Paylaş
Fethiye Muğlaya bağlı olan mavinin elli tonunu görebileceğiniz ve oldukça büyük bir ilçe. Güneşin altında saatlerce yatmaktan yada Çeşme, Bodrum gibi eğlence hayatının ağırlıkta olduğu yazlık yerlerde hep aynı şekil tatil yapmaktan sıkılanlar için daha eğlenceli, aktif, dinamik ve heyecanlı bir rota. Burada boş duracak vakit yok. Aktivite çok. İnsanın tekrar tekrar gitmesi için pek çok sebep sunuyor. Bu yönleriyle turizmde bir dünya markası olmayı hak ediyor bence.
Eylül ayında da bir başka güzel Fethiye. Daha dingin ve Türk misafirlerin azaldığı daha çok yabancı turistlerin tatil yapmak için geldiği bir bölge. Burada sezon Kasım ayının sonuna kadar devam ediyor.
Biz de Dalyan’dan başlayıp Fethiye ve Antalya’ya kadar uzanan kapsamlı bir rota çizdik kendimize. İstanbul’dan bir saatlik uçuşla Dalaman’a vardık. Buradan yarım saatlik bir araba yolculuğuyla Dalyan’a ulaştık. Yeşilin maviyle buluştuğu masal gibi bir kasabayla Akdeniz turumuza başlamış olduk böylece.
Dalyan Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı.
Köyceğiz Gölü ile Akdeniz’i birleştiren kanal üzerinde yer alıyor.
Coğrafi olarak Akdeniz Bölgesi’nde yer alıyor.
Fethiye ve Marmaris arasında konumlanan, yemyeşil ormanlara, tertemiz denize ve tarihi bir dokuya sahip olan bir tatil beldesi.
Etrafı dağlarla çevrili olduğundan rüzgara karşı korunaklı ve Akdeniz iklimine sahip. Bu nedenle deniz sezonu da erken açılıyor burada; nisandan kasım ayına kadar denize girebiliyorsunuz.
Dalyan balık tuzağı anlamına geliyor.
İsmini de Dalyan çayı üzerinde bulunan dalyanlardan almış.
Dalyan’da konaklamak için tercih ettiğimiz otel: Dalyan Bungalow & Restaurant oldu.
Doğanın içinde inşa edilmiş bungalow odalarda, mis gibi bir havada, huzur dolu bir ortamda, sihirli bir tatil deneyimi oldu bizim için. Bungalow odalarının yanı sıra camping’ciler için de Çadır & Karavan Alanı bulunuyor. Sabahları nehir kenarında nefis bir organik kahvaltı sunuyor. Deniz mahsülleri ağırlıklı bir alakart restoranı da var. Bungalow odada kalmak istemeyen veya kalabalık bir grupla tatil yapanlar için hemen yan kısmında bulunan kiralık villalarda da konaklanabiliyor. Biz orada da konakladık, Dalyan’ın meşhur Kral Kaya Mezarları’nı gören, bahçesinde yüzme havuzu olan ve altı odası bulunan rahat bir villaydı. Bu sene tatillerimde otellerin yanı sıra villaları da tercih etmeye başladım. Gerçekten büyük rahatlık sunuyor.
Dalyan’da yapılacaklar:
Dalyan’da görülmesi gereken yegane yerler: İztuzu Plajı ve Kral mezarları ile ünlü Kaunos Antik Kenti’dir.
Şifalı suları ve çamur banyoları da meşhurdur.
Sultaniye Kaplıca’sına uğrayıp termal sulara girebilirsiniz.
Güzellik ve gençlik iksiri olduğuna inanılan çamur banyosunu da yapmak gerek. Çamuru en az 45 dakika vücutta beklettiğiniz taktirde kırışıklıkları geçirdiğine ve insanı on yaş gençleştirdiğine inanılıyor.
Dalyan’a 12 km uzaklıktaki İztuzu Plajı’na Dalyan’dan kalkan tekneler yada araçla gidebiliyorsunuz.
5 km uzunluğundaki ‘’İztuzu Plajı’’ caretta carettaların doğal yumurtlama alanı olduğundan koruma altında bulunuyor.
Kaplumbağaların zarar görmemesi için sadece belli noktalarda denize girilebiliyor.
Dalyan’da tekne turuna da çıkabilirsiniz. Ekincik mağarası, Mavi Mağara ve koyları görebilir denize girebilirsiniz. Yüzmek için İztuzu Plajı’nın yanı sıra Ekincik Koyu, Aşı Plajı, Kargıcak Koyu’na da gidebilirsiniz.
