Bu yazının konusunu özellikle seçtim; çünkü görünen o ki erkeklerin yaptıkları bazı hataları düzeltmeden kadın erkek ilişkilerinde mesafe alamayız. Türkiye’de satılan yüz kitaptan seksen iki tanesini kadınlar satın alıyor, sanat galerilerinde kadınlar var, kültür sanat içeren sergilerde katılımcıların yüzde seksenini kadınlar oluşturuyor, dolayısıyla erkeklerin kendilerini geliştirme anlamında hiçbir çabaları olmadığını açıkça görüyoruz.
Haberin Devamı
Bu ne anlama geliyor? Kadınlar sürekli gelişiyor, ilerliyor ve hayata farklı açılardan bakmayı öğreniyorlar ancak erkeklerin kendilerini geliştirme anlamında çabalarını aynı oranda göremiyoruz. Problemin temeli işte burada yatıyor. Daha önce katıldığım çeşitli TV programlarında birkaç defa dile getirmiştim; erkeklere orta okul çağlarında yetenekli veya yatkın oldukları sanat dallarında zorunlu eğitim verilmesi, onların da kadınlar kadar olmasa da yine de belirli ölçülerde yaratıcı beyinlerini yani sağ beyni kullanmalarına yardımcı olacaktır. Sağ beynini kullanmaya başlayan bir erkek kadını anlamaya ve onunla empati yapmaya başlar, bunun en etkili yolu sanatla ve estetikle ilişki halinde olmaktır.
On yıldır İlişki Koçu olarak bireysel seanslar veriyorum ve karşılaştığım vakalarda erkeklerin genelde benzer hataları yaptıklarını ve işin en kötü yanı bu hataların farkında bile olmadıklarını görüyorum. Bu yazıda on madde halinde hataları size ileteceğim, yazıyı okuyan erkeklere sesleniyorum: bu konularda kendini geliştiren ALFA ERKEK olma yolunda önemli adımlar atacaktır. Erkeklerin en büyük hatası olan “Hata bende değil, sen kendine bak” inatlaşmasından uzak durun, bu şekilde asla gelişemezsiniz. Biz erkekler basit düşünme ve pratik çözümler üretme konusunda özellikle iş hayatında avantajlıyız, çünkü karmaşık ve detaylı düşünce sisteminin bilhassa iş hayatında çok da iyi bir yol olduğunu söyleyemeyiz; fakat karşı cinsle ilişkilerde kadının düşünce yapısını anlamak ve bu anlayışla hareket etmek sorunları büyük ölçüde çözecektir.
EMPATİ. Empati. Empati. Bu maddeyi defalarca yazabilirim. Erkeğin empati yapabiliyor olması çok önemli, yukarıda bahsettiğim şekilde kadın kadar karmaşık düşünmek zorunda değil ancak kadınların büyük oranda duygularıyla hareket ettiklerini anlaması gerekiyor. Kadınlarla ilişkilerde basit erkek mantığıyla algılamaya çalıştıkları için “kadınları anlamak imkansızdır” gibi klişelere sığınırlar. Oysa kadın, mantığıyla hareket etmeyi veya karar almayı “rasyonel” olarak görmez; “duygusuzluk” olarak görür ve sadece mantıkla yaşayan erkekleri “amma duygusuz adam” tanımıyla kodlar. İşte bu sebeple erkekte duygu yaratılabilmesi için okul yıllarından başlayarak bir sanat dalıyla ilişki kurması zorunluluğunu savunuyorum, bilimsel çalışmalar gösteriyor ki sanatla ilgilenen erkeklerin empati özellikleri gelişiyor ve karşı cinsel daha sağlıklı ilişkiler kuruyorlar. Bir diğer yolu ise okumaktır. Yazının başında bunun için rakamları verdim, satılan yüz kitaptan seksen iki tanesini kadınlar satın alıyorlar. Erkeklerin sanatla ilişkisi yok ancak kitapla da ilişkileri yok. Bu durumda erkeklerin gelişmesinin hiçbir yolu kalmıyor. Okumak da aynen sanat gibi sağ beyni geliştiriyor ve empati yeteneğini geliştiriyor. Bir diğeri ne biliyor musunuz? Ekip çalışması. Bu ekibin içerisinde kadınların da olması şartı var. Türkiye’de iş hayatında ekip çalışmasına ne kadar önem verildiği konusunda yorumu siz değerli okurlara bırakıyorum.
İLGİ GÖSTER. Kadınlar için ilişkilerde en önemli konunun bu ünlü İLGİ MESELESİ olduğunu dünyanın her köşesindeki her erkek bilir. Bunu bilmek için bilge bir insan olmaya gerek yok. Kadınlar ilgi ister, ilgiyle karşı cinse bağlanırlar ve duygu üretirler. Bir erkek kadının yoğun ilgisiyle sıkılır ve ilişkiden kaçmaya çalışır; oysa kadın erkeğin ilgisiyle bağlanır ve kendini ona ait hisseder. Aradaki şu düşünce farkına bakın! Bir erkek ilişkide ilgi göstermiyorsa fakat buna rağmen kadına boş vaatlerde bulunup onu bir kenarda (cepte) tutmaya çalışıyorsa, bu pek de iyi niyetli bir davranış değildir. İlgi göster ya da ilişki dünyasından uzak dur. Kadın beklentiye girer; onu beklentiye sokma.
