Paylaş
Antik çağlara kadar uzanan bir tarihi olan Urla Ege Bölgesi'nin en güzel tatil beldeleri arasında yer alıyor.
Tarihi dokusunu ve bakirliğini korumayı başarmış küçük köyleri, sakinliği ve tertemiz deniziyle huzur öncelikli ve doğal tatil sevenler için harika bir destinasyon olacaktır.
Urla’ya bağlı beldeler; Çeşmealtı, Özbek, Kuşçular, Demircili, Gülbahçe, İçmeler ve Kalabak’tır.
Urla’nın en bilindik özelliklerinden biri de Türkiye’de en çok enginar üretilen yeri olmasıdır. Her sene Nisan ayında Uluslararası Enginar Festivali düzenleniyor. Festival kapsamında dondurmadan, kokorece, boyozdan detoks içeceğine, midyeden suşiye kadar pek çok yiyecek enginarla yapılıyor. Karadeniz’in hamsisi misali, Urla’nın enginarı envai çeşit yemeğe evrilebilir diyorlar adeta. O dönemde giderseniz enginarın hasını alıp dönersiniz.
Ayrıca 14 Ağustos her yıl Urla’da Geleneksel Bağ bozumu Şenliği olarak kutlanıyor.
Gezilecek Yerler:
Klazomeai Antik Kenti
Urla’nın Antik Çağ’daki ismi ‘’Klazomenai’’ Dolayısıyla Klazomeai Antik Kenti de Urla’da gezilecek yerler arasında ilk sırada geliyor. (Kent, Antik Çağ’da özellikle zeytinyağı üretimiyle önemli bir ticaret merkezi olmuştur.)
Sanat Sokağı & Malgaca Pazarı
Urla’nın merkezinde yer alan Sanat Sokağı biraz Alaçatı’yı andırır şekilde sağlı sollu dükkanlar, konsept kafeler, kitapçılar, seramik atölyeleri, antikacılar, el yapımı ürün satan mağazalarla dolu renkli ve şirin bir yer. Sanat Sokağı’ndan Malgacı Pazarı’na uzun bir yürüyüş yaparak Urla merkezinin havasını tam olarak soluyabilirsiniz.
Sanat Sokağı’nda yer alan Hiç Lokanta / Hiç Tadım Atölyesi üçgen şeklinde ekşi maya ekmekleri ve nefis zeytinyağları iyi ve az malzeme ile hazırlanmış sade ve doyurucu tabaklarıyla çok bir mekan.
Ayrıca ‘’İrmik Hanım Patisserie’’ nin dondurması, pastaları, ekleri, acıbadem kurabiyesi, ‘’Fırın Vourla’’ nın pastaları, kekleri, brownie’leri birbirinden güzel soğuk içicekleri, ortamı, renkli iç dekorasyonu sizi renkli ve keyifli bir dünyanın içine sokuyor.
Fırın Vourla’nın pastanesi dışında bir de restoranı var. Şuan sahil kısmına taşıyorlar dükkanı. O yüzden ben gidemedim. Urla Güveci, dana bonfilesi, levreği ve profiterolu çok beğeniliyor. Çok özel bir yer Fırın Vourla, keşfedilmeyi fazlasıyla hak ediyor.
Malgaca Pazarı da bakkal, terzi, manav gibi günlük ihtiyaçlara yönelik dükkanlarla dolu aynı zamanda doğal ürünlerin güzelliği ve çeşitliliğine hayran bırakan bir yer. ‘’Mal Kaça?’’ dan geliyor adı.
Malgacı Pazarı’nın karşısında Urlanın meşhur esnaf lokantası olan ‘’Beğendik Abi’’ var. Öğle saatlerinde uğrarsanız kurdukları dev tezgahta sundukları midyeli lahana dolması, enginar kalbinde servis edilen yoğurtlu şevketi bostan, kuzu etli arap saçı, keşkek gibi geleneksel Ege yemeklerinden ve mekanın meşhur güvecinden yiyebilirsiniz. Hemen bitişiğinde yer alan ‘’Ömre Bedel Lokantası’’ nda da nefis Ege mezeleri ve sıcak yemekleri bulabilirsiniz.
Biraz ilerisinde yer alan ‘’Şafak Lokantası’’ da yine yerel halkın da çok sevdiği başarılı bir esnaf lokantası. Şafak Lokantası’nın hemen bitişiğinde yer alan ‘’Konal Taş Fırın’’ da uğramanız gereken yerler arasında. Sokakta bir anda burnunuza mis gibi ekmek kokusu geliyorsan bilin ki ‘’Köprü Başı Odun Ekmeği’’ nin önünden geçiyorsunuz. O kadar tatlı bir dükkan ki fotoğrafını çekmeden edemiyorsunuz. Eski tip bir ekmek fırını. Minik ve sevimli bir yer.