Kaunos Antik Kenti Dalyan Nehri’nin karşı yakasında bulunuyor. Tekneyle rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Burada Kral kaya mezarları, akropol ve Roma Hamamı gibi tarihi yapıları bir arada görebilirsiniz. Kral Kaya mezarları özellikle çok ilgi çekici. Koca kayaların arasına incelikle ve büyük bir işçilikle oya gibi işlenmiş kral mezarları Dalyan nehrini tepeden izliyor. Eski inanışa göre insanın mezarı ne kadar yüksekte olursa o kadar tanrıya yakın olurmuş ve o yüzden kayalara kazılırmış kralların ve önemli insanların mezarları.. Kaunos'luların bu muhteşem eseri Dalyan'ın "Türkiye Tanıtım filmlerinde de sık sık görüldüğü üzere" en önemli simgelerinden birisi haline gelmiş. "Krallar yüksekten bakar." Dalyan'ı yüksekten izleyen kaya mezarlarının binlerce yıl önce hangi teknik kullanılarak yapılabildikleri hala anlaşılamıyor. Hangi aletler kullanılarak o kayalar oyulabilmiş hayret verici doğrusu...Bunlar yapılırken, sadece mezar odası oyulmamış. Mezar odasının dışından da dağ oyularak, mezar dağdan bağımsız hale getirilmiş. Bir kişi rahatça mezarın çevresinde dolaşabilir. Bunun amacının kralın mezarına tapınak havası vermek olduğu sanılıyor.
Not: Dalyan Kaya Mezarlarının Büyük İskender'in ya da Perslerin istilası nedeniyle tamamlanmadığı tahminler arasında yer alıyor..
Üstü açık ciplerle safari yapabilir, bisiklet kiralayıp çevreyi gezebilir, Dalaman çayında rafting yapabilir, Dalyan kordon boyunda yürüyebilir, tekneyle mehtap turuna katılabilirsiniz.
Mavi yengeç yiyip nar suyu içmeyi de unutmayın.
İki gecelik konaklama Dalyan’da her yeri gezmek ve görmek açısından yeterli olacaktır. Biz de iki gece konakladık. Akşam çarşısını gezdim, renkli ve güzel bir yerdi. Gözüme çarpan güzel mekanları da sizlerle paylaşayım.
Beyaz Gül Restaurant, Lemon Tree Restaurant, Caretta Caretta Restaurant, Hanedan Steak House, Cafe Dalyano (Pub) ve Jazz Bar.
Dalyan’dan araç kiralayarak Fethiye turumuza başladık.
Fethiye’de Yapılacaklar:
Yamaç paraşütü yapın. Dünyaca ünlü Ölüdeniz, Babadağ’da yamaç paraşütü ile gökyüzünde kuşlar gibi özgür olup o doyumsuz manzarada fotoğraf ve videolarınızı çekin.
Yamaç paraşütünden korksanız bile Babadağ’a çıkın, manzaraya karşı fotoğraf çekilin, gün batımını izleyin. Babadağ 1700 adında bir restoran var. Orada muazzam bir gün batımı izleyebilirsiniz.
Dalış turu yapın. Akdeniz’in el değmemiş pırıl pırıl suları ve deneyimli dalış eğitmenleriyle mavinin keyfini çıkarın.
Rafting yapın. Dalaman çayının hırçın sularında, bol adrenalinli bir rafting turu yapın.
Patara’da kano turu yapın. Sabahları başlayan Patara kano turu ve yolda verilen yüzme molalarıyla tatilinize ayrı bir tat katın.
Fethiye Jeep Safarisi yapın. Her yaş kesimine hitap eden Jeep Safari Turu ile doğa harikası yerleri keşfederken eğlenin.
Likya Yolu’nda Yürüyün. Dünyanın en güzel manzaraları eşliğinde Fethiye’den Antalya’ya uzanan unutulmaz yürüyüş rotası olan Likya yolu, Antik Çağ’da Likyalılar tarafından ticaret yolu olarak kullanılmış. 540 kilometrelik yürüyüş rotasıyla birçok kaynakta dünyanın en iyi 10 uzun mesafeli yürüyüş rotasından biri olarak gösteriliyor. Hepsini olmasa da en azından bir kaç kilometresini yürüyebilirsiniz.
Faralya’da Kabak Koyu’na ve Kelebekler Vadisi’ne gidin. Ülkemizin eşsiz güzelliklerini hayranlıkla izleyin. Kelebekler Vadisi’nin tepeden fotoğrafını çekin. Kelebekler Vadisi’ne gitmek için de Ölüdeniz’den kalkan tekneleri kullanabilirsiniz. Kelebekler Vadisi’nde konaklamayacaksanız saat 17:00 olmadan geri dönmek durumundasınız.
