Hangi Mekanlarda Sosyalleşebilirsiniz?

İnsanın bir sevgilisi olması ya da olmaması tamamen onun kendi tercihidir. Doğru okudunuz, gerçekten de öyledir. Biz algımızı nasıl yönetirsek hayatımıza giren çıkan insanlar da ona göre şekillenir. Bir insanın psikolojisi onun ihtiyacı olan duyguları ona verecek insanları hayatına sokar; örneğin kendisine karşı acımasız bir insan ona sevgiyle yaklaşan birine karşı hiçbir şey hissetmez, çünkü ihtiyacı olan duygu sevgi değildir. Nerede acımasız, saygısız ve kötü davranışları olan bir insan varsa onu bulur ve ihtiyacı olan dozda saygısızlığı hayatına çeker.

Buna benzer binlerce örnek verebiliriz.

Peki ya elini bile kaldırmadan ve hiçbir sosyal hayata girip çıkmadan sevgili bulmaya çalışanlar?

Aslında bu durumda da dolaylı yoldan 'istememe hali' vardır. Hayatımda birisi olsun der ancak bu yönde hiçbir adım atmaz ve sonra da “Ben kimseyi bulamıyorum” diyerek kendisini mağdur pozisyonunda görür. Bütün bunlar insan psikolojisinin karanlık girdapları ve hepimizde bunlarda birer parça var; önemli olan bunların farkında varmak ve en kısa sürede bakış açını değiştirmek. Eğer bir insan bunu yapabilirse hayatında yanı başındaki fırsatları görecek ve adeta dehşete düşecektir. Daha önce karşısına çıkan ancak asla şans vermediği bir insanla flört etmeye başlayıp aniden mutluluk kapısından giren yüzlerce insanla birebir çalışma imkanı buldum. “Ben bu insanı daha önce de gördüm ancak ufak bir hareketi bana itici gelmişti, ya da benim bu insana karşı nedense önyargılarım vardı, ya da ben bu insanı ciddiye bile almamıştım diyerek kendisi de bu duruma şaşırır.

Geçen haftaki yazımda bu konuya detaylı olarak değindim; önyargılarımız bizi mutluluğa götüren yolda önümüzdeki en büyük engellerdir. Onlardan kurtulamadığımız sürece mutlu olabilmemiz neredeyse imkansızdır.

Peki ya hayatımızda yeni bir sayfa açmaya hazırsak ve hiçbir önyargımız kalmadıysa, o zaman hangi mekanlarda yeni insanlarla tanışabiliriz?

1) Kurslar: Metropollerde yaşayanlar bu konuda daha şanslılar çünkü gerek hafta içi gerekse hafta sonu birçok sosyal aktiviteye katılma imkanı bulabilirler. Öncelikle ilgili olduğunuz alanı tespit edin; örneğin dans. Bugün hemen her şehirde dans kursları mevcut çünkü bu yönde insanların ciddi bir ilgisi var, salsa, çaça veya tango kursları sosyalleşmek anlamında ciddi bir fırsat. Buradan hemen ilişki bulmak gibi bir anlam çıkmasın; bu konuda kısa bir bilgi vermeliyim: sosyalleşmek tanıştığınız insanın sizin hayatınızda illa bir ilişkiye dönüşmesi değildir, aslında o insanın sizin hayatınızda bir pencere açmasıdır.

Aklınızda kalması için bunu bir metaforla anlatmalıyım: Dünyayı kasıp kavuran Matrix film serisinin ilk filminde bir karakter vardır: 'Anahtarcı'. Başroldeki karakterlere sürekli yeni kapılar açan ve onların hayatlarında makas değişimlerini sağlayan çok kilit bir karakteri oynar. İşte sizin tanıştığınız bir insan da sizi bambaşka birisiyle tanıştırabilir. Sonra o yeni insan size yeni bir iş imkanı sunabilir ve siz o yeni işinizde birisiyle tanışıp belki de evlenirsiniz; hayatın akışına kendinizi bırakın ve mutlaka sizi bekleyen yeni deneyimler olduğunu unutmayın. Tanıştığınız her insanın bir rolü vardır, sosyalleşmenin gücüne inanın, bu konuya 'Zamanın Sessiz Ruhu' isimli kitabımda detaylı olarak değindim; “Kimse bir tesadüf eseri karşınıza çıkmaz, bir yerlerde karşınıza çıkabilmesi için sizin o bir yerlerde olmanız gerekir. Evden çıkmayan bir insan ve başkalarına gülümsemeyi bilmeyen bir insan asla sosyalleşemez."

