Paylaş
Bize aşk'ı sembolize eden hep "Kalp" olmamış mıdır? Sevdiklerimizi gördüğümüzde kalbimizin hızlı ve güçlü atması, ona tepki vermesi aşkın kalbimizde yer aldığının bir kanıtıydı bizim için. Bundandır duvarlara, ağaçlara, kağıtlara kalbi resmedişimiz…
Aşkı anlatıp da beyinden bahsetmemek olmaz. Aşkın kaynağı ve sebebi olan, biçimini, sürekliliğini sağlayan beyindir. İşte tam da bu yüzden, aşık olan tek organ beyindi her zaman… Aşk, kalp ile ilgili bir duygu değildi ve diğer bütün duygular gibi, aşk da sadece beyinde meydana geliyordu.
Yani aşk; 'Beyinde başlayıp beyinde bitiyordu." 2500 sene önce Hipokrat da söylemişti ya hani duyguların beyinden doğduğunu. İşte tam da bu yüzden her zaman kalp değil, bazen de beyin kırılırdı.
Ve aşk; hayatlarının benzer aşamalarında ruhsal olarak yaralanan iki bireyi birleştiren ve kişisel gelişimlerini devam ettirebilmelerinde, onları onarmak için sunulan bir şifa gibiydi. Çünkü ilişkilerimizde incinir ve yine ilişkilerimizde onarılırdık her defasında… Çünkü içimizdeki çocuk ancak bu yakın ilişki ile iyileşeceğine, sarıp sarmalanacağına inanırdı.
Belki de diyorsunuz ki 'hiç aklıma bile gelmiyor artık' ya da 'yok yok etkisi geçti'... O halde nedendir bu tekrar eden döngüler… Bir tesadüf müdür aynı senaryoyu farklı kişilerle yaşıyor olmanız? Kişiler değişir ama senaryo hep aynıdır...
Her birey çocukluk yaralarını saracak eşler arar. Yani bilinçli karar verdiğimizi sanarak seçtiğimiz eşler bu yarım kalan ihtiyaçları tamamlayacak şekilde bilinçdışı düzeyde seçilir. Ama unutmayın ki bir kadını ya da erkeği olmadığı kişi için severseniz, olduğu kişi için terk edersiniz...
Erotik enerjinizi aktardığınız yerden bulursunuz tüm karşılıkları… Şefkatle yoğurduğunuz kalbiniz acı vermeye başlar bir süre sonra. Çünkü şefkatin olduğu yerde şehvete yer yoktur ve 'Şehvetsiz Sevgi Acı Verir.'
Şefkate değil merhamete yer verin...
Aşkın ömrü vardır ama sevgi...!
Sevgi, önemsemek, ilgi göstermektir. Saygı duymak, anlayış göstermek, sorumluluk hissetmek, yakınlık duymak, sıcaklık hissetmek, benimsemektir. İnsanın doğasında bulunan, yaşamı renklendiren ve anlamlandıran en güzel özelliklerinden birisidir sevgi. Sevginin bütünleştirici yönü vardır. Bu bütünleşmenin temel özelliği hem kendini hem karşıdakini olabildiğince ihmal etmemesi, eksilten değil çoğaltan olmasıdır. Sevgi bir kalkan gibidir; sarıp sarmalar, iyileştirir, korur.
Ve bir gün, birini sevmenin buna değip değmediğini merak edersen kendine şunu sor. Zamanda geriye gidebilseydim, her şeyi tekrar yapabilseydim, yapar mıydım? O kişiyi seçer miydim, o umudu seçer miydim, incineceğim zamanlar olacağını bilerek?
Paylaş