Paylaş
Değişim her alanda hissediliyor, sosyolojik olarak toplumların yapısı ve davranış biçimleri de değişiyor; elbette kadınlar ve erkekler de değişiyorlar.
Değişmeyen tek şey; değişim kendisi. Bu değişime ayak uyduramayanlar ise şu klasik tabiri kullanıyorlar: “Galiba ben bu devire ait bir ruh değilim; ben eski kafalı birisiyim.”
Belki de öyledir.
Öte yandan, kadın erkek ilişkilerinde alışılagelmiş tüm kurallar ve yazılı olmayan ancak genel kabul görmüş alışkanlıklar büyük bir hızla değişiyor. Eskiden erkekler kadınlara hesap ödetmezlerdi, bugün neredeyse erkekler hemen hiç hesap ödemez hale geldiler. Birebir seanslar yaptığım kadınlardan, erkekler ile ilgili son birkaç yıldır duyduğum eleştiri de budur: “Adil Beycim adamla tanıştım, hoş birisi, hatta varlıklı bir adam, ancak eli cebine asla gitmiyor; her şeyi ben ödüyorum!”
Eski dönemlerde böyle bir durum asla düşünülemezdi; çünkü erkekler hesap ödeme konusunda hızlı davranırlardı. Kadının toplumsal hayatta hızla yükselmesi ve çalışma hayatına katılarak kendi parasını kazanması bir ülkenin ekonomisini en hızlı yükselten faktör iken, bazı erkeklerin bu durumdan faydalanarak para harcamaz hale gelmeleri ve tüm masrafları kadının sırtına yüklemeleri tamamen fırsatçılık. Başka bir açıklaması olamaz. Tabi ki kadının da buna müsaade etmesi ve ilişkideki tüm maddi sorumluluğu alması bu duruma çanak tutuyor.
Bu yazımda, son dönemde para yiyen erkeklerin sayısının hızla artmasının sebeplerini size beş madde halinde ve detaylı olarak sunacağım. Bu konudan bahsederken, altında yatan sosyolojik sebeplerden bahsetmemek olmazdı; sizlere her zaman olduğu gibi farklı bir pencere açmak ve ilişkilerde maddiyat konusunu tüm yönleriyle analiz etmek istiyorum.
Bakalım bazı erkekler paralı kadınlara yanaşarak onların parasını nasıl yiyorlar?
1- Günümüzde boşanma oranları hızla artıyor. Dünyada boşanmaların en fazla olduğu ülke Amerika; 52% boşanma oranıyla rakipsiz durumda; ancak bizim ülkemizde de boşanma oranı 20% oranını geçti ve artış hızı dünyada neredeyse rakipsiz. Bunun sebebi evlilik öncesinde gençlerin “evlilik analizi” yapmıyor olmalarıdır, en ufak bir yatırım yaparken analiz yapan insanlar maalesef evlilik gibi hayattaki en önemli kararı alırken hiçbir analiz yapmaya gerek görmüyorlar. Aslında bu bir yandan da trajikomik bir duruma işaret ediyor. Etrafta bu kadar boşanma olmasına rağmen kimse evlenirken “ben de boşanabilirim” diye düşünmüyor; “asla benim başıma gelmez” gibi gerçek dışı bir illüzyona kapılıyorlar. Zaten tam da bu sebeple, bir süre sonra kendilerini adliye koridorlarında bulduklarında yüzlerindeki büyük şaşkınlığı görebiliyorsunuz. Boşanmaların artması, para yiyen erkeklerin de artmasına sebep oldu. Neden mi?
2- Boşanmalar arttığı gibi, boşanma sürecinde eşinden yüksek tazminatlar alarak boşanan kadınların da sayısı hızla artık gösterdi. Bu kadınlar, tazminat ve nafaka gibi gelirler elde ettiler. Eskiden, aile hukuku kadınları bu kadar korumazken, günümüzde tamamen kadınlardan yana kararlar alınıyor ve boşanma sonrasında bazı kadınlar milyonlarca lira tazminat, ev, araba, yazlık gibi edimlerle eşlerinden ayrılıyorlar. Üstelik, boşanma sonrası bazı kadınlar büyük bir duygusal boşluk yaşarlar ve tam da o dönemde başını omzuna koyabileceği bir erkeğe ihtiyaç duyarlar. İşte, bu sırada para kokusu alan erkek sahneye girer. Film başlar.
3- İstanbul’da 35-40 yaş üstü, boşanmış, işi gücü olan ve yüklü parası olan kadınların iş saatleri sonrasında vakit geçirdikleri mekanların sayısı arttı. Yani bazı mekanlarda, bu kadınları bir arada bulabilirsiniz. Para yiyen erkekler, burada tanıştıkları kadınların yeni boşanmış olduklarını ve hatta boşanma davasının detaylarına kadar bilirler; çünkü bu mekanlarda hep aynı insanlar dolaşır ve yoğun dedikodu ile bilgi elde etmek mümkündür. İşte para kokusu alan erkekler, hedeflerini belirler ve bu mekanlarda boşanmış kadınlarla tanışırlar. Bunu bir yatırım olarak görürler, nasıl mı? Örneğin mütevazi sayılmayacak bir bütçeyi ayırarak altlarına lüks bir araba çekerler (kiralık) sonra hedefledikleri yüksek tazminat alarak boşanmış kadınla tanıştıktan sonra, ona hesap ödetmez ve bir süre varlıklı iyi kazanan adam rolünü benimserler; ta ki kadının tam olarak güvenini kazanana kadar. Kadın, bu adamın çok iyi bir işi ve geliri olduğuna inandıktan sonra, yavaş yavaş masrafları üstlenmeye başlar, işin garibi kadın, ilişkideki bu maddi rol değişiminin farkına bile varmaz. Bunu normal bir durummuş gibi kabullenir ve masrafları üstlenmeye başlar. Nasıl olsa adam varlıklıdır ve ilişkinin başında kadına hiç hesap ödetmemiştir! Adam, yaptığı yatırımı almaya başlamıştır; hem de fazlasıyla!
