Paylaş
Mars gerilemesi savaş atmosferi dedik, 2020 yılı salgın hastalık dedik, yeni bir düzen kurulacak vs. diye söz ettik.
Acaba hala astrolojinin varlığından şüphe eden ve bunu araştırmayan insanlar var mı diye merak ediyorum. Yani bunun bir inanç meselesi üstünde olduğunun farkında olmayan var mı? Astroloji muazzam bir şekilde çalışıyor.
Bu hafta elinize, kolunuza, dilinize hakim olun lütfen. Hiçbir tuzağa çekilmemeye özen gösterin.1 Ekim'de Koç dolunayı gerçekleşecek. Bu yönetilmesi en zor dolunaylardan biri olabilir. Bunu lütfen iyi yönetelim. Bunun için yazıyı ayrı hazırlıyorum.
Yıl 1992, Şubat sonu Mart başları ve yine gökyüzünde Satürn-Mars gezegenleri Kova burcunda kavuşuyor. Bu zaman aralığında neler yaşandığını sizler de araştırıp okuyabilirsiniz. Ben bugün biraz yazı içinde Azerbaycan’daki kardeşlerimizin merakını giderecek ve biraz olsun fütüristtik bir bakış açısı yakalamalarına yardımcı olacak bir harita analizi hazırladım. Umarım işlerine yarar.
Şimdi zaman tüneline binip 1992-93-94 yıllarına yolculuğa çıkıyoruz:
İlk dikkat çeken tarihteki olay:
Ermenistan ile Azerbaycan arasında Karabağ Savaşı yaşanıyor. Ermeniler, Karabağ’da bulunan Hocalı kasabasına ansızın baskın yapıyor. Ermeniler acımasızca Azeri vatandaşları öldürüyor. Hocalı katliamı diye geçiyor. Bu büyük bir katliam ve asla unutulmaması gereken bir olaydır.
Bunu 28 Mart 2020 tarihinde Twitter'da ve Satürn Kova yazısı içine yazmıştım. Yani geçmişteki bu olayın aynı gökyüzü ile geldiğinden söz etmiştim. Astroloji muazzam incelikli bir şekilde çalışıyor.
Kardeşimiz can Azerbaycan astrolojik doğum haritasında Güneş burcu İkizler, ay burcu Oğlak etkisi de içermektedir. İkizlerin iletişim becerisi ve bilgi odaklı zihni ile Oğlak disiplini birleştiğinde ileriye, gelişmeye açık bir yapı gösterdiği açıkça görülmektedir. Yükselen Kova olarak Satürn Kova döneminden güçlenerek çıkacağı da aşikârdır.
Transit Satürn, Plüton, Jüpiter gerileyerek Oğlak burcunun son derecelerinde ilerlemektedir. İlerleyen zamanlarda Covid-19 sebebiyle sağlık önlemlerini arttıracağını da buraya eklemek isterim.
Yaralı şifacı dediğimiz chiron ülke haritasında 2 derece Koç burcunun Mars dekanında bulunmaktadır. Şimdi transit olarak Retro Mars ve transit chiron kavuşumu burada çözülmeyen sorunları kökünden çözmeye doğru yola çıkmış. Transit ay düğümleri İkizler-Yay aksında hareket etmeye başladı. Bu durum hava durumlarını, tarım sektörünü, madenler ve hükümet, ülke gündemindeki hareketli süreçleri getirebilir. 1 Ekim’de gerçekleşecek Koç dolunayı onların haklarını almaları adına oldukça önemli olacaktır.
14 Kasım sonrası işler daha fazla yükselmeye açık görülüyor. Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim üzere hatırlarsanız “savaşı başlatan kaybeder” demiştik. İşte bu savaşı başlatan kaybedecek anlamı taşımaktadır. Bizim ülkemizin Ay burcu ile Azerbaycan’ın Güneş burcu kavuşum gerçekleştirmektedir. Ay astrolojide anneyi temsil eder. Türkiye’den aldıkları güçlü destek ve manevi güç onları bu işten daha da güçlendirerek çıkartacaktır.
Kardeşliğimiz dosta güven düşmana korku vermektedir. Bu kavuşum onlarla aile bağlarımızı, kardeşliğimizi güçlendirmektedir. Yaralarını ve korkularını derinden hissediyoruz. Annenin evladını koruma duygusu gibi koruma içgüdümüzü bu durum tetikliyor. Türk kardeşlerimizin her zaman yanındayız. Bu savaşı güçlü bir şekilde kazanacak ve durumu zafere taşıyacaklarından çok eminim. Çünkü ülke haritaları bunu harika bir şekilde destekliyor. Bu tarih yazacakları kadar önemli bir başarı olacaktır.
Savaş, geçmişte ve hala günümüzde devam eden haksızlıklar, sorunlar, küresel güçlerin oyunlarına karşı her zaman birlik içinde yaşamayı bilen insanların sorunları değildir.
Ermenistan, Mars gerilemesinde gücünün ötesinde bir hareket içine girdiği için kaybedecektir. Bunun aynısı Yunanistan içinde geçerlidir.
Tuzaklar boşa çıkar.
Fil Suresinde: “Rabbin filin yanındakilere neyi nasıl yaptı görmedin mi?
Eski tefsirlerde bu fil olayı bütünüyle bir mûcize olarak değerlendirilir. Bazı tarihçi ve müfessirlerin, âlimlerinden İkrime'ye atfettikleri bir rivayette o, "Bu taşlar kime isabet ettiyse onda çiçek hastalığı görüldü" demiştir.
Rivayete göre Hicaz bölgesinde çiçek ve kızamık hastalığı ilk defa bu olaydan sonra görülmüştür.
Muhammed Abduh, Ferîd Vecdî, Cevâd Ali, Muhammed Esed gibi bazı çağdaş araştırmacılar bu rivayetlere dayanarak olayı bulaşıcı hastalık salgını şeklinde yorumlamaya çalışmışlardır.
Abduh'a göre surede sözü edilen kuşlardan maksat bir çeşit gerçek kuş olabileceği gibi sinek, sivrisinek gibi mikrop taşıyıcı canlılar da olabilir denilmektedir.
Bu bulaşıcı hastalığın yine böyle bir döneme denk gelmesi bir tesadüf müdür?
Sonuç olarak saldırgan bir güç, bir mucize neticesinde cezasını görmüş; hiçbir şekilde düşmana karşı koyma imkânı bulamayan ve şehri terk edip dağlara çekilen Mekke halkı da bu olaydan zarar görmeden kurtulmuştur.
“Biz de büyük ya da güçlü olan değil, Allah kimin yanındaysa o kazanır.”
Bazı şeyler bizlerin çok ötesinde…
Çok düşünmeli, okumalı ve çevremize ışık saçarak aydınlatmalıyız.
Dememiz o ki:
Tarihimiz şanımız bir, dilimiz irfanımız bir
Kim girecek aramıza, canımız kanımız bir
Dede Korkut bize söyler, Fuzuli Yunus'u över
Elbet Türk, Türk'ü sever, Azerbaycan Türkiye
Tarihin yazdığı destan, iki bedende bir can
Türkiye Azerbaycan”
Şehitlerimize Baş sağlığı.
Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Başımız sağ olsun…
Paylaş