Güncelleme Tarihi:
Lekeler için renk açıcı kremler kullanmayın
Yaz mevsimi ile birlikte giderek dikleşen güneş ışınları, cildimizde hiç istemediğimiz görüntülerin oluşmasına neden olabiliyor. Cildimizde ve vücudumuzun güneşe maruz kalan bölgelerinde, koyu kahverenginde oluşan güneş lekeleri, bu dönemde hayatımızın kâbusu olabiliyor. Özellikle açık tenlilerin güneş ışınlarından korunmak için çok daha dikkatli olması gerekiyor. Dışarı çıkarken mutlaka yüksek faktörlü güneş kremi sürülmeli ve bu işlem her 20 dakika da bir tekrarlanmalıdır. Güneş lekeleri sadece yüz bölgesinde oluşmaz. Dekolte bölgesi