4- Para yiyen erkeklerin sayısının artmasının bir diğer sebebi ise; erkekler mağdur edebiyatı yapmayı öğrendiler! Seksenli ve doksanlı yıllarda şöyle bir algı vardı: “kadın erkeğin parasını yer.” Oysa günümüzde bu algı tamamen değişti. Evet hala kadın erkeğin parasını yer gibi bir algı var ancak para yiyen erkeklerin sayısı da hızla artıyor. Erkekler eskiden yapmadıkları bir şeyi yapar hale geldiler; mağduru oynayarak kadının duygularını harekete geçiriyorlar. Bakınız size enteresan bir bilgi verebilirim; seanslarımda şöyle bir durum ile karşılaşıyorum: “Adil Beycim, erkek arkadaşım beni üzdü ondan ayrıldım fakat sonra bana geldi sabaha kadar ağladı, ona acıdım ve affettim. İlişkimize yeniden başladık…” Eskiden erkeklerin her köşe başında ağladıklarına şahit olamazdık, zaten bir insanın kendini affettirmek için ağlaması, onun aynı hataları tekrarlamayacağı anlamına gelmez. sadece duygu sömürüsü yaparak, ufak çaplı bir oyun oynamaktadır. Bu tuzağa düşen kadın, kendi anaç duygularının esiri olmuş demektir ve anaç sevgi bir ilişkideki ideal sevgi biçimi değildir. Anaç sevgi, bir kadının kendisinden aşağıda gördüğü, yardıma muhtaç gördüğü bir erkeğe karşı beslediği sevgidir. Verici sevgidir. İdeal ilişkide verme alma dengesi vardır, taraflar sadece verici değildirler; hem verici hem alıcı olmaları önemlidir. Bazı erkekler mağdur edebiyatı yaparak bir kadına kendilerini acındırmayı ve bu şekilde kadının parasını yemeyi öğrendiler. Devir değişti, oyun değişti ve oyunun kuralları değişti.
5- Kendini acındıran erkek, mağdur edebiyatı ile her kadını etkileyebilir mi? Ya da hangi çeşit kadını etkileyip parasını yiyebilir? İşte bu sorular, aslında her şeyi açıklıyor. Dişi enerjiye sahip bir kadın, karşısında güçlü – ALFA – erkek görmek istediğinde onun mağduru oynaması bu kadının midesini bulandırır ve bu adamdan hızla uzaklaşır. Bırakın parasını yedirmeyi, ilişkiyi bitirir çünkü ağlayan, sürekli şikayet eden ve hayatta başarılı olamayan – LOSER – bir erkek, pasif karakter yapısıyla bu kadına itici gelebilir. Kadınsı olmak diye bir tabir vardır; dişi enerjiye sahip olmak ve tam anlamıyla kadın olmak. Bu kadınlar, ilişkide veya evlilikte karşılarında GERÇEK BİR ERKEK görmek isterler. Kendi işlerini halledebilen, hayatta kalma konusunda deneyimli, hayattaki zorlukla baş edebilen, tamamen maskülen enerjiye sahip heteroseksüel bir erkek. Yazımızın başında ne dedik? Dünya değişiyor, toplumsal yapılar ve cinsiyetler değişiyor. İşte tam da bu sebeple, erkeksi enerjiye sahip kadınların sayısı da gittikçe artıyor. Bu kadınlar ALFA ERKEK sevmezler. Tamamen kendilerine muhtaç, yönlendirebilecekleri, kendi sözlerinden çıkmayacak ve çeşitli konularda ihtiyaç sahibi erkekleri sever ve onlarla birlikte olmaya bayılırlar. Bu kadınlarda hem erkek enerjisi hem de anaç sevgi vardır; hayatta başarılı olamamış ve yardıma muhtaç bir erkeği tespit ederek ona sahip çıkmak, o erkeğin yükselişinde pay sahibi olmak. Bilmedikleri bir şey vardır; o erkek yükselemez çünkü o erkeğin genlerinde “erkek enerjisi” başarı duygusu ve özgüven yoktur. Bunlar tamamen genetiktir, bir kursla veya eğitimle elde edilebilecek özellikler değildir. bu kadınlar kendi hayatlarında başarılıdırlar ve aynı başarıyı bu adamın da yakalaması için elde avuçta ne varsa bu adama vermeye hazırdırlar ancak adamı yukarıya çekeceğiz derken, onlar sürekli vermeye ve verdikçe kaybetmeye başlarlar. Kaybettikçe sinirleri bozulur ve sonra şu klasik soruyu yüksek sesle dile getirmeye başlarlar: “Beni neden hep pasif ve beceriksiz erkekler buluyorlar?”
Onlar seni bulmuyorlar papatyam, sen kontrol edebileceğin beceriksiz erkekleri seviyorsun ve onlar da senin paranı yiyorlar. Hepsi bu. Senin ihtiyacın o adamı yönetmek; onun ihtiyacı da senin paran.
Seviliyorsunuz.
Görüşmek üzere,
Adil Yıldırım
Paylaş