Paylaş
İş kadınlarına mentörlük yaptığım için onlara kariyer basamaklarında bireysel danışmanlık veriyorum. Bu işi dokuz senedir yaptığım için, bir erkek gözüyle, onların takıldıkları noktaları, karşılarına çıkan engelleri ve engellemeleri yakından takip ediyorum. İş kadınlarına destek olmak amacıyla kurduğum Female Business World Youtube kanalına binlerce yorum geliyor ve görüyorum ki başarılı kadınlar, doğru evliliği yapmış olan kadınlardır.
Eş seçimi gerçekten önemli midir?
Kesinlikle önemlidir.
Hele ki bizim ülkemizde, eş seçimi demek; hayatının en önemli kararını vermek demektir, yani biz bu konuda Avrupa ülkelerine hiç benzemiyoruz. Bunun sebebi, boşanmanın Avrupa’da çok sıradan bir müessese olmasıdır, yani boşanmayı batı ülkelerinde kimse bir başarısızlık olarak göremez, bilakis herkesin başına gelebilecek sıradan bir olaydır.
Ancak bizim ülkemizde boşanma adeta bir yıkım, uzun süren hukuki ve sosyal bir süreçtir. Hatta boşanma sürecinde, hele de çocuklu boşanma durumu var ise, aileler birbirlerine girerler, herkes davaya müdahil olur, ki zaten evlilik sürecinde de iki aile evlenmiş ve sürekli tüm akrabalar her konuya karışma gereğini görmüşlerdir. Böyle evliliklerin boşanmaya gitmesine şaşırmamalı.
Derler ki, her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır. Emin olunuz ki, çoğu zaman başarılı bir kadının arkasında da ona destek olan, kariyerinde yükselmesine yardımcı olan bir erkek var. Bunu ben söylemiyorum, dünya üzerinde önde gelen Fortune 500 listesinde yer alan şirketlerde CEO olan 42 kadından tam 40 tanesi evli. Bu bir tesadüf olabilir mi?
Elbette hayır.
Bu kadınlarla yapılmış söyleşileri okuduğumda şu nokta dikkatimi çekti; ev işleri olsun, çocukların bakımı olsun ve en önemlisi de kariyerinde yükselmek için yoğun çalışma saatleri olsun, bu kadınlar kocalarından tam destek görüyorlar. Bu destek, o kadınların iş hayatında başarılı olmalarını sağlayan en önemli nokta; çünkü evinde huzur olmayan bir insanın, ne kadın ne de erkek, ofisinde başarılı olması mümkün değildir. Demek ki her şeyin başında huzur ve anlayış geliyor. Karşılıklı anlayış evliliğin temelidir.
Ayrıca, başarılı olmak isteyen bir kadın, anlayış ve destek dışında, evleneceği adamda şu noktaya dikkat etmelidir: Vizyon. Peki bu ne demek?
Bir erkeğin vizyonlu olup olmadığını nasıl anlarsınız?
İlişki aşamasında her haliyle size ne kadar vizyonlu olduğunun ya da olmadığının sinyallerini verecektir. Örneğin; size açtığı konulardan anlarsınız. Daha ilişkinin başında, size geçmiş ilişkilerinizi soran, geçmişte kimle neler yaşadığınız konusuna kafayı takan ve sürekli geçmişinizi didiklemeye çalışan bir erkeğin vizyonlu olması mümkün müdür?
Elbette değildir.
Bir başka nokta ise kıskançlık konusudur. Bireysel çalışmalarda her zaman söylerim; bir erkeğin hiç kıskanmaması normal değildir. Erkek merak eder çünkü sahiplenir. Birlikte olduğu kadını koruyup kollamak ister ancak bu durum, kadının hayatına sürekli burnunu sokmasını gerektirmez. Maalesef bizim ülkemizde özellikle yirmili yaşlardaki genç kızlar, erkek arkadaşlarının sürekli her konuda müdahale etmesini, onlara karışmasını ve hatta bazı konularda şiddetli kavgalar çıkartmasını, sahiplenme diye algılıyorlar ve bu durum hoşlarına bile gidiyor. Oysa bu durum, onlara şu sinyali vermelidir (onların diliyle yazalım): “Bu çocuk beni deli gibi sahipleniyor çünkü bana aşık!”
