bu kıyaslama beraberinde mutsuzluk ve ruhsal çöküntüyü de beraberinde getiriyor. Günlük yaşamda bireyler, özellikle de kadınlar bedenin olması gerektiği düşünülen ideal şekline dair normlara, medya aracılığı ile açık veya örtük bir şekilde maruz kalmaktadır.
Gerçekçi olmayan sözde ideal güzel algısının vücut memnuniyetsizliğine derin bir hüzün mutsuzluğa neden olduğunu araştırmalar göstermektedir. İdeal beden bir kadının kendi bedenini sevmesidir. Ancak o zaman bir kadın kendi kimliğini inşaa edebilir. Fakat bu kendini sevmek konusu günümüzde sosyal medyanın da körüklemiş olduğu bir narsizmden uzak değerlendirilmelidir. Kendini sevmek kendini beğenmişlik ile karıştırılmamalıdır. Gölde kendine hayran bakan bir Narkisos hayranlığı ya da beğenisi değildir. Dış görünüşten ve dış faktörlerden uzak bir sevgiden bahsediyoruz öz benliği sevmek ve kabullenmekten.
Her toplum, farklı desenlerde farklı elbiseleri ve kombinleri uygun görür. Zamanın ve toplumun şartları itibariyle giydiği bu elbisenin kalıbı ve rengi de farklılaşır. Moritanya da evlilik çağına gelmiş bir kadınsanız 60 kilonun üstünde olmak evlenmek için ilk şart olarak kabul edilir. Bu toplumda şişman bir kadınsanız şanslısınız, en güzel ve en makbul siz sayılıyorsunuz. Fakat zayıfsanız daha çok yemeye zorlanıyorsanız. Zayıf bir kadınsanız yiyecek alamayacak kadar fakir olarak kabul edilip toplumdan dışlanıyorsunuz. Dolayısıyla bireyin cinsiyet değerlerinin, bir kültür motifini üzerinde taşıdığını söyleyebiliriz. Günümüz toplumlarında çekicilik, zayıflık kavramıyla özdeşmiş durumdadır. Ancak geçmişte bu durumun tam tersi olduğu ve 1950’li yılların başında Marilyn Monroe gibi çok da zayıf olmayan kadınların ilgi çektiği bilinmektedir.
Toplumun kadından beklentisi
Toplumların kadından beklentisi hem ev hem iş yerinde aktif rol alması ve bu dengeyi sağlayabilmesidir ancak bu her zaman mümkün olmayabilir, böyle durumlarda ne yazık ki kadınlar psikolojik şiddete maruz kalabilmektedir. Örneğin çalışan bir kadının ev işlerinin çocuk bakımının sadece kendisinden beklenmesi durumunda kendisini yetersiz hissedebilir. Öz bakımına zaman ayıramayabilir. Toplumsal yapı, ailenin bütünlüğünü sağlamada kadına aktif bir rol vermektedir. Buda kadınların omuzlarına ciddi anlamda yük yüklemektedir. Bu çerçevede tarihten günümüze gelen “Yuvayı dişi kuş yapar” atasözü, aile içerisinde kadının rolünü ve önemini ifade etmektedir. Buna karşılık erkeğin sorumluluk, koruyuculuk ve hâkimiyet gibi toplumsal rolleri ve görevleri kabul görmüş ve benimsenmiştir. Bunlar yazılı olmayan ancak sözlü kurallar olarak toplum tarafından bilinç altımıza nakış gibi işlenmiştir.
Beden diliyle ben buradayım demek
Zaman içerisinde beden algısına dair trendler değişse de aslında herkesin ideal beden ölçüsünde olması fikri gerçek dışıdır. Bu nedenle kişiler dış görünüşleriyle ilişkili birtakım olumsuz düşünceler geliştirmeye başlar. Bu gibi durumların sonucunda da kişi toplumdan kendini soyutlayabilir, depresyona girebilir, lüzumsuz estetik ameliyatlarına başvurabilir. Daha fazla zayıflamaya çalışmak daha güzel olmak için yarışmak hatta bıçak altına yatmak aslında beden diliyle ben buradayım demektir. Fark edilmediğini yeterince sevilmediğini hisseden bireylerde bu tarz bir bilişsel çarpıtmalar gelişebilir.
Bu yorucu maratona bir mola verin ve kendi içinizde ki sizi keşfetmek adına bir yolculuğa çıkın. Kendi içinize yapacağınız bu yolculuk sırasında keşfetmeniz gereken, size destek sağlayacak bazı gerçekler var.
Kendini sevmeli ve dış görünüşünüzle barışmanın yolları;
Kendinizi sevmeyi keşfedin, her gün kendinizde beğendiğiniz 5 özelliği yazın, kendinizle pozitif bir ilişki kurmanın güçlü ve onaylanmış bir yoludur.
Kendinizle yalnız zaman geçirin, yalnız zaman geçirmek herkes için farklı bir şey ifade edebilir: meditasyon yapmak, banyo yapmak, kitap okumak, bir bardak kahve içmek kısacası kendinizle zaman geçirmek kendinizi dinlemek için güzel bir fırsattır.
Gerçekten iyi olduğunuz ve ilerleyebileceğiniz bir alan bulun. İlginizi çeken bu şeyi hayatınızın rutinine oturtun. Resim yapmak, yoga veya dans dersleri almak olabilir.
Aktif olun; düzenli olarak egzersiz yapın. Böylelikle vücudunuz endorfin salgılar, daha iyi hissedersiniz ve mutluluk seviyeniz yükselir
Geçmişinle barışın: Geçmişinden gelen her ne olursa olsun ( aile, köken, ekonomik- etnik-dini özellikler vs.) tümünü kabul edin. Geçmişi arkanızda bırakın. Sizi üzen insanları affedin. Geçmişinizden dolayı İnsanların sizi yargılamasına veya suçlamasına izin vermeyin. Siz sadece kendi davranışlarınızdan sorumlusunuz. Bir insanın kendisiyle barışmasının ilk yolu geçmişi ve kökeniyle barışmasıdır.
Kendinizle barışın: Fiziksel özellikleriniz, ekonomik düzeyiniz, eğitiminiz vb. tüm niteliklerinizi önce kabul edin sonra da onları sahiplenin. Onlar sizsiniz, sizin hayatta ki görünmez bağlarınız. Beğenmediklerinizi de kabul edin.
Herkes tarafından sevilmek ve ilgi görmek düşüncesinden vazgeçin. Sizi herkes değil, sadece sizi siz olduğunuz için kabul edecekler tarafından sevilmeye bırakın.
Koşulsuz şartsız sevin. Sizi koşullu seven, koşullu değer verenler için fedakârlıklarınızı azaltın.
Size kendinizi değersiz hissettiren şeylerden uzaklaşın. Değersizlik duygusu doğuştan gelmez, başka insanların bize karşı davranışları ile oluşur.
Yaşadığınız anda kalın nasıl hissettiğinizi anlamak, kendinizi sevmeniz için güçlü bir süreçtir.
Hatayı kabul etmeyi, özür dilemeyi sıklaştırın. Beklentilerinizi söylemeye başlayın. Bunları yaptığınızda sömürülmeyeceğinizi ve değersizleşmeyeceğinizi önce kabul edin.
Yukarıdaki tüm egzersizler kendinizle barışmanız ve kendinizi sevmeniz konusunda atacağınız faydalı adımlar olacaktır. Unutmayın ki, kendinizi sevmenin en iyi yolu, kendinize karşı nazik olmaktır.
Paylaş