SAHİP ÇIK. Kadın sahiplenilmek ister, bunun açıklaması maço tavırlar değildir. Sert tavırlar asla değildir. Bakınız kısa bir örnek verelim; sana dedi ki “kız arkadaşlarımla bu akşam yemeğe çıkıyoruz” nereye gideceklerini sor ve ona şu sihirli cümleyi mutlaka söyle: “eğlenmene bak, bir şeye ihtiyacın olursa beni mutlaka ara.” Hepsi bu. Sahip çık; orada olduğunu hissettir. Bilsin ki her türlü durumda sen oradasın, yardıma hazırsın, hayatında hemen yetişecek bir adam var. Bir kadın bunu bildiğinde ilişkiden daha çok keyif alıyor; gerçekten bir ilişkide olduğunu hissediyor.
CÖMERT OL. Bu cimrilik olayı nasıl böyle moda oldu? Nerde o eski erkekler? Yazılı olmayan kuralları uygulayan ve kadına hesap ödetmeyen erkeklere ne oldu? Sanırım buharlaştılar. Bir ilişkide hesabı her zaman erkek öder gibi saçmalıklara inanmıyorum ancak daha ilk görüşmede Alman hesabı yapan sırtlanlara ne demeli? Kadınla tanışmak ve onu bir akşam yemeğine ikna etmek için deli gibi çabalamışsın sonra hesabı ortak ödeyelim diyorsun, kadın da ses çıkarmadan buna ortak oluyor. Hesap ödemeyi bilmiyorsan bir kadını yemeğe çıkarma. Maça git, futbol maçı izle ya da tavla oyna ancak kadınların vaktini alma. Her oyunun kuralları vardır, kuralları öğren.
DÜŞÜNCELİ OL. Diyorsun ki ben kadınlarla anlaşamıyorum. Detaylı düşünüyor musun neden? İlk görüşmede ona doğru soruları sordun mu? Örneğin ilgi alanlarını, hobilerini, müzik ve sinema zevklerini sormayı akıl ettin mi? Sevdiği bir şarkıcının konseri olduğunda “Hadi konsere gidelim” diye teklif ettin mi? Rahatsız olan teyzesini sana anlatmıştı, “Teyzen nasıl oldu?” diye sordun mu? Yoksa dünya senin etrafında mı dönüyor? Yani kızın sana anlattıklarını asla dinlemedin, aklında tutmaya çalışmadın, sen sadece kendi dünyanda yaşıyorsun ve birlikte olduğun kadının sorunları, ihtiyaçları seni hiç ilgilendirmiyor. Bu durumda sana ufak bir tavsiyem var dostum, ilişkilerden uzak dur. Düşünceli olmayan bir erkeğin kadınlarla şansı yoktur.
SIRTLAN OLMA. Bir kadınla tanıştın. Sana muazzam duygular hissettirdi, hayatının aşkını bulduğunu hissediyorsun. Bilirsin, hayatının aşkı diyebileceğin kadın belki bir hadi bilemedin iki defa karşına çıkacaktır. İşte böyle bir kadını, başka kadınlarla cinsellik yaşamak için kaybetme. Sakın yapma bunu. Sana henüz farkına varmadığın bir sır vereceğim; duygusuz cinsellik senin ruhunu kemiriyor. Geceleri yalnız yatağa girdiğinde uykusuz geçirdiğin saatlerin sebebi bu, duygusuz cinsellik seni içten içe öldürüyor. Ruhunun duyguya ihtiyacı var; işte bunu sana veren kadını kaybetme.
YERİNİ BİL. Burada ne demek istiyorum? Her erkek annesini sever, anne kavramı kutsaldır ve yeri doldurulamaz. Öte yandan küçük yaşlardan beri annen seni yönlendirmeye alışmışsa ve dominant bir anneye sahipsen şunu anlamalısın; bir erkek olmanın yolu ayağa kalkıp kendi kararlarını vermekten geçer. Sevgilinle annen arasında sıkışıp kaldıysan henüz karakterin oturmamış demektir. YERİNİ BİL, iki tarafa da yerlerini bildir. Annene şunu söylemelisin: “Anne ilişkilerime karışma, eğer hata yaparsam bu benim hatam olacaktır ve sorumluluğu alırım. Bak kaç yaşına geldim ve eğer sen benim hala doğru kararı vereceğime inanmıyorsan, demek ki beni doğru şekilde eğitememişsin.”
AÇIK OL. Yalanlar söyleme; açık ol. Daha ilişkinin başında yalan yanlış evlilik konularını açma, kadın beklentiye girer ve pembe panjurlu hayaller aleminde dolaşır. Kadını elinde tutmak için, aranızdaki cinselliği biraz daha uzatmak için yalanlara gömülme. Karakterini ortaya koy ve açık ol, “bak canım, şu aşamada hayatımda yapmam gereken şeyler var, iş hayatımda ideallerim var, güzel paylaşımlar içeren bir ilişkiye hatır demem ancak eğer kısa vadede evlilik beklentin varsa, işte bu benimle imkansızdır. “Bunun bana getirisi ne olacak?” diyorsun biliyorum, malum erkek beyni getiri odaklıdır, sana getirisi şu olacak: Karakter. Hayatta karakterini ortaya koyduğunda, bil ki hayatta bir erkeğe bundan daha büyük bir getiri yoktur.
ESKİ SEVGİLİNİ UNUT. Etkili olması için çok kısa yazacağım: Eğer eski sevgilin aklındaysa bir başka kadına umut verme. Yeni bir maceraya girişmeden önce, eski hesapları kapat. Zihninde huzuru yakala ve sahneyi boşalt.
İNATLAŞMA! Buraya bir ünlem işareti koyuyorum. Biliyorsun ki hayatımızın kadınsız hiçbir anlamı yok. Ufak tefek konularda inatlaşmayı bırak bilader. Uyumlu ol. Sevgililer günü diye bir şey yoktur diye inatlaşma, VARDIR. İki gün sonra kadınlar günü, hayatındaki kadına güzel bir hediye al, onu mutlu et. İnatlaşmak yerine mutlu olmayı dene, hayattan keyif almaya başlarsın.