Faralya neresi diye sorarsanız gelin size biraz anlatayım…
Uzunyurt adıyla da bilinen Faralya Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı bir köy. Bölgedeki dik yamaçların üzerine kurulmuş üç mahalleden oluşuyor. Fethiye merkezine 25 kilometre, Muğla merkezine 165 kilometre Ölüdeniz’e 10 kilometre mesafede buluyor. Kelebekler Vadisi’ne de oldukça yakın bir konumda. Deniz seviyesinden 440 metre yukarıda olan alan eşsiz doğası ile dikkat çekiyor.
Faralya’nın geneli sit alanı olarak korunuyor. Kelebekler Vadisi’ni gören bir konumda olan köy, eşsiz bir manzaraya sahip.
Faralya’da bulunan Kelebek Vadisi ve Kabak Koyu’nun dışında Aktaş plajı da tertemiz kumsalı ve berrak sularıyla denize girilecek en güzel yerler arasında.
Montana Tepesi’ne gidip manzarayı izleyerek piknik yapın. Likya yolu üzerinde bulunuyor, Ölüdeniz’e tepeden bakıyor.
Turunç Pınarı Restaurant Balıkçı Osman’a gidin deniz kenarında, kumların üzerinde enfes balıklar yiyin. Ortam, ambiyans, huzur ve tüm güzelliklerle büyülü bir akşam geçirin.
Bir fırsat bulup Muğla Köyceğiz’deki Yuvarlak Çay’a uğrayıp çayın üzerindeki o salıncağa binin.
Saklıkent’e gidin ve doğal bir oluşum olan Saklıkent Kanyonu’nu mutlaka gezin.
Kaş Kaputaj Plajı’nı muhakkak görün.
Fethiye merkezinde yer alan ‘’Balık Pazarı’’ kocaman bir alana kurulmuş, farklı farklı restoranların bir arada bulunduğu, ortada büyük bir balık mostrası ve girişte kocaman bir meze dolabı olan değişik ve eğlenceli bir yer. İstanbul’daki Çiçek Pasajı mantığında gibi bir yer diyebilirim.
Fethiye Kayaköy'de ‘’Kendin Pişi Kendin Ye’’ konseptiyle hizmet veren ‘’Cinbal’’, Fethiye merkezinde kordonda iyi bir balıkçı olan ‘’Hilmi Restaurant’’, yine merkezde Yacht Classic otelin içinde yer alan, marina manzaralı ‘’Mori Restaurant’’, Port’ta konumlanan ‘’Girida Restaurant’’
Casa Marlot Hotel’in restoranı önerebileceğim güzel restoranlar arasında…
Minimal ve Buzz Bar da merkezde uğrayabileceğiniz güzel barlar arasında.
Fethiye’de Konaklama, Otel Önerileri:
Faralya’da konaklamak isterseniz önerim Shambala Hotel olacaktır.
Kabak Koyu’na bakan şahane bir manzaraya karşı yoga yapmak, denize girmek, şerbet gibi bir havada kafa dinlemek ve her türlü yapılaşmadan uzak yemyeşil bir doğanın içinde dinlenmek istiyorsanız Fethiye’nin Kabak Koyu’nda yer alan ‘’Shambala Lodge Hotel’’ de alışılagelmişin dışında bir tatil deneyimi yaşayabilirsiniz.
Tabiat ve evrenle bir olup özünüze döndüğünüz, kendinizle ilişkimizi daha da derinleştirebildiğiniz kısacası ruhu olan bir butik otel burası.
Aynı zamanda Antik uygarlıkların kalıntılarıyla çevrili olan ve muhteşem doğasıyla dünyanın en iyi yürüyüş yollarından biri kabul edilen 3 bin yıllık Likya yolu üzerine kurulmuş. Kabak Koyu manzarasını en güzel yerinden görecek şekilde konumlandırılmış.
Yüksekliği 100 metreyi bulan yemyeşil yamaçlardan sanki Akdeniz’e değil de tropikal bir coğrafyaya doğru bakarken, ruhunuzun 24 saat boyunca akort edildiğini hissediyorsunuz.
Farklı oda konseptlerine sahip olan otelin huzurlu, keyifli ve konforlu bir ortamı var. Doğası enfes, kaliteli müzik ve iyi yemek sunuyorlar. Sabahları güzel bir açık büfe kahvaltısı var. Akşam yemeklerini de ekstra olarak otelde yiyebiliyorsunuz. Yöresel ürünler kullanılan güzel bir mutfakları var.
Bazı tarihlerde çeşitli yoga kampları ve müzik etkinlikleri oluyor.
Fethiye Merkezinde konaklamak isterseniz önerilerim: Yacht Boheme Hotel, Yacht Classic Hotel ve Unique Hotel (Bu üç otel birbirine çok yakın mesafede bulunuyor) olacaktır.
