Paylaş
Şirin, güzel, temiz ve dingin olmasıyla ün salan bu minik sahil kasabasında yaz en muhteşem haliyle devam ediyor. Plajları ve civarındaki çok sayıda antik kent sebebi ile de büyük bir kitlenin dikkatini çeken bu minik ilçe, ne yazık ki her yıl önceki yıllara oranla daha çok kalabalıklaşıyor ve betonlaşma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor. Tatil için bölgeyi ziyaret eden kitlenin değişmesinin olumsuz etkileri yaz kış orada yaşayan ilçe halkının konuştuğu tek konu diyebiliriz. Son dönemlerde artan yoğun talebin sonucunda geçen yıllara oranla daha pahalı, gürültülü, stresli, kalabalık olduğunu eskiden beri oraya gidenler hemen gözlemleyebiliyorlar. Bütün bu negatif etkenlere rağmen hala güzelliğinden bir şey kaybetmeyen Kaş, değerli bir pırlanta gibi ışıldamaya ve tatilcileri kendine mıknatıs gibi çekmeye devam ediyor.
Kaş Merkez, Kaputaş, Büyük Çakıl, Küçük Çakıl, Limanağzı gibi farklı plajları, Xanthos, Antiphellos, Tysse, Apollonia, Kyaenai, İsinda antik kentleri, başta Mavi Mağara olmak üzere çok sayıda mağarası, tabii ki göz nuru Kekova’sı, kırk beş dakika uzaklıktaki Saklıkent’i, hemen yanı başındaki Kalkan’ı, kırk kilometrelik mesafede bulunan Noel Baba’nın doğduğu yer olarak bilinen Demre’si ve sadece iki kilometre mesafedeki Yunan komşusu Meis Adası ile tarihin, denizin, eğlencenin, kültürün ve doğanın kalbi.
An itibari ile hala denize girebileceğiniz gibi, kafa dinleme, kitap okuma, araba ile değişik yerlere yol alma, yakınlardaki tarihi ya da doğa ile iç içe mekanlara takılma aktivitelerine dalış, tekne turları, paraşüt ve doğa yürüyüşlerini de eklerseniz şahane zamanlarınıza yenilerini eklemeniz an meselesi.
Farklı lezzetlere ulaşabileceğiniz hem eski hem de yeni açılan restoranları, kahve içip etrafı izleyip rahatça zaman geçirebileceğiniz kahvecileri, eğlencenin minik mekanlarındaki güzel müzikleri, el emeği yapılan takı, aksesuar ve kıyafetleri ile ile her yaşa her zevke hitap eden Kaş’ı kışa girmeden bir görün derim.
INSTAGRAM: Bükre İkizer
Paylaş