İyi de, bu çocuk seninle evlenirse, ilişkide yaptığından çok daha fazla müdahale edecek ve sana adeta nefes aldırmayacak. Ne kariyerinde ne de sosyal hayatında istediğin gibi hareket edemeyeceksin çünkü bu çocuk, senin kendi adına atacağın her adımdan rahatsız olacak; çünkü bu çocuk özgüvensiz ve senin her başarında kendisini başarısız hissediyor.
Bu çocuğun vizyonu anca bu kadar; o seni sahiplenmiyor, o aşırı kıskanç bir çocuk. Olgunlaşmamış bir birey, çünkü o gerçekten de bir çocuk.
Çok enteresan bir istatistik var elimde. Bugüne kadar yaklaşık 500 iş kadınıyla birebir çalışmalar yapmışım, arşivlerimi incelediğimde karşıma çıkan bir olgu beni oldukça şaşırttı. Kariyerinde başarılı ve mutlu bir evliliğe sahip kadınların hepsi, evet tamamı, kendisinden yaşça büyük erkekler ile evliler.
Sizce de enteresan değil mi?
Bu yaş farkı, minimum üç maksimum on beş yaş farka kadar gidiyor. Aslına bakarsanız bir erkek olarak bunun sebebini açıkça görebiliyorum; erkekler kolay olgunlaşamıyorlar. Yirmili yaşlardaki bir erkeğin, kadına destek olmasını bir yana bırakalım, kadının ihtiyaçlarını algılaması bile tamamen imkansız çünkü bir erkeğin hayatı algılaması, hayatta kendi üzerine düşen sorumlulukların farkına varması ve kendine tabiri caizse “çeki düzen vermesi” en erken otuz yaşlarında başlıyor. Maalesef bu yine de iyimser bir yaklaşım; çünkü kendi çevremde de gözlemlediğim kadarıyla erkekler genel olarak otuz beş kırk yaşlarında olgunlaşmaya başlıyorlar. Bu durumda, kariyer peşinde koşan hırslı bir kadının, yirmili yaşlarında olgunlaşmamış bir elmayla (pardon erkek ile) evlenmesi, zaten kendi kariyer basamaklarına koyduğu bir dinamitten farksızdır.
Genç kızlardan şunu her zaman duyarım: “Ama Adil Bey ben bu çocuğu çok seviyorum…”
Tamam, o zaman çocuk büyütürsün işte!
Çünkü genç erkeklerin, annelerinden gördükleri ilgiyi görmeye ihtiyaçları var, sen de onu besler ve büyütürsün. Onun seni algılaması ve sana iş hayatında destek olması belki bir ütopyadır ancak aşkın için bundan vazgeçebilirsin. Mesele değil.
Öte yandan, olgun bir erkeğin kadını algılaması ve ona anlayışlı davranması daha büyük bir ihtimaldir. Elbette elli yaşına gelmiş olmasına rağmen hala olgunlaşamamış erkekler var; ancak mentörlük yaptığım başarılı ve mutlu iş kadınlarının hepsinin kendilerinden yaşça büyük erkeklerle evli olduklarını bir kez daha yinelemek istiyorum. Bu noktanın altını çizelim.
Bir kadın, iş hayatında başarılı olmak için, mutlaka kendisini anlayan, değer veren, işinde yükselmesine destek olan ve en önemlisi ÖZGÜVENİ YÜKSEK bir erkeği eşi olarak seçmelidir.
Bu özelliklere sahip olmayan bir erkeğin o kadına evde huzur vermesi ve işinde destek olması mümkün değildir.
“Adil Bey, ama ben o çocuğa aşığımmm!” diyenlere gelince.
Güzelim o zaman sen de bir seçim yap; aşk mı yoksa kariyer mi? Belki de hayatın yaptığın seçimlerden ibarettir, ne dersin?
Seviliyorsunuz.
Görüşmek üzere.
Instagram: Adilyildirimyazar
Youtube: Adil Yıldırım
Paylaş