Paylaş
‘Aman süt ürünlerine dikkat asit oranı yüksek, mümkün olduğunca tüketmeyin.’ Tahıl tüketimi kabuklarındaki toksik sebebi ile cıssss oldu. Et ve et ürünleri zaten yıllardır en çok kırmızı alarm alan yiyecekler ve kala kala bir sebze meyveye kalmıştık ki onlar da ağır ilaçlanmalardan nasibini alarak yiyecek listemizden boynu bükük bir şekilde ayrılmak zorunda kaldılar.
Gibi gibi onlarca diyalog her gün etrafımızda kırmızı sirenler halinde dönüp duruyorlar. Bir de tabii yeni moda yiyecekler var. Kinoa, chia tohumu, matcha çayı, siyah pirinç, avokado, yulaf ezmesi gibi. E bunlara da bizim metabolizmamız alışık değil. Peki şimdi biz ne yiyeceğiz? Ya çok acilen uzay filmlerinde gördüğümüz gibi haplar üretilmesi lazım ya da bitkiler gibi fotosentez yoluyla yaşamaya adapte olma konusunda biraz daha ciddi adımlar atmamız lazım.
Bu kadar kaos haline gelen yeme içme mevzuunda bence biraz rahatlamamız şart. Sakin olun. Onu yeme bunu yeme ölürsünler yüzünden neredeyse yaşıyorken açlıktan öleceğiz. Tabii bu her bulduğumuzu yiyelim ya da yazılan ve konuşulanların hepsi yalan demek değil. Dikkat etmek şartıyla mevsimine göre beslenmek, her şeyden belli oranda tüketmek, paketli gıda tüketimini en aza indirmek ve mümkün olduğunca az şeker tüketmekle bu konuya net bir çözüm bulunana kadar hayatta kalmaya bakacağız. Mümkün olduğunca iyi kalori – kötü kalori seçerek, sporla vücudumuzu destekleyip, pozitifte kalma sürelerini uzatmaya çalışarak geçinip gideceğiz. Bizi aşağı çeken insanlardan uzak durup, hayvanlara, doğaya ve kendimize döneceğiz ki yaşarken ölmeyelim.
Bükre İkizer
INSTAGRAM: Bükre İkizer
Paylaş