Dünya çapında tasarım ödülü adalan Unique Hotel harika bir ortama ve çok güzel tasarlanmış odalara sahip. Türkiye ve dünyada pek çok ünlünün de tercih ettiği ve pek çok filmin de çekildiği Yacht Classic Hotel’in ortamı çok büyüleyici. Yacht Boheme otelin adından da anlayacağınız gibi bohem mimarisi standartlarına göre inşa edilerek, odaların herbiri büyük bir özenle ve Bohem konseptine uygun olarak dekore edilmiş. Çok güzel bir marina manzarasına sahip. Fethiye’nin turkuaz denizini karşınıza alıp kaliteli zaman geçirebildiğiniz nefis bir butik otel tasarlamışlar.
Otel içerisinde bulunan çeşitli simgeler tarihi bir doku yaratırken, özenle tasarlanmış yüzme havuzunun çevresini palmiye ve zeytin ağaçları, bahçesini de begonviller süslüyor. Farklı konseptlerde dekore edilmiş her bir odaya ayrı hayran kalıyorsunuz. Çağdaş minimal tasarımındaki detaylardan tutun tüm renklerin birbiriyle uyumu ve göz yormayan hoşluğuyla son zamanlarda gördüğüm en iyi konsept tasarım diyebilirim.
Huzurlu, rahat ve konforlu ortamıyla alışkanlık yapacak bir otel bence. Oldukça sıcak ve şık bir ortamı var. Dört dörtlük bir hizmet kalitesine sahip, personel kibar ve güler yüzlü, etraftan temizlik akıyor. Kahvaltısı ve yemekleri özenli ve lezzetli.
Yacht Boheme Hotel, Fethiye’nin kalbine ve tarihi antik tiyatroya yürüyerek 5 dakika, Dalaman Havalimanı’na 40 km, Çalış Plajı’na 3 Km, Ölüdeniz’e 12 km, Saklıkent’e 25 km ve Patara'ya 100 km mesafede bulunuyor.
Sadece yetişkinlere özel olarak hizmet veriyor.
Ölüdeniz’de Konaklamak İsterseniz Önerim: Flamingo Hotel ve Oyster Residences
‘’Oyster Residences’' Ölüdeniz’in kalabalık ortamı içerisinde kendini gizleyen 26 odalı nefis bir butik otel. Tüm odalar ‘’Chelsea School of Art London’’ mezunu sahibesi Günsenin Günel tarafından,
İlginç detayları, güler yüzlü hizmeti, lezzetli menüleri, tasarım odaları, zeytin ağaçları ile gölgelenmiş bahçesi ve sakin havuzuyla otelin genel konseptine bakarsak butik, şık, huzurlu ve romantik…
‘’Falmingo Hotel’’ ise harika bir tasarıma sahip olan, 110 odalı, güzel bir spa merkezi, havuzları ve otelde özgürce gezen renkli papağanları olan tatlı bir otel. İç açıcı bir ortamı var. Ölüdeniz’de yer alan otelin mimarisi ve odalarının tasarımları gerçekten ilgi çekici.
Fethiye’de oldukça sıra dışı ve uçsuz bucaksız bir tatil deneyimi için önerim The Edge Hotel.
Fethiye Faralya’nın Karaağaç Köyü’nde sadece beş odası olan " The Edge" veya "Uç" muhteşem bir manzaraya bakan bir uçurumun kenarında gökyüzüne ve Akdeniz'in mavisine karışmış bir taş ev. Keçiler, sincaplar, atmacalar, kaplumbağalar, endemik bitkiler ile cevrili dağlarda kekik, deniz kokusu, toprak kokuları arasında uyuyup, uyanabileceğiniz huzurlu ve keyifli bir yer. Yürüyüşçüler, yoga grupları, fotograf grupları ve her türlü eğlence, gürültüden uzak farklı bir tatil arayanlar için muhteşem bir deneyim olacağına eminim.
Dağlara oyulmuş bir hazine gibi, insanın başını döndüren bir güzellik, muazzam bir coğrafyanın en güzel noktasına kondurulmuş bir ev… Herkesten uzak, gizli bir köşe. Cennette gibi hissettiriyor.
Fethiye gerçekten gez gez bitmez. Her bölgesi ayrı güzel. Her tesisi ayrı keyifli. Eylül sonu ekim başı olmasına rağmen hava hala çok sıcaktı, denize girmek için çok elverişli bir hava vardı. Kasım sonuna kadar Fethiye’de yaz devam ediyor anlayacağınız. Yaza doyamayanlar son bir tatil için Fethiye ve Antalya taraflarına gidebilirler. Bir sonraki yazımda Antalya’nın güzel tatil beldeleri olan Çıralı, Olimpos ve Finike’den bahsedeceğim. Görüşmek üzere.
Paylaş