2) Doğa yürüyüşleri: Bu aktivitelerde bir taşla iki kuş vurabilirsiniz, nasıl mı? Size açıklıyorum: Öncelikle şunu hatırlayalım, bir insan doğada vakit geçirdiği zaman muazzam bir huzurla dolduğunu söyler, "Rahatladım bana çok iyi geldi" der. Bunun açıklaması nedir?
Ünlü Fransız düşünür ve yazar Jean Jacques Rousseau “Ben sadece doğada yürürken kendi ruhuma ulaşabiliyorum” demiştir. Bunun sebebi doğadaki titreşim alanının insan ruhuna en uygun titreşim alanı olmasıdır. Kuşların cıvıltıları, suyun akışındaki ses, rüzgarın yapraklarla dansını dinlerken kulağınızdan ruhunuza ulaşan titreşimler sizin bedeniniz ile ruhunuz arasındaki uyumu sağlayan titreşimdir, bu adeta bir tamamlanma ve farkındalık halidir. İşte bu yüzden doğada olmak size her zaman iyi gelir ve doğadan uzaklaşan insan kendi ruhuyla bedeni arasındaki uyumu asla sağlayamaz ve gittikçe daha agresif ve depresif bir yapıya bürünür. Bu yazıyı okuyan siz değerli dostum, asla ama asla doğadan uzak kalmayınız. İşte bu ruh hali içerisinde aynı uyumu doğada arayan yeni insanlarla sohbet etmek adeta şerbet gibidir; size çok iyi gelecektir. Doğanın titreşimindeki uyum sizin ruhunuzu ele geçirmiş olacağından en pozitif halinizle o insanla sohbet edeceksiniz, muhtemel o da ruhsal enerji olarak size uyumlu olacak. Buradan güzel bir dostluk veya ilişki doğabilir, kim bilir?

3) Doğum günü partileri: Arkadaş çevrenizden bir doğum günü partisi varsa onu ajandanızda kırmızı ile not alın; çünkü genelde bu partiler yeni insanlarla tanışmak için bir fırsat olabilir. Birisi kuzenini getirir; bir diğeri yolda karşılaştığı bir arkadaşını alır getirir. Ben böyle bir olayla karşılaştım. Seneler önce bir arkadaşım bu şekilde evlendi, nasıl mı? Size kısaca anlatabilirim: Arkadaşım normalde evden pek çıkmayı sevmeyen bir adam, tam bir evcimen. Bir ortak arkadaşımızın doğum günü partisi vardı ve adeta zorla onu partiye götürdük. Normalde bu tip partilere gelmezdi. Sonra partide bir kızla tanıştı ve ilişkiye başladılar, iki sene sonra da evlendiler. Enteresan olan şuydu; tanıştığı kız normalde partiyle hiçbir alakası olmayan bir kızdı, ancak partiye davetli bir kız yolda onunla karşılaşıyor ve uzun zamandır görüşmedikleri için haydi sen de benimle gel diyerek kızı kolundan tutup partiye getiriyor; aslında vesile oluyor. Hepsi bu. Eğer piyango bileti almazsan ikramiyeyi kazanma şansın var mıdır?

