Paylaş
Bana en çok sorulan sorudur: “Doğru adamı nerede bulabilirim?”
Zaman o kadar büyük bir hızla akıp gidiyor ki, geçtiğimiz günlerde ağustos ayına girmiş olduğumuzu tesadüfen fark ettim! Malum yaz mevsimi sadece iki ay sürüyor ve yaz bitmeden sizlerle bu yazıyı paylaşmak istedim.
Yaz aşkını nerede bulabilirsin?
Öncelikle aşkı bulma tabirini biraz netleştirelim. Kimi insanlar için aşk bir an evvel evliliğe varması gereken bir ilişkidir; çünkü evde aile baskısı ve annesinin sürekli torun muhabbeti açması bazı kadınlar üzerinde büyük bir baskı oluşturmaya başlar. Sadece bu baskıdan kurtulmak için bile önüne çıkan ilk adamla hesapsız kitapsız evlenen kadınlarla bireysel çalışmalar yaptığım için bu durumu gayet yakından gözlemleme fırsatı buldum.
Bunun dışında, aşk deyince bunu heyecan olarak gören ve bu heyecanı yaşayarak varlığını tüm hücrelerinde yeniden hissetmeye ihtiyaç duyan insanlar olabilir. Aşkı bulmak her insan için farklı duygular ifade edebilir. Bana soracak olursanız yaşadığını hissetmektir. Tam olarak kendini gerçekleştirmek ve yaşadığını tüm hücrelerinde hissetmek.
Bu durumda, aşkı bulabilmek adına öncelikle sizin için hangi duyguyu ifade ettiğini belirlemeniz gerekiyor. Hangi duyguyu yaşamak istiyorsunuz?
Örnek vermem gerekirse; diyelim ki sizin için aşk evliliktir. O zaman bunu sosyal medyada ararken acaba vakit kaybediyor olabilir misiniz?
Evlenilecek insanı sosyal medyada aramak ne kadar mantıklıdır?
Sizin için aşkın anlamını doğru tespit etmek, aşkı ararken yapmanız gereken ilk adımdır. Kimi insanlar aşkı tamamen cinsel paylaşım olarak görebilirler, bu durumda sosyal medya büyük ölçüde doğru adres olabilir.
Kendinizle ilgili ciddi bir yüzleşme gerektiren bu tespitin ardından ikinci adıma geçiyoruz, ki bu adımı tam anlamıyla yerine getirdiğinizde aşkı bulmanız sadece an meselesidir: “Önyargılarını ortadan kaldır.”
Yıllardır ilişki koçu olarak çalıştığım için karşıma yüzlerce enteresan önyargı çıktı; ben sizlerle en çok karşılaştığım önyargıları paylaşmak istiyorum, eğer sizde de bunlardan biri veya fazlası varsa aşkı bulmanız neredeyse mucize olacaktır:
1) “Ben arkadaş çevresinden ilişki yaşamayı sevmiyorum.” Bu cümleyi defalarca duydum, bazı insanların kalıpları vardır. Daha önce arkadaş çevresinden kötü deneyimler yaşamış olsa onu bir ölçüde anlayabilirim; ancak zihninde oluşturduğu bu kalıpla hareket eder ve geçmişte yaşadığı hiçbir kötü deneyim olmamasına rağmen kapıları hemen kapatır. Neden? Belki de onu mutlu edecek ilişki arkadaş çevresinde tanıştığı birisi olacaktır ancak ona asla şans vermez ve kendisini yalnızlığa mahkum eder.
2) “Ben İngilizce bilmeyen adamla ilişki yaşamam.” Bu kalıp benim açımdan oldukça enteresandır, zira bana iş görüşmelerini anımsatır. Öte yandan çok sayıda kadın danışanım bana şunu söylemiştir: “anladım ki erkeğin eğitim durumu veya üniversite diploması bana olan davranışlarıyla bağdaşmıyor; adamlık başka bir şey!” Demek ki adamla İngilizce konuşmak gibi bir derdiniz yoksa dilbilgisine fazla takılmanıza gerek yok…
3) “Ben kafe ortamında tanıştığım adamla ilişki yaşamam.” Pekala, bu kalıp düşünceye karşıt olarak şunu sorabiliriz: “şans vermediğin adamın yanlış adam olduğunu nereden biliyorsun?” Günümüzde insanlar birbirlerine en ufak bir iletişim şansı dahi vermiyorlar, bir kelimeyle veya en ufak bir hareketiyle hemen bloke ediyorlar veya siliyorlar. İnsanların bozuk para gibi harcandığı bu ortamda hayatımıza alacağımız doğru insanı bulmak o kadar da kolay olmasa gerek. Kafe ortamında tanıştığınız insanı en azından görmüşsünüzdür ve karşınızda kim olduğunu bilirsiniz. Sosyal medyadan yazışıp aylarca hiç tanışmadan ve görüşmeden devam eden ilişkilere göre daha sağlıklı olan tanıştığınız ve gözlerinin içine baktığınız bir insana şans vermektir.
