Yaz hastalıklarına karşı ilaç uyarısı

Prof. Dr. Büke, "Buna besin işiyle uğraşanlar özellikle uymalıdır. İşlerinin, toplum sağlığıyla çok direkt olduğunu unutmamalıdırlar" dedi. Taze sebze ve meyvelerin bolca yıkanmasının önemine işaret eden Prof. Dr. Büke, gerekirse 1 litre suya bir çay kaşığı klorak konularak, yiyeceklerin bu suda 20 dakika bekletilmesi ve sonra bol suyla durulanması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Münir Büke, bu önlemin, mikroplar yanında amipli dizanteri, giardia enfeksiyonları gibi bazı paraziter hastalıkların önlenmesinde çok önemli rol oynayacağına işaret etti."İHTİYAÇ FAZLASI SU İÇMEYİN"Hastalık yapan bazı mikroorganizmaların, bu iklimde dış koşullara daha dirençli olduklarına dikkat çeken Prof. Dr. Büke, şunları söyledi: "Enterovirüsler, dizanteri, tifo, koli, Hepatit A gibi bazı virüs ve bakteriler, bu mevsimde, sularda, besin maddelerinde uzun süre varlıklarını sürdürebiliyorlar. Yaz aylarında en çok görülen hastalık, yaz ishalleridir. Bu, viral, bakteriyel veya paraziter kökenli olabiliyor." Yaz aylarında insanların daha fazla sıvı almaya gereksinim duyduklarını, ancak fazla sıvının ve gereksiz kullanılan asit önleyici ilaçların, midedeki asit seviyesinin azalmasına yol açtığını belirten Prof. Dr. Büke, "Unutulmamalıdır ki, mide asidi, mikroorganizmaların geçişinde önemli bir bariyerdir. Ağız yoluyla geçen hastalıkların yüzde 99'dan fazlasını önlemekte önemli rol oynar. Bundan dolayı gereksiz ilaç kullanımı ve ihtiyaç fazlası sıvı alımıyla asitin azalması, önemli bir baraj görevini ortadan kaldırmakta, mikroplar ve parazitlerin bağırsağa geçerek, hastalık yapmasına neden olmaktadır" dedi.KÜÇÜKKEN ALINAN HERPES VİRÜSLERİ VÜCUDU BIRAKMIYORProf. Dr. Büke, Norwalk denilen, çocuklarda yaz ishallerine yol açan virüslerin, bu iklimde daha aktif hale geçtiğine de işaret ederek, su, süt ve süt ürünleri ile bazı deniz ürünlerinin kullanımında dikkat edilmesini istedi. Yaz aylarında diğer önemli faktörün deri yoluyla bulaşan hastalıklar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Büke, bunun yüzme havuzlarından, kirli sulardan alınabileceğini söyledi. Prof. Dr. Büke, "Bunlar deride çıban şeklinde çıkan enfeksiyonlara neden olan mikroplardır. Bazı herpes (uçuk) virüs enfeksiyonları da özellikle küçük çocuklara deri yoluyla geçerek, hastalıklara yol açabilirler. Önemli bir nokta, küçük yaşta alınan herpes virüsü, yaşam boyunca insan vücudunda kalabilmekte, direncin kırıldığı durumlarda ağız ve dudakta yaralar meydana getirebilmektedir" diye konuştu. Prof. Dr. Büke, bu aylarda ağızdaki aftlarda artış görüldüğünü, sulardan geçebilen enterovirüslerin de ağız ve boğazda ülserlere yol açabildiğine dikkati çekti. Deri yoluyla uyuz ve bazı mantar enfeksiyonlarının da bulaşma riski bulunduğunu belirten Prof. Dr. Büke, ayak parmakları arasında görülen mantarlara karşı özellikle kumsal ve sıcak zeminlerde yalınayak dolaşılmasında yarar bulunduğunu bildirdi. Prof. Dr. Büke, deri yoluyla bulaşan enfeksiyonlara karşı korunmak için denize ve havuza girdikten sonra mutlaka banyo yapılması gerektiğini söyledi."ANTİDİAERİK İLAÇLARA DİKKAT"Behçet Uz Çocuk Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Vedide Tavlı da ishali önlemek için, anti-diaerik ibaresi geçen ilaçların kesinlikle ezbere kullanılmaması gerektiğini söyledi. Doç. Dr. Tavlı, "Bu ilaçlar ezbere verildiğinde, çocuk bünyesinde gereksiz direnç gelişebilir. İlaç tedavisi sadece doktor denetiminde uygulanmalıdır" dedi. Doç. Dr. Tavlı, vücudun yüzde 80'inin sıvı olduğu düşünüldüğünde, ishalin neden olduğu yüzde 10'luk sıvı kaybının, çocuğu şoka sokabileceği uyarısında bulundu. İshale karşı en önemli tedavi yönteminin bol sıvı almak olduğunu hatırlatan Tavlı, "1 yaşın altındaki çocuklara kaynatılmış soğuk su verilmeli. Çocuk emiyorsa, anne sütüne devam edilmeli. Hatta daha çok anne sütü verilmeli. Ek gıda alıyorsa da, yoğurt, haşlanmış patates, pirinç lapası ve havuç gibi besinler tercih edilmeli" diye konuştu.