Malgaca Pazarı’nın içindeki ‘’Cafe 14 m2’’ nin Enginar Tatlısı, ‘’Lale Katmer’’ in sahibi Yıldız Hanım’ın Ege usulü katmeri ve çi böreği muhakkak denenmeli zira Urla halkının favori mekanları oluyor kendileri…
Malgaca Pazarı’nın bittiği yerde Sanat Sokağı başlıyor. Dolayısıyla aslında bu iki mıntıka birbiriyle bir bütün sayılabilir. İkisini de boydan boya yarım saatte gezmek mümkün.
Urla Bağ Yolu
Antik çağlardan bu yana 6000 yıllık şarap geçmişi olan Urla’nın Toscana’ya benzer bir havası var. Birbirinden farklı tadım deneyimleri yaşayabileceğiniz butik üreticilerin bir araya gelerek oluşturduğu ‘’Bağ Yolu Projesi’’ bölgeye büyük değer katıyor. Projeye dahil olan üreticilerin (şuan beş üretici var) tesislerinde hem tadım yapıyor hem de baş döndüren Urla bağ manzaralarıyla huzur buluyorsunuz.
Şaraba ve üretimine ilginiz varsa Urlice, Urla, Mozaik, Mmg ve Usca Şarapçılığa ait mahzenleri gezebilirsiniz. Tüm tesisler aynı yol üzerinde birbirlerine 15-20 dakika uzaklıkta bulunuyor. Ben ‘’Usca Wines’’ dan pek bir keyif aldım. Ortam çok güzel ve dingindi, bağ manzarası büyülüyordu. Bu bölgeyi de gezmenizi öneririm.
Vino Locale’ye Yemek Deneyimi…
Türkiye’nin Toscana’sı Urla ise, tipik İtalyan Trattoria’sı da Vino Locale diyebilirim. Bağları gezdiğiniz bir gün muhakkak bu restoranda yemek yemelisiniz. Yemyeşil bir bahçe içerisindeki eski bir Urla evinde inanılmaz güzel ve özel lezzetler sunan şık ve romantik bir mekan. Genç çift Seray ve Ozan Kumbasar tarafından açılan bir aile restoranı. Ozan Bey aynı zamanda mutfağın şefi.
Bağ yollarında konaklayacak bir otel ararsanız ‘’Manej’’ e bakabilirsiniz. Bağ yollarının arasında, yemyeşil kocaman bir bahçe içerisinde oda kahvaltı olarak hizmet veren sıra dışı bir Urla oteli Manej. Sabah kahvaltısı tamamen doğal ve bahçeden ürünlerinden oluşuyor. Sesten uzak, huzur veren, cennet gibi bir yer.
Karantina Adası
Adından da anlaşılacağı gibi eski zamanlarda kolera, veba ve cüzzam gibi hastalıklardan korunmak amacıyla gidilen bir adaymış burası.
Necati Cumalı Kültür ve Anı Evi
Yazar Necati Cumalı’nın büyüdüğü ve eşi ile bir süre yaşadığı taş evi müze haline getirilmiş. Urla Merkezinde yer alıyor. Aldığı ödüller, plaketler, film afişleri ve kişisel eşyaları da burada sergileniyor. Hafta içi her gün 08:00 – 18:00 saatleri arasında ziyarete açık.
Yaklaşık 40 kilometrelik bir kıyı şeridine sahip. Kıyılarının hepsi de plaj şeklinde; güneşlenmeye, yüzmeye uygun. Tabiki denizi tertemiz. Yemyeşil çam ormanları ve mis gibi bir havası var. İzmir merkezine 35 km uzaklıkta yer alıyor.
Güvendik Tepesi
Gün batımı veya gün doğumu manzarasını izlemek için harika bir adres.
Urla İskele
Urla’nın iskele kısmında çok iyi deniz ürünleri ve balıklar yiyebileceğiniz restoranlar buluyor. En bilinenleri Yengeç, 1923 Çapa Balık ve İskele restoranları. Biz bir akşam Yengeç’te bir akşam da 1923 Çapa Balık’ta yedik. İkisi de çok güzeldi.
‘’Yengeç Restaurant’’: Avrupa’nın sahil şeritlerinde yer alan salaş balıkçılar vardır ya, işte tam da öyle bir yerdi. Tabiki onlardan çok daha zengin bir yemek yelpazesine sahip. Ülkemizin lezzet zenginliği zaten nerede var ki... Her gün 45 çeşit ara sıcak ve 130 çeşit meze çıkartıyorlar. Klasik ürünler dışında kendi imza meze ve ara sıcaklarıyla ön plana çıkan, taze balıklarıyla da sevilen bir Urla balıkçısı burası. Urla’ya gelirseniz muhakkak uğramanız gereken bir yer. Geleli neler denediğime: Bademli Şevketi Bostan, Cevizli Kabak Kavurma, Maydonoz Salatası, Elmalı Pancar (çiğden yapılıyor), Enginar Salatası (çiğden yapılıyor), Patlıcan Dövme (sütten yapılıyor), Avokadolu, Girit Kabağı (fesleğenli), Kadayıflı Somon (safran, peynir, krema soslu), Köz Patlıcanlı Karides (mozzarella peynirli), Ballı Kalamar. Hepsi birbirinden lezzetliydi.
