Paylaş
Yazmanın sihri işte burada; hiç tanımadığım insanların hayatlarına dokunuyorum ve bunun bana verdiği duyguları tam anlamıyla tarif etmenin bir yolu bulunmuyor. Muazzam bir duygu paylaşımı diyelim.
Geçen yazıda Leonardo Da Vinci’nin yaşadığı çağda ne kadar yalnız olduğunu ve onun dehasını anlayan insan sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini; fakat yine de hayatı boyunca dehasını ortaya koyabilmek adına verdiği mücadeleyi sizlere kısa bir hikaye ile aktarmıştım. Günümüzde de kendini bu çağa ait hissetmeyen binlerce insan var ve onları bir araya getirdiğimizde pek de yalnız sayılmazlar.
Bir kadının kendini yalnız hissetmesi ile bir erkeğin yalnızlığı arasında dağlar kadar fark olduğunu belirtelim; çünkü kadınlar duygu odaklıdırlar ve bu duyguların ilgiye ve sevgiye yoğun olarak ihtiyacı vardır; oysa erkekler ilgi beklemezler ve arkadaşlarıyla futbol maçlarını izleyerek bile kendilerini yeterince iyi hissederler; çünkü erkek 'yapmak' odaklıdır. Bir futbol maçında bağırıp çağırmak bile onun için kendini ifade ettiği bir yapma eylemidir; oysa kadın 'hissetmek' odaklıdır ve sevildiğini ya da önemsendiğini hissetmeye ihtiyaç duyar. Aradaki fark genel olarak bu noktadan kaynaklanıyor.
Nasip olursa 2020 senesinde İlişki Koçu olarak 10. yılımı dolduracağım. Bu süreçte altı binden fazla insanla çalışma imkanı buldum ve bu danışanların yüzde doksanı kadınlardan oluşuyor. Onlarla çalışırken onları yakından gözlemledim ve bu gözlemleri dünyanın çeşitli ülkelerinde kadınların erkek tercihleri üzerine yapılan araştırmalar ile birleştirdiğimde kadınların tercih ettikleri dört çeşit erkek öne çıkıyor. Bu yazıda sizlere bu erkekleri anlatacağım:
Olgun adam/Yaşlı adam
Bir kadının erkek seçimleri şüphesiz onun babasıyla çocukluk yıllarında kurduğu ilişkiyle birebir bağlantılıdır. Çocukluk deneyimleri kadın olsun erkek olsun bir insanın psikolojisinin mimarıdır ve erkeklerde anne ilişkisi ne kadar önemliyse kadınlarda baba ilişkisi aynı oranda etkilidir. Küçük yaşlarda babasıyla yeterince sağlıklı iletişim kuramamış, babasından pek ilgi ve sevgi görmemiş kadınların, yetişkin çağlarında kendilerinden yaşça büyük, kimi zaman yirmi yaş büyük erkekler ile flört etmelerinin sebebi genelde budur. Elbette babasıyla harika bir iletişim yaşamış bir kadın da kendisinden yaşça çok büyük bir adamdan etkilenip onunla ilişki yaşayabilir ancak bu istisnai durum yukarıda bahsettiğimiz psikolojik altyapıyı ortadan kaldırmaz.
Çirkin adam/At hırsızı
Elbette her erkek yakışıklı olmak zorunda değil, ayrıca kime göre ve neye göre yakışıklı? Bu kadar göreceli bir kavramda genel olarak kadınların fikir birliğine vardıkları söylenemez. Kimisi sakallı ve esmer erkekleri tercih ederken kimileri renkli gözlü ve sarışın erkekleri ön sıraya koyarlar. Tercihler ve zevkler tartışılmaz; ancak burada bahsettiğim, on kadından sekiz tanesinin daha ilk görüşte “Aman Tanrım ne kadar tipsiz bir adam” dedikleri adamlar. Bu adamlar kadınlarla ilişkilerinde çenelerini iyi kullanmak zorundadırlar zira fiziksel olarak etkileyici bir tarafları olmadığı için konuşarak yani kadının kulağına yönelik etkileyici fısıltılarla kadını tavlamak zorundadırlar. Başka çareleri yoktur ve bu anlamda hayat onlar için zor olabilir; fakat işin enteresan tarafı bazı kadınların bu tip adamları üstelik adam hiçbir çaba göstermeksizin tercih etmeleridir.
İlk bakışta şu soru akla gelebilir: Peki neden? Sebebi yine kadın psikolojisinde aranmalıdır; bazı kadınlar geçmiş deneyimlerinde terk edilmiş, aldatılmış ve yüzüstü bırakıldıktan sonra ve bu kötü deneyimlerin hepsi de yakışıklı denebilecek adamlarla yaşandıktan sonra, şöyle bir karar alırlar: “Tipsiz olsun, en azından kimse onu elimden almaya çalışmaz ve kontrol etmesi kolay olur…” İlişkideki amaçları, bu defa adamı elinde tutabilmektir ki bu da elbette bir hedef olabilir. Halk arasında 'at hırsızı' diye tabir edilen bazı adamların kadınlar tarafından tercih edilmelerinin ilk sebebi çenelerinin sürekli çalışması ve kadınlara yoğun ilgi göstermeleri ise, ikinci sebebi de işte bu elde tutma isteğidir. Bu arada bu adamları elde tutma garantisi yoktur, zira sürekli olarak farklı kadınlara ilgi göstermeye ve çenelerinin marifetini sergilemeye devam ederler.