4) Seyahatler: Seyahate çıkmak yeni insanlarla tanışmak için güzel bir fırsattır. Bir otelde kalırken sizin gibi kafasını dinlemek için tatile çıkmış birisiyle tanışabilirsiniz ya da kumsalda veya kafede. Önemli olan mekan değil sizin algınızdır. Etrafınıza bakarak kimin sizinle konuşmak için istekli olduğunu rahatlıkla anlayabilirsiniz. Ondan sonrası size kalmış bir durumdur, ister bir sinyal vererek sohbeti başlatırsınız isterseniz bakışlarınızı yeniden yanınızda getirdiğiniz kitaba çevirerek onu görmezden gelirsiniz. Şunu unutmayın, her zaman sizinle konuşmaya hazır birileri vardır, bu durum asla değişmez; tam da o noktada siz bu insana verdiğiniz sinyaller ile onu hayatınıza davet eder ya da kendinizden tamamen uzaklaştırırsınız. Tercih sizin. Dümende siz varsınız.

5) İş ve arkadaş çevresi: “Ben iş yerimden birisiyle asla ilişki yaşamam” diyen danışanlarıma her zaman saygı duydum; çünkü bu tip prensiplere inanırım; fakat eğer sizi anlayan ve birlikte harika vakit geçirdiğiniz insan sizinle aynı ofiste çalışıyorsa bu durumda aynı ruhsal uyumu başkasıyla bulmak için çaba göstermek yerine o insana bir şans verebilirsiniz. Tek yapmanız gereken o insanın güvenilir olduğundan emin olmak çünkü kimse kariyerini ofisteki birtakım dedikodular ile riske atmak istemez. İlişkilerdeki en önemli prensip olan 'gizlilik' konusunda anlaşıyorsanız o insanla yakaladığınız uyumu mutluluğa dönüştürebilirsiniz.

İki taraf da iş yerinde ağzını sıkı tutmalıdır çünkü ayrılık sonrası ofisteki herkese reklam olmak kariyerinizi oldukça kötü yönde etkileyebilir. Ofisteki iş arkadaşıyla ilişki yaşayanlara asla şaşırmam ancak sosyal medya hesabından basın açıklaması yapar gibi sürekli el ele resim paylaşanları oldukça enteresan bulurum, nedense işin ayrılık yönünü hiç düşünmez ve tedbirli olmaya gerek görmezler; günümüzde gittikçe artan boşanma oranlarına rağmen boşanma ihtimalini asla düşünmeyenler gibi.

Öte yandan bir diğer etkili sosyalleşme ağı da arkadaş çevrenizdir. Onların sizi tanıştırdıkları yeni insanlar ile sağlıklı iletişim kurarak network oluşturabilir ve sürekli daha canlı bir çevrede aktif olabilirsiniz. Şu noktayı unutmayalım, erkek beyni özellikle çevresinde yıldızı parlayan, sürekli aktif halde ve neşeli kadını tavlamaya çalışır. Bu kadın erkek açısından çekicidir çünkü dikkat çeken ve enerjisiyle güzel titreşimler yayan kadındır. Etrafına sürekli agresif davranan veya depresif ruh halinden çıkamayan bir kadını erkeğin algısı görmezden gelir, ne kadar güzel olursa olsun.

Sosyalleşmek için mekanlara speak-easy mekanları ve kafeleri de ekleyebiliriz; yani müzik sesinin yüksek olmadığı ve iki insanın rahatlıkla birbirlerini duyabildikleri yerlerde bir insanla tanışıp konuşabilirsiniz. Her şeyden önemlisi sizin tavrınızdır; eğer siz diyaloğa ve yeni insanlarla tanışmaya açık biriyseniz her yerde karşınıza enteresan birisi çıkabilir. Algınızı bu konuda açık tutmanızı öneririm.

Yalnızlığı sevenlere Scorpions-Lonely Nights şarkısını gönderiyorum.

Hayatında aşkı arayanlara ise U2 – One.

Rüzgar sizden yana olsun.

Seviliyorsunuz.

Adil YILDIRIM
İlişki Danışmanı Ve Yazar

Instagram: Adilyildirimyazar

Youtube: Adil Yıldırım