Belirsizlikle Nasıl Başa Çıkacağız?

Belirsizlik en çok kaygıya neden olan sebeplerden biri. Herhangi bir durumun kötü dahi olsa öngörülür olması insanları belirsizlikte kalmaya göre çok daha fazla rahatlatıyor. Belirsizlikle başa çıkabilmek hatta belirsizlikte kalabilmek gerçekten zor ve ciddi farkındalık ve teslimiyet gerektiren bir özellik. Uygulanması da maalesef ki hiç söylendiği kadar kolay değil. Ancak belirsizlikle başa çıkmayı öğrenmek ve bunu sürdürülebilir kılmak mümkün.

Haberin Devamı

İnsanoğlu günümüzde medeniyetle, teknolojinin gelişmesiyle, hesaplamalarla ve deneyimlerle neredeyse her şeyi kontrol edebildiğini, ön görebildiğini ve birçok şeye karar verebildiğini düşünüyor. Ki öyle de oluyor gibiydi. Ama özellikle bu günlerde hep birlikte gördük ki o kadar da her şeyi bilemeyebiliyormuşuz. Hesaplar, planlar, ön görüler ve hatta önlemler bile yetersiz kalabiliyormuş. Hiç aklımıza gelmeyen, beklemediğimiz, ön göremediğimiz, çaresiz hissettiğimiz hatta evden bile çıkamadığımız bu günlerde çok büyük bir tekamülün eşiğinde bütün Dünya olarak toplandık birbirimize bakıyoruz. Tam olarak çözümü bile henüz bulunmayan bir virüs hayatı durma noktasına getirdi. Elimiz kolumuz bağlı neler olup bittiğini anlamaya çalışıyoruz. Ve bu sürecin uzamasıyla gerilip, birbirimize sarıp, ufak hesaplarla kafa yürütmeye çabalıyoruz. Ancak tam bu noktada öğrenmemiz gereken en önemli konuyu gözden kaçırmamamız lazım. Sakin olmayı ve sürece teslim olmayı. Henüz olmamış hiçbir şey için kaygılanmamakla işe başlayıp, elimizden gelen bütün özeni göstermekten başka bir seçeneğimiz yok.

Haberin Devamı

Sinirlenmek, gerilmek, tepki göstermek, sızlanmak içinde bulunulan bu süreci değiştirmediği gibi hem kendimizi hem de etrafımızdakileri negatif etkilemekten başka hiçbir işe yaramıyor. Biliyorum ‘söylemesi kolay’ diyorsunuz ama söylemesi hiç te kolay değil. Yaşaması ise zordan da öte. Ama an itibari ile yapmamız gereken tek şey sakinleşmeye odaklanmak. Her ne olacaksa hepimize olacak. Dolayısı ile yalnız değilsiniz. Ve her zaman her şey biz ne yaparsak yapalım olması gerektiği gibi olduğundan, yine öyle olmaya devam edecek.

Peki bizler ne yapacağız?

Önce kendimize sonra çevremizdeki sevdiğimiz sevmediğimiz herkese anlayış ve hoş görü ile yaklaşacağız. Alınması gereken bütün önlemleri alıp birlik olarak bu sorunla savaşmaya tüm gücümüzle devam edeceğiz. Üretmeye odaklanacağız. Aynı evin içinde bulunduğumuz insanlara ilk önce saygı gösterip özel alanlarına müdahale etmeyeceğiz. Çocukları ve yaşlıları ruhsal ve fiziksel şiddetten koruyacağız. Hayvanları gözetip besleyeceğiz. Bu negatif durumdan doğru çıkarım yapacak insanlara ve doğaya nasıl haksızlık ettiğimizi fark edip bunları tekrarlamamak üzerine çalışmalar yapacağız. Yani sorumluluğu hep birlikte üstleneceğiz. Hayatın aslında sevgi, aşk, ilgi, özen ve manevi değerler üzerine kurulu olduğunu hatırlayacak, bunları geri kazanmak için yapmamız gereken şeyleri belirleyip harekete geçeceğiz. Yapmamamız gerekenleri ise tamamen hayatımızdan çıkartacağız. Bu süreci lehimize nasıl çevirebiliriz? Nasıl daha iyi insanlar olabiliriz? Dünya’yı daha yaşanır nasıl yapabiliriz? diye düşüneceğiz. Sakince kendimize dönüp, elimizden gelen her şeyle bu olayın bizlere anlatmak istediği mesaja odaklanıp kendimizi iyileştirmeye başlayacağız ki yeni hayat tertemiz ve güvenle önümüze serilsin.

Haberin Devamı

Evet biliyorum yazması kolay. Ama yapılması da mümkün şeylerden bahsediyorum. Zor evet ama bir yerden başlamak lazım. Artık bahane bulacak ya da geçiştirecek noktayı geçtik. Gerçeklerle yüzleşip, sorumluluğu alıp yola çıkma zamanı.

Değişim bireyden başlar.

Sen değişirsen çevren değişir, Dünya değişir.

Değiş ki, her şey değişsin!

Güzel günler kapıda…

Yazarın Tüm Yazıları