İri adam/Kaslı adam
Bu adamların tercih edilmelerinin sebebi basittir, fiziksel güç sahibi olmaları. Eğri oturup doğru konuşalım; spor salonundan çıkmayan ve yoğun kas yapan hemen her adam kadınların ciddi bir kesimi için ilgi çekici olabilir. En azından dönüp bir bakarlar ve adamın güçlü olmasına önem verirler. Aslında bu gayet doğaldır çünkü binlerce yıldır erkek birlikte olduğu kadın için 'koruyucu güç' olmuştur, eşini ve ailesini korur ve kollar. Kadının bir erkek ile tanıştığında kaslı olmasa bile omuz genişliğine ve dik duruşuna baktığı zaten bilimsel olarak ortaya konmuş bir gerçek, buradan da anlaşılacağı üzere kadın tanıştığı adamın kendisine ve belki de onunla oluşturacağı aileye ne kadar sahip çıkabileceğini, çocuklarını koruyup kollayabileceğini kestirebilmek adına adamın duruşuna, omuz genişliğine bakıyor.
Tanıştığı anda adamla ilgi bir karar vermeye çalışıyor, bunu yapmanın en hızlı yolu da onun fiziksel özelliklerine göz atmaktan geçiyor. Ancak, burada bahsettiğim sınıf, erkeğin çok kaslı ve adeta ömrünü body yaparak geçirmiş olmasına önem veren kadınlar. Korunma içgüdüsüne sahiptirler, bazıları çocukluğundan beri ailesinden hiçbir sahiplenme ya da koruma görmemiş, kendini hep kırılgan ve korumasız hissetmiş kadınlardır ve doğal olarak bir erkekte ilk olarak fiziksel güce önem verirler. Burada bir detay bilgi vereyim; ben yıllar içerisinde Almanya, Avusturya, Fransa ve Belçika’daki Türklerle binlerce seans yaptım ve bu seanslarda ilişkide tercih ettikleri adamların genelde hep kaslı Türkler olduklarını ve buna önem verdiklerini gördüm. Kimi zaman bunun sebebini sorduğumda aldığım yanıt hep aynı olmuştur: “Burada doğmuş olmama rağmen kendimi bir yabancı gibi hissediyorum ve yanımdaki erkeğin beni koruyabileceğinden emin olmak istiyorum.”
Yumuşak adam/Naif ruhlu adam
Bazı kadınlar dominant yapıya sahiptirler. Gerek davranış biçimi, gerek vücut dili gerekse konuşurken ortaya koydukları tonlamalar ile ilişkide kontrolü ellerine almaya önem verirler ve bir adamla tanıştıklarında ilk baktıkları konu 'adamın ne kadar uyumlu olduğu' ve onların dediklerini yapma konusundaki isteğidir. Yazının en başında dediğimiz gibi, tercihler ve zevkler tartışılmaz, kimi insanlar birlikte dondurma yemekten ya da gün batımını izlemekten hoşlanırlarken, kimileri ise dikte etmekten ve dediğini yaptırmaktan hoşlanıyor olabilirler. Burada bahsettiğimiz dominant kadınların bazıları çocukluk döneminde pasif ve sessiz bir baba tarafından yetiştirilmiş olabilirler.
Öyle ki, büyüdükleri evde baba figürü adeta sağır ve dilsiz, anne figürü ise tam anlamıyla diktatör kıvamında işleri yürütüyor olabilir. İşte bu durum, onlar için normal olduğu için ve buna alışık oldukları için, kendi evliliklerinde ya da ilişkilerinde aynı durumu devam ettirmek isteğinde olabilirler. Onlara göre bir erkeğin ev içerisinde kontrolü eline alması ya da belli başlı kararları vermesi neredeyse imkansızdır ve asla kabul edilemez. Baba figürünün yerine geçen eş/sevgili figürü de aynı derecede 'uyumlu', 'pasif' ve 'naif' olmalıdır. Şu bilgiyi de verelim, burçlar merkezinde bakıldığında özellikle 'aslan, oğlak, balık ve yay burcu' kadınların böyle erkekleri daha çok tercih ettiklerini görebiliriz, kimileri dominant olmasa bile, ilişkide kontrolü ellerinde tutmayı severler.
Bu yazının ardından, erkeklerin tercih ettikleri farklı çeşit davranışlara ve özelliklere sahip kadınları yazmak şart oldu. Elbette erkeklerin tercihlerinin ardında çocukluk döneminde anne ile geliştirilen ilişkinin etkisi büyüktür ve birlikte oldukları kadınları buna göre seçerler.
Detayları size aktaracağım.
Seviliyorsunuz.
Instagram: Adilyildirimyazar
Youtube: Adil Yıldırım
Paylaş