Paylaş
Sürecin uzamasıyla da mutfaklarda geçirilen zaman dilimi de çok ciddi oranda arttı. Toplum olarak zaten yemek yapmaya ve yemeye yetenekli olduğumuzdan yemek yapmayı sevenlerin bu performanslarını mutlulukla karşılıyor, yedikçe yiyoruz. Yemekler iştahla yendikçe ve övgüyle taçlanan aşçılıkları onlara iyi hissettirdikçe yemek yapmayı sevenlerin de mutfakta bütün maharetlerini sergileme isteği artıyor. Ailece film seansları, akşam yemekleri, çayın yanına yapılan tatlılar ve kekler, hep birlikte sabah kahvaltıları derken herkesin günlük aldığı besin miktarında ciddi bir artış oldu.
Kekler, börekler, değişik değişik tarifler mideleri şenlendirirken gözden kaçırdığımız önemli bir nokta var. Evden zaten çıkamıyoruz. Günlük hareket oranımız normale göre çok daha fazla düştü. Spor salonları kapandığı için spor yapamıyoruz. Hem sağlık (hastalıktan korunmak) için evde kalın uyarıları yapıldığı, hem de havanın hala soğuk olmasından kaynaklı sebeplerden yürüyüş bile yapamıyoruz. Dolayısı ile içinde bulunduğumuz bu süreçte bizi ciddi hazla mutlu eden yemek yeme eylemi çok kısa süre içinde kilo almış olma mutsuzluğuna dönüşerek gündeme oturmaya hazırlanıyor.
Derhal durumun ciddiyetini fark edip, mutfaklardan çıkma ve kendimizi oyalayacak bambaşka meşgaleler bulma konusunda harekete geçmeliyiz. Bu demek değil ki ‘aman hiçbir şey yemeyin, ya da diyet yapın’. Aman sakın diyet yapmayın. Özellikle bu günlerde bağışıklık sistemlerimizin zayıflamasına izin vermememiz gerektiği konusunda hem fikiriz. Ancak dengeli beslenme kuralına uymak kaydı ile. Yeterinden fazla besin alınmaması gerekliğinin zaten günlük hayatlarımız devam ederken de bilincindeydik. Aynı bilinci devam ettirerek beslenme alışkanlıklarımıza sahip çıkmamız şu an çok daha önemli. Kalori oranı yüksek besinlerden olabildiğince uzak durup iyi kalori almak, yani besleyici ve faydalı besinlerle az miktarlarda beslenmeye özen göstermek ilk hedefimiz olmalı. Dolayısı ile az çeşit, sağlıklı içerik, küçük porsiyonlar ve birbirimize manevi destek vermemiz şart.
Acıkmadan yemeyin.
Porsiyonlarınızı mümkün olduğunca küçültün.
Yaşamak için yiyin, yemek için yaşamayın.
Canınız sıkıldıkça mutfağa gidip atıştırmayın.
Meyve, kuruyemiş ve içeceklere dikkat. Nasıl kilo aldığınızı bile anlayamazsınız.
Bol su için.
Mümkün olduğunca hareket etmeye ve evde yapılabilecek egzersizlerden faydalanmaya bakın.
Yemek için değil yememek için birbirinizi teşvik edin.
Bu geçici bir süreç unutmayın.
Paylaş