Sen Olsan Seninle Arkadaş Olur Musun?
Hiç kendinize bu çok önemli soruyu ya da benzeri soruları sordunuz mu? Şöyle bir dışarıya çıkıp nasıl göründüğünüze, ailenize, arkadaşlarınıza, sevdiklerinize, hayvanlara ya da doğaya olan davranışlarınıza uzaktan bir baktınız mı? Ne kadar samimi veya samimiyetsiz, uzak ya da yakın, eğlenceli veya sıkıcı, bencil ya da özverili, sevgi ya da nefret dolu, anlayışlı veya anlayışsızsınız?
Eğer "Bu güne kadar bu şekilde düşünmemiştim" diyorsanız bir düşünün ve bazı soruları kendinize bir sorun bakalım!
Ben olsam benimle arkadaş olur muyum?
Ben olsam benimle çalışır mıyım?
Ben olsam benimle tatile gider miyim?
Ben olsam benimle evlenir miyim?
Ben olsam benimle konuşur muyum?
Bunlar ve bunlara benzer pek çok önemli soruyu kendinize sorun. Çok samimi bir şekilde bu soruları cevaplayın. Bu soru cevap sürecinde yalnız olacağınız ve ne sizi yargılayacak ne de haklı çıkartacak bir destekçiniz olmayacağından, kendi kendinize bahane üretme üzerine zihninizin hazırladığı cevapları değil, objektif olarak doğru olan cevapları vermenin yolu kısaltacağı bilincinde olmanın önemini farkedin. Verdiğiniz cevaplar olumlu ya da olumsuz olsa da bir kağıda yazın ve yazdıklarınızı okuyun. Sonra olumlu cevaplarınızla mutlu olurken ve hatta onları da daha iyi bir noktaya getirebileceğinizi rahatça görürken, olumsuzları da olumluya çevirebilmek için içten bir isteğiniz olup olmadığına dikkatle bakın. İstemediğiniz cevapları aldığınız konuları iyice bir düşünün. Bu davranışları size başka biri gösteriyor olsa o kişiyle görüşmek ister misiniz, istemez misiniz? Karşınızdaki kişinin yerine kendinizi koyarak cevaplayın. Büyük ihtimalle size katiyen yapılmasını istemeyeceğiniz bu davranışları sergileyerek aslında insanlarla aranıza mesafeler koyanın, negatif diyaloglara maruz kalanın, insanları kendinden uzaklaştıranın çoğunlukla tek sorumlusunun aslında siz olduğunuzu çok kısa bir zamanda anlayacaksınız.
Karşılaştığınız tablo sizi ürkütmesin. En azından bu farkındalık itibari ile aynı şekilde davranmayacağınızı ve en kısa zamanda empati kurarak ve bazı davranış değişiklikleri ile bunları değiştirebileceğinizi bileceksiniz.
İstemek başarmanın yarısı derler ya, yarısından da fazlası aslında. Ama unutmayın ki değişim, kendi kendinizde değişmesini istediğiniz şeyleri fark edip dış etkenlerden bağımsız değişmeye karar verip çaba harcamaya başladığınız anda başlar. Başkası için değişmek, sadece belli süre kontrollü davranmaktan başka bir şey değildir. Bu kontrol uzun zaman devam edemeyeceğinden kısa bir zaman sonra kaçınılmaz son gelir ve her şey yine eskiye döner. Bu sebeple hayatta kimse için değişmeye çalışmayın. Çünkü bu her iki taraf için de hem zorlu bir süreç hem de sonuca bakıldığında her zaman zaman kaybı olur. Kendinizde olmasından hoşlanmadığınız davranış şekillerini kendinize yakıştırdıklarınız ile değiştirmeye niyetiniz varsa böyle bir sürece girin.
Sonuç olarak dürüstçe ve samimi bir şekilde eksik ya da hatalarınızı görüp kabullendiyseniz ve değişime hazırsanız hayatınızda daha önceki dönemlerden çok farklı ve çok daha iyi bir döneme girmek üzere olduğunuza emin olabilirsiniz. Artık hayatınızın kontrolünü ele alabilirsiniz. Üstelik yapmanız gereken çok fazla şey de yok! Sadece empati kurun ve kendinize, olay ve durumlara dışarıdan bakın. Artık her şeyi çok daha farklı göreceksiniz.
Bükre İkizer
INSTAGRAM: Bükre İkizer