Urla İskele’de yer alan Yengeç Balık güzel bir deniz manzarasına sahip. Mekanın aurası ve ambiyansı da çok hoş..
‘’1923 Çapa Balık Restaurant’’: Taze balıkları, Ege usulü geniş meze seçenekleri, zengin Ege otları ve kendilerine özgü yaratıcı ara sıcaklarıyla gerçekten başarılı bir Urla restoranı. Deniz kenarında, tertemiz ve keyifli bir yer. Üst katı da beş odalı bir otel aynı zamanda. Burada da yediğim tüm ara sıcaklar, mezeler ve balıklar çok lezzetliydi.
Od Urla’da yemek deneyimi…
Urla’da atlanmaması gereken bir yer Od Urla. Avrupa köylerini andıran yollardan geçerek ulaşıyorsunuz buraya.
Zeytin ağaçlarıyla dolu bahçesi, yere kadar inen cam kapıları, yüksek tavanlı iç mekanı, içerideki odun fırınlı geniş açık mutfağı, mermerden yapılma dev şef masası ve vadi manzarasına bakan güzel terası ile çok şık ve güzel bir restoran. Yazın geniş bahçesinde, zeytin ağaçlarının altında servis yapıyorlar.
Mekanın biraz ilerisinde şık bir otelleri de bulunuyor. Od Urla’da uzun bir akşam yemeği yedikten sonra araba kullanmak istemezseniz burada konaklayabilirsiniz. Sabah kahvaltısı da ayrıca şahane oluyor.
Od Urla deneyimli şef Osman Sezener’e ait. Şef ve ekibi zeytinyağlarını ve ekşi maya ekmeklerini de burada yapıyor.
(Osman Sezener, İzmir’in senelerdir değişmeyen pizza adresi Pizza Venedik’in ve kardeşi Melodi Sezener’le birlikte kurdukları Venedik Catering’in sahibi.)
Taze mevsimlik balıklar, etler ve sebzelerden oluşan bir menüsü var. El yapımı tabakları, şık sunumları, yüksek servis kalitesiyle de insanı gerçekten hayran bırakıyor. Burayı mutlaka deneyimlemelisiniz.
Özbek Köyü Akın’ın Yeri
Urla’nın en iyi balıkçılarından biri olan Akın’ın Yeri Özbek Köyü’nde yer alıyor. Mutlaka gidilmesi gereken yerlerden…
Yorgo Seferis Hotel
Urla’da İskele tarafında bulunan 200 yıllık butik bir taş otel. Ayrıca içinde restoran bar ve kafesi var. Canlı müzik oluyor. Ortamı ambiyansı da çok keyifli. Bir akşam mutlaka uğrayın derim.
Mitera 1905
112 yıllık Rum taş konağı hem bir otel hem de keyifli bahçesinde güzel lezzetler sunan bir restoran. Keşfedilmesi gereken bir yer. Bir brunch veya akşam yemeği için deneyebilirsiniz.
Urla’da gidebileceğiniz diğer mekanlar:
Meksika Restoranı: Da’s Cantina
İyi bir pizza: Paletto
Urla Pier Batis’in Kahvesi
Urla’da Konaklama:
1870 TAŞ KONAK URLA
Adından da anlaşılacağı gibi 1870’li yıllardan günümüze kadar gelebilmiş ve birçok anıya ev sahipliği yapmış bir taş konak yıllar sonra tarihi dokusu ve içindeki yaşanmışlığı bozulmadan şık ve konforlu bir otel haline getirilmiş.
150 yıllık bir yapıyı olabildiğince tarihi karakterini koruyarak restore etmişler. Urla’nın tam merkezinde yer alan 1870’s Taş Konak Hotel mimari yapısı ve dekorasyonuyla adeta bir müzeyi andırıyor. Otelin bir ruhu var; o zamanların atmosferini yaşatacak en küçük ayrıntıyı bile atlamamışlar.
Odaların isimlerini bir dönem Urla’da yaşamış, insanlık tarihinde iz bırakmış, beş farklı isme itafen koymuşlar. ‘’Anaxagoras, Büyük İskender, Necati Cumalı, Prenses Ulice ve Yorgo Seferis.’’
1870’s Taş Konak’ın sunduğu Hatay kahvaltısı ve yemekleri de oldukça başarılı.
Ulaşım:
Ben Alaçatı’dan Urla’ya gitmek, Urla içinde gezmek, Urla’dan Foça’ya geçmek ve Foça’dan da tekrar havaalanına dönmek için özel VİP araçlar kullanmayı tercih ettim.
Araç kiralamak yerine bu yola gittim bu sefer. Zira pandemi dolayısıyla araç kiralamalar da biraz zorlaşmış durumda. Aracı sadece havaalanından teslim alabiliyor ve oraya bırakabiliyorsunuz.
Paylaş