Paylaş
Sözleri Ümit Yaşar Oğuzcan'ın şiirinden alınan, bestesi Timur Selçuk'a ait olan bu şarkıda ayrılıktan, unutmak zorunda olmaktan, kederin önünde sonunda teselli bulmasından ve derinde kalan sızıdan bahseder. Aylardan şubat olunca ve ortalıkta kalpler uçuşunca ben de bu yazımı kalbi kırıklara adamak istedim.
İlişkiler söz konusu olunca genelde pek çok insan bir peri masalı hayali kurma eğilimindedir (Daldan dala konanlara bakmayın, onlarda bağlanma korkusu var o ayrı bir yazı konusu). İlişki içinde karşısındakini idealize etmeyle başlayan süreç sağlıksız bağlanmaya ve hatta çoğunlukla karşısındakiyle özdeşleşmeye evrilir. Onun dediği gibi olma, onun istediklerini yapma, hatta onun sevdiklerini sevme... Kişi artık yaşamının merkezine kendini koymak yerine partnerini yerleştirmiş durumdadır veeee karşı taraftan gelen ayrılık talebi bir bomba gibi düştüğünde, işte o yaratılan hayali peri masalı artık bir karabasana dönmüştür.
Ayrılık acısı bu beklenmedik kayıptan gelir, bazen aylarca bazen yıllarca sürer. Aslında acının ana kaynağı giden kişinin yokluğundan ziyade, alışkanlıklar, partnere yüklenen anlamlar ve hayali bağın kopmasının yarattığı boşluktur. Bu noktada fiziksel ayrılık gerçekleşmesine rağmen birey psikolojik olarak ayrılamamıştır. Bu durumda, hayali bağı devam ettirme çabası genelde ayrılan partneri sosyal medyada takip etme, tekrar iletişim kurma çabası, aslında hala sevildiğine dair öyküler yaratma ya da sözde intikam alma şeklinde dışa vurur kendini. Burada asıl amaç baş edilemeyen acıyı bastırmaya çalışmaktır. Kişinin gerçek ve tek ihtiyacı psikolojik olarak da ayrılmayı yaşayabilmesidir.
Peki ne yapmalı?
Öncelikle eski ilişkideki roller gözden geçirilmeli, ilişkiye kimin hangi duygusal yatırımı yaptığının muhasebesi çıkarılmalıdır. Geçmişte tekrarlayan patternlerin ( desen ) ne olduğunu fark edebilmek de çok önemlidir. Tabii ki bu mahsuplaşma kolay değildir ama gereklidir. Kişinin karşısındakinin değişeceğini ve ilişkinin hayal ettiği masala dönüşeceğini düşünme yanılgısını bırakması da çok önemlidir zira kangren olan kol ancak kesilir.
Ayrılık sonrası bireyin, kendi yasını daha sağlıklı tutması için kendine alan yaratması, bunu sağlıklı yollardan ifade etmesi, kendi gücünü kazanmaya odaklanması çok önemlidir. Ayrılık süreci kişi eğer kendine sağlıklı bir şekilde ayna tutup ilişkideki rolünü anlamaya odaklanır, hangi ihtiyaçlarının onu bağlı ya da bağımlı hale getirdiğini fark eder, partner seçiminin altında yatan mekanizmaları çözmeye odaklanırsa, onun için ruhsal olarak güçlenip gelişmesine, farkındalık ve iç görü kazanmasına vesile olacaktır.
Paylaş