4) “Adil Bey geçen gün kitap alırken kitapçıda bir çocuk uzun süre bana baktı sonra merhaba dedi ancak soğuk bir gülümsemeyle oradan hemen uzaklaştım; aslında hoş bir çocuktu…Kitapçıdan ilişki çıkar mı sizce?” Elbette çıkabilir. Çevremdeki evli ve mutlu (Allah bozmasın) arkadaşlarımın çoğu enteresan hikayelere sahiptir. Kimi, eşini kartvizit bastırmaya gittiği matbaada başka bir işi için bulunduğu sırada tanımıştır, kimisi de asansörde tanışmıştır. Hepsi de öncelikle kadından bir sinyal beklemiştir, çünkü biz erkekler her zaman kadından bir sinyal bekleriz ve o sinyali aldığımızda tanışmak için gereken adımı atarız. Bu farklı örneklerde ortak nokta ise şudur: kıymetli eşleri arkadaşlarıma bir “merhaba” demiştir veya bir yerden söze girerek sohbeti başlatmıştır. Demek ki her şey iletişimle başlıyor. İnsanlar konuşa konuşa tanışıyor ve evleniyorlar. Kiminle nerede tanışacağınız asla belli olmaz.
5) “Uçakta yanıma çok çekici bir adam oturdu, sohbet etmek istedi ancak ona bir şans vermedim Adil Bey. Bana söyler misiniz ben doğru adamı nereden bulabilirim?” Açık adres veremem ancak şunu söyleyebilirim; belki de uçakta ayağına gelen fırsatı teptin! Üstelik bulutların üzerinde bir tanışma bana kalırsa romantik bir başlangıçtır…
6) “Adil Bey ben bir adamla tanıştım, çok çekici ve anlayışlı, bana çok iyi davranıyor, ancak bir sorunumuz var adam kel…” Nasıl yani? “Evet, adam kel ve ben kellerden hoşlanmıyorum.” Bu durumda, at yelesi gibi saçları olan bir adam sipariş etmeniz gerekebilir, tabi onun da aynı derecede anlayışlı ve kıymet bilen birisi olup olmayacağını kimse garanti edemez! Ben kadınların erkeklerde fiziksel özelliklerden daha çok davranışlara ve gösterdiği ilgiye öncelik verdiklerine defalarca şahit oldum; ancak bu örnekte olduğu gibi kimi zaman bir başka kadının mumla aradığı bir kadını, diğeri sadece kel olduğu için bir kenara itebilir, önyargılar aşkı bulmanın önündeki en büyük engeldir.
7) “Adil Bey bir adamla tanıştım, uzun zaman sonra bir adama karşı gerçekten derin duygular hissettim. Ancak kız arkadaşlarım adamı kötülediler ve onların etkisi altında kalıyorum.” Kız arkadaşlarınız hakkında bilgi verir misiniz? “Şöyle ki üçü de yeni boşandılar ve erkeklerden nefret ediyorlar. Acaba beni yanlış yönlendiriyor olabilirler mi? Üstelik birisinin erkek arkadaşımın cep numarasını istemesine de anlam veremedim!” Bu yazıyı okuyan siz değerli okurumdan ricam şudur: lütfen yönlendirme altında kalmayın, hislerinize güvenin. Elbette başkalarından fikir alabilirsiniz ancak bu insanların size karşı tamamen objektif ve yabancı yani sizi hiç tanımayan insanlar olmasına özellikle dikkat ediniz.
8) “Doğru adamı bulamıyorum. Sabah işten çıkıyorum akşam direk eve dönüyorum ancak hiçbir yerde doğru adamı bulamıyorum!” Hiçbir yerde derken, anladığım kadarıyla çok sayıda insan ofis dışında bir yerde gezmiyor, dolaşmıyor. Bu durumda doğru adamın aniden kapıyı çalıp “ben geldim!” demesi imkansız.
Yeni yazım işte bu konuda olacak; hangi mekanlarda sosyalleşebilirsiniz?
Öncelikle önyargılardan kurtulalım, bizimle yakınlaşmak isteyen insanlara şans verelim. Hayat bize çok sayıda fırsat sunuyor, çevremize dikkatli bakalım; çünkü belki de gözden kaçan fırsatlar vardır. Ne dersiniz?
İsmini Roma İmparatoru Augustus’tan alan Ağustos eminim sizlere aşk getirecek. Zaten o da çok zampara bir adammış; bir yazımda sizlere tarihe geçen adamların aşk hayatlarını anlatacağım.
Rüzgar sizden yana olsun.
Seviliyorsunuz.
Adil Yıldırım
Adil YILDIRIM
İlişki Danışmanı Ve Yazar
Instagram: Adilyildirimyazar
Youtube: Adil Yıldırım
Paylaş