Paylaş
Halsizlik, kırgınlık, boğaz ağrısı, baş ağrısı, burun akıntısı gibi şikayetlerde ciddi artış olduğunun sanırım herkes farkında. Evet kışa girmek istemiyoruz, direniyoruz, giyinmiyoruz, inatla t-shirtle geziyoruz ama gerçekleri artık hızlıca kabullenmemiz lazım çünkü ciddi ciddi Kasım’a girdik. Önümüzdeki ay Aralık. Hani o yılın en son ve hatta yılbaşını getiren ayı. Yani kışın ta kendisi. Ne kadar hızlı kışa olan direncimizi bir kenara bırakıp mevsimle barışma yoluna girersek o kadar sağlıklı ve mutlu oluruz. Dolayısı ile hasta olmamak, depresyona girmemek, karanlık bir ruh haline bürünmemek için yapabileceğimiz birçok şey var.
Öncelikle ‘üşümüyorum’ yalanından kurtulmak sureti ile üzerinize sizi gerçekten sıcak tutan bir şeyler giyin. Ayaklarınızı, belinizi ve boynunuzu korumaya alın. Kalın bir mont ya da kaban giymeden artık evden çıkmayın. Giyinin yani.
Baktınız halsizlik, yorgunluk, hasta olma hali var sıcak banyo yapın, ayaklarınıza krem sürüp sıcak çoraplarınızı giyin. Sıcak su torbanızı ayaklarınızın altına alın, hırkanızı da giyin ve keyfinize bakın.
Çeşit çeşit şahane kış çaylarından için. Hatta vaktiniz varsa bu çayları evde kendiniz yapın.
C vitamini tüketiminizi arttırın. Sadece portakalı değil, bol miktarda C vitamini içeren kivi, greyfurt, siyah frenk üzümü, maydanoz, kırmızı biber, limon ve karnabahar gibi besinleri yiyecek listenize ekleyin.
Saçlarınızı kurutmadan bırakın dışarı çıkmayı evde bile oturmayın. Saçı ıslak kalan kişi hastalığı bile bile çağırıyor demektir. Islak saçın baş ağrısı, saç derisinde acı ve hassasiyet, boğaz ağrısı ve devamlı üşüme gibi etkileri diğer zararlı etkilerinden sadece bir kaçı.
Evinizi çok fazla ısıtmayın, çok fazla da soğuk olmasın, normal ısılarda kalmaya özen gösterin. İç mekan dış mekan geçişlerinde dikkatli olun. Gün içinde ısı değişimi olan ortamlarda bulunduğunuzu göz önünde bulundurup sıcak geldiğinde çıkartıp üşüdüğünüzde giyebileceğiniz türden hırka, yelek, ceket gibi parçalarla kıyafetlerinizi tamamlayın.
Enerjinizi ve motivasyonunuzu yükseltecek iç mekan organizasyonları yapın ve değişik etkinliklere katılın. Üşenmeyin, evden çıkın. Tamam kapalı mekanlarda sıcak ve keyifli yerlerde bulunun ama evden çıkın. Havanız değişsin. Devamlı dışarıda program yapın demek değil tabii ki bu. Eviniz de arkadaşlarınızı ağırlayın, kahve saatlerinizi birlikte geçireceğiniz sevdikleriniz arayın, battaniye altında film seansları düzenleyin, hatta birbirinize kitap okuyun.
‘Ay kış geldi’ moduna girip sporunuzu bırakmayın ve yeme alışkanlıklarınızı değiştirmeyin. Kilo almak sizi depresyona sürükler, kilo vermenin ne kadar zor olduğunu unutmayın. Çünkü çok değil, birkaç ay sonra bir bakacaksınız ki yine yaz gelmiş. Bedeninize, ruhunuza ve kendinize mevsim değişti diye zarar vermeyin.
Tabii bir de benim gibi kışın göbeğinde hemen hemen her gün dondurma yemeyin. Bu kış çok güzel ve sağlıklı geçecek, buna inanın.
INSTAGRAM: Bükre İkizer
Paylaş