Paylaş
Kalça kırıkları sonrasında tedavi yöntemi çok büyük oranda cerrahidir. Cerrahi girişim sonrasında birçok hasta uzun süreli immobilizasyon ve bunun komplikasyonlarını yaşamaktadır. Kırık sonrasındaki ilk bir yıl içinde ölüm oranının %15-30 arasında olduğu bildirilmektedir. Bu nedenle hastalar en az bir yıl süreyle ciddi bir tıbbi takip gerektirirler.
Kalça kırığı aynı zamanda yaşlı insanların en sık ikinci hastaneye yatış nedenidir. Kalça kırığı sonrasında hastaların yarısından fazlası kırık öncesindeki fonksiyonel düzeylerine ulaşamamaktadır. Oluşan bir kırık, bir sonraki kırık riskini önemli derecede artırır.
Kalça kırıklı hastalarda en iyi sonucun alınabilmesi için hastaların hastaneye başvurusundan, taburcu edilmelerine kadar geçen sürede multidisipliner bir ekibin koordineli çalışması gerekir. Doğru beslenme, kemik onarımı ve daha sonraki düşmeleri önlemek açısından yaşamsal önem taşır. D vitamini, kalsiyum ve protein desteği kemik mineral yoğunluğunda (KMY) artış sağlar ve düşme riskini azaltır.
Rehabilitasyon, kişinin fonksiyonelliğini artırmak açısından zorunludur. Dengenin arttırılması, kas gücünün ve mobilitenin iyileştirilmesi, düşmenin engellenmesi, fonksiyonel iyileşme stratejilerinin uygulanması, hastanın eğitimi ve egzersizler en önemli noktalardır. Uygun tedavi yönetimi ile oluşabilecek yeni kırıklar önlenebilir.
Kalça kırıkları ve tedavi yöntemleri
Preoperatif değerlendirme kalça kırığı nedeniyle cerrahi yolla tedavi edilen hastalarda preoperatif dönemde hastanın ameliyat öncesi dönemde cerrahi girişimin tipi ve muhtemel sonuçları hakkında bilgilendirilmesi önemlidir. Operasyon posterior yaklaşımla yapılacaksa postoperatif dönemde kalça fleksiyonunun doksan derecenin üzerinde yapılmaması, kalça internal rotasyon ve adduksiyonun nötral hattı geçmemesi gerektiği bu dönemde hastaya öğretilmelidir. Ayrıca hastaya postoperatif dönemde yapacağı egzersizler bu dönemde anlatılmalıdır.
Postoperatif rehabilitasyon
Hastanın eğitimi diğer rehabilitasyon alanlarında olduğu gibi üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Bu dönemde gerekli cihaz kullanımı için hazırlıklar tamamlanır, aile eğitimi verilir ve ev düzenlemeleri ile ilgili öneriler yapılır. Tüm rehabilitasyon alanlarında olduğu gibi ana hedef hastanın fiziksel ve fonksiyonel durumunun en yüksek konuma getirilmesidir.
Akut dönemde rehabilitasyonun iki ana hedefi hastayı olabildiğince hızlı mobilize etmek ve olası komplikasyonlardan korumaktır Uygun eklem hareket açıklığı sınırlarında ağrısız eklem hareketi sağlanmaya çalışılmalıdır . Postoperatif ikinci günden itibaren yatak kenarında destekle ayakta durması sağlanmalıdır. Kas güçlendirilmesi kademeli ağırlık yükleme ile dikkatli bir şekilde yapılmalıdır . Elektrostimülasyon hareketsiz kalan kaslarda atrofiyi önlemek, ağrıyı azaltmak ve fonksiyonelliği artırmak amacıyla kullanılabilir.
Akut dönemde hastanın günlük yaşam aktivitelerinde dikkatli olması gerekir. Akut dönemde hastanın yatış pozisyonu önemlidir. Yatak içinde supin pozisyonda iken bacaklar arasına abduksiyon yastığı konması, uygun eklem pozisyonu açısından önerilebilir. Hastanın opere bacak üzerine yatmasına cerrah ile görüşülmeden izin verilmemelidir. Hastanın transfer eğitimi önemlidir. Bu dönemde yürüteç ya da kanadyen ile yürüme eğitimine vakit kaybetmeden başlanmalıdır.
Kanadyen sağlam tarafta tutulmalıdır. Hasta bu dönemde önce yürüteci, sonra ameliyat olan bacağınını daha sonra sağlam bacağını atarak yürümelidir. Basamak çıkmada önce sağlam taraf, basamak inişlerde önce opere taraf kullanılmalıdır. Erken postoperatif dönemde genel egzersiz programına solunum egzersizlerinin de eklemesi uygun olacaktır.
Postoperatif kronik dönemde rehabilitasyonun amaçları arasında akut dönemde olduğu gibi dislokasyondan korumak, günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlık sağlanması ve yaşam kalitesinin artırılması bulunmaktadır. Kronik dönemde hedefler, kas gücünü ve kitlesini artırmak, denge ve koordinasyonu geliştirmek, adaptif araçların etkin kullanımını sağlamak, yardımcı cihazlarla bağımsız transfer ve ambulasyonun öğretilmesi, postürün düzeltilmesi, deformitelerin engellenmesi, eklem hareketliliği ve stabilitesinin sağlanması ve taburcu sonrası verilen ev programına devamın sağlanmasıdır.
Paylaş