Herkese merhabalar, soru şu: Erkek dilini nasıl çözebilirim Adil Beycim? İnsanlık tarihinin ilk ve temel soruları hangileriydi bilemiyorum ancak geride kalan on yıllık süreçte bana en çok sorulan soru şüphesiz buydu. Bir kadın açısından erkek dilini çözmek oldukça zordur çünkü kadın ve erkek beyin yapılarının çalışma sistemi birbirinden tamamen farklıdır.
Haberin Devamı
Size şu kadını söyleyebilirim ki erkek son derece basit düşünür ve basit yaşar; özellikle de kadınlarla yakın temasta çalışan erkekler kendi aralarında şöyle konuşurlar: “Ne kadar komplike düşünüyorlar!” Bunun en büyük sebebi, erkeğin hiçbir konuda kadın kadar detaycı bir varlık olmamasıdır. Erkek günlük yaşamdaki detayları görmeyi ve her birini analiz etmeyi bilmez, bunu beceremez ve basit düşünmenin dayanılmaz hafifliği içerisinde kendini akışa bırakabilir. Elbette sanatçılar hariç; çünkü onlar sağ beyin yani yaratıcı beyinlerini de kullandıkları için standart bir erkeğin yaşam biçiminden tamamen ayrılırlar, daha karmaşık düşünürler çünkü yaratıcıdırlar, işte kadın da öyledir, bir yandan muazzam ölçüde yaratıcıdır ancak basit konularda bile detaylarda boğulduğu için büyük resmi kaçırabilir. Bu yazıda sizlere, beş madde halinde, erkek beynine sübliminal mesajlar vermenin yollarını aktaracağım.
Haberin Devamı
Jung şöyle der: “İnsanı harekete geçiren dürtülerin kaynağı ihtiyaçlarıdır. İhtiyacı hangi yönde olursa o yönde davranışlar sergiler.”
Peki erkeğin en büyük ihtiyaçları nelerdir? Muhtemelen ilk cevap cinsellik olacaktır ancak ben aynı fikirde değilim çünkü Columbia Üniversitesi’nde 2012 senesinde çeşitli yaş gruplarından üç yüz erkek denek üzerinde yapılan bir araştırma bizlere ilk sırada farklı bir ihtiyacı ortaya koyuyor: “Güçlü olduğunu göstermek.” Bu çalışmada yer alan erkek deneklerin 53% oranında verdikleri cevap “Bana güçlü olduğumu hissettiren kadını bırakmayı düşünmem.” Bu yönde cevap vermelerinin en büyük sebebi erkekler arasında dur durak bilmeyen rekabettir, erkek avcı toplayıcı olmasının yanı sıra “diğer hemcinslerinden daha iyi olmak” gibi kutsal bir amaç ile yaşamaktadır. Bu amaç daha ilkokul yıllarından itibaren, bazen de oğlunu dünyanın merkezinde gören erkek annelerinin yoğun manipülasyonu ile, erkeğin hayatına yön verir. İşte erkeği buradan yakalayan ve onun diğer erkekler ile kıyaslanmasının bile mümkün olmadığını ona hissettiren bir kadın erkeği kolaylıkla etkileyebilir. Enteresan olan bu yöntemin evli erkeklerde bile işe yarıyor olmasıdır; örneğin evli ancak çok da mutlu olmayan bir erkek ile iletişime geçip ona kibar bir ses tonuyla “Karın gerçekten çok şanslı, umarım bu devirde senin gibi bir erkek bulmanın ne kadar zor olduğunu biliyordur” diyen bir kadın o adamın dikkatini yaklaşık üç saniye içerisinde çekebilir.
Haberin Devamı
Aynı şekilde “senin yanında kendimi güvende hissediyorum” diyen bir kadın erkeğin beynini nasıl ele geçireceğini bilen bir kadındır. Aynı kadın adama şunu dese etkili olmaz: “Sen çok yakışıklı bir adamsın.” Şaka değil, hiçbir etkisi olmaz, çünkü klasik erkek kafası yakışıklı olmak gibi bir hedefe sahip değildir. Erkeğin amacı diğerlerinden daha güçlü olmak, daha başarılı olmak, daha nüfus sahibi olmak ya da daha etkili olmaktır. Erkek, bunu ortaya koyabilmek için birkaç yola başvurur: çok para kazanmak, çok yüksek bir statü elde etmek, şöhret olmak ya da tamamen fiziksel güce yüklenip sabah akşam spor salonunda kas yapmak. Bu saydığımız dört temel güç gösterisi, hangisini başarabiliyorsa, erkek için son derece önemlidir. Peki amaç nedir? Kadınlar tarafından beğenilmek ve güçlü görülmek. Başka hiçbir amaç yoktur. İşte bu sebeple ilk romanım Gecede Saklı Yalnız Aşklar da geçen şu cümle okurlarım tarafından sürekli paylaşılıyor: “Dünya, erkeklerin izlediği ve kadınların sergilediği bir oyundur; çünkü günün sonunda her şey kadınlarla ilgilidir.”
Haberin Devamı
Erkek düşünce sistemiyle ilgili temel bilgilerin ardından, bu yazıyı okumakta olan kıymetli papatyalara yönelik beş sübliminal mesajı sizlerle paylaşabilirim:
O kadar etkili bir yöntemdir ki erkeğin beynini nasıl ele geçirdiğini asla tahmin edemezsiniz. Burada sadece güzel konular kullanmaktan bahsetmiyorum, daha ötesine geçiyorum; bu kokuyu erkeğin beynine kazımanın yöntemi nedir? Diyelim ki aradığın aşkı buldun ve gayet uyumlu bir ilişki yaşıyorsun, “acaba bu adam alfa mı yoksa sırtlan mı?” diye düşündüğün başlangıç seviye testleri geçtiniz ve ilişkide ilk üç aylık kritik süreci geride bıraktınız. Onun evinde ya da senin evinde birlikte vakit geçiriyorsunuz dolayısıyla evde sürekli gözlem yapma imkanına sahipsin, onda kaldığın bir gecenin sabahında evden ayrılmadan önce ve o duştayken onun yastığına parfümünden birkaç fıs yapmayı unutmamalısın. Bir sonraki gece uyurken yastığında senin kokunla uyuması muazzam derecede etkili olacaktır, hatta rüyasında bile seni görebilir. Bir erkeği etki altına almanın yolu onun beyninde birlikte geçirdiğiniz anlara ait veya bizzat sana ait sahneler açmaktır. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, erkek beyninde etkili sahneleri açmanın en hızlı yolu kokuyu kullanmaktır. Örneğin, ayrılık sonrası sevgilisini unutmaya çalışan bir erkek için en zorlu durum, sokakta yürürken aynı kokuyu kullanan bir kadının yanından geçmesidir. Belki de üç aydır eski sevgilisini unutmaya çalışan ve acılar çeken erkek aynı kokuyu duyduğu anda tamamen başa döner ve hatta bu durumu yaşadığı an dayanamayıp eski sevgilisine mesaj atan erkeklerin sayısı hiç de az değildir. Yıllar önce bir danışanıma sunduğum yöntemi sizlerle paylaşabilirim: Eski sevgilisini unutamayan ve onu geri getirmek için her yolu denemeye hazır olan bir kadın günün birinde kapımı çaldı ve durumunu anlattı. Bireysel seansımız esnasında bana kullanabileceğim bir bilgi vermeyi ihmal etti, ancak o sırada bu bilginin benim stratejimin merkezini oluşturacağını bilmiyordu; erkek arkadaşının hep aynı kafeye gittiğini söyleyiverdi. Biraz düşündükten sonra, adamın tanımadığı bir arkadaşını o kafeye yollamasını ve kullandığı parfüm şişesinin tümünü üstüne başına sıkarak gitmesini söyledim. Sonradan öğrendiğim kadarıyla adam önce kızla konuşmaya başladı ve bu parfümü çok sevdiğini söyledi. Kızdan yüz bulamayınca sohbeti uzatmadı, birkaç gün sonra ise benim danışanıma mesaj attı ve mesaj şu şekildeydi: “Geçenlerde senin kokunu kullanan bir kadınla karşılaştım ve seni ne kadar özlediğimi fark ettim; acaba tekrar bir şansımız olabilir mi?” Unutmayalım ki koku erkek beyni üzerinde her zaman çok etkilidir.
Evinde onun yastığına parfümünden birkaç fıs fıs fıs yaptın. Başka ne yapabilirsin? Sana güzel bir önerim olacak: evin farklı yerlerinde yazılı mesajlar bırakabilirsin. Ufak notlar. Örneğin; “Sen bu mesajı okuduğunda, seni özleyen bir kadın olduğunu hatırla…” ya da “Harika bir geceydi, seni şimdiden özledim…” Örnekleri çoğaltabiliriz, ana fikir erkeğin beynine olumlu mesajlar yollamaktır, buna sürpriz faktörünü de katmak etkisini birkaç kat arttıracaktır. Yatağının yanındaki komodinin çekmecesine ya da mutfakta kahve makinasının yanına bırakmış olman fark etmez; ona bırakacağın sempatik mesajlar onun evinde algı yönetimi yapmanı sağlar.
Hazır onun evindeyken deneyebileceğin bir başka yöntem ise erkeğin kalbine giden yolu ele geçirmektir: elbette midesi! Evden ayrılmadan önce onun sevdiği bir yemeği yaparak ona bırak, sen tek bir kaşık bile alma, sadece ona yaptığını fark etsin. Sonra gün içerisinde ona şu mesajı yolla: “Aşkım sana söylemeyi unuttum, sevdiğin yemekten bir tencere yaptım ve mutfakta bıraktım, ben yokken sağlıksız şeyler yemeni istemiyorum” Bu yöntem kesinlikle etkilidir, hatta sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada etkilidir. Bunun sebebi erkeğin mağara döneminden bu yana, avladığı hayvanların kadın tarafından pişirilmesi ve masaya konması gibi ezoterik genetik bilgilerin beyninde yer etmiş olmasıdır, bunun modası asla geçmez. İtalya’da yaşadığım yıllarda çok farklı sosyal koşullardan gelen kadınların, hatta en zengin tabakada yetişmiş genç kızların bile mutlaka ama mutlaka iyi yemek yapmayı öğrenmiş olduklarını görüp şaşırdım. Bunu keyif için yaptıklarını düşünüyordum ki bir ev partisinde sohbet ederken yakın arkadaşım olan İsabella beni uyandırdı: “İtalyan kadınları neden yemek yapmayı bu kadar seviyorlar sorunun cevabı şudur; aslında sevmekle hiçbir alakası yok, her genç kız yetişme çağında annesinden şunu öğrenir, eğer bir erkeği yeterince doyurursan ve översen onu ele geçirirsin.”
Gün içerisinde ona resim yolla. Bu konuda ciddiyim; yine erkeğin beynine oynuyorsun. Bu resimler ofiste bilgisayar karşısında çekilmiş, çalışırken veya yemek yerken çekilmiş resimler olabilir. Önemli olan detay şudur: sadece resim yolla, altına hiçbir şey yazma, neden biliyor musun? Çünkü o resmin altına yazıyı bırak kendi zihninde o adam yazsın; belki de o resmi gördüğü anda seni ne kadar özlediğini fark edecek ve seni hemen arayacak. Eğer altına “nasılsın?” diye yazarsan bu rutin ve sıkıcı soru resmin önüne geçer ve basit düşünce sistemine bağlı erkeğin dikkati hemen dağılır.
Alışverişe onu dahil et. Hayır hayır onu yanında götürmeye çalışma, bu yapacağın en büyük hata olacaktır çünkü erkekler alışverişten nefret ederler, istisnalar kaideyi bozmaz. Sana önerdiğim yöntem şu: “Bugün alışverişe gittim ancak bir şey satın almadım” diyeceksin, o da sana soracak “Nasıl yani?” çünkü alışverişe gidip de hiçbir şey almayan kadın erkek dünyasında nadir karşılaşılan bir vakadır, zaten tüm amaç onun sana bu soruyu sorması “Neden???” Şöyle cevapla: “Bir şey almadım çünkü senin de beğeneceğin bir şey almak istedim, ben sana güzel olmak istiyorum, senin beğendiğin şeyler giymek hoşuma gidiyor…”
Sübliminal mesajları verdin ve sonucu aldın. Erkek beynini ele geçirdin. Eğer şöyle diyorsan “Ben ne yapsam bu adam benimle ilgilenmiyor” bu durumda iki ihtimal var: “Cinsellik dışında hiçbir amacı olmayan duygusuz bir adamla birliktesin ya da bir sebeple senden uzaklaşan bir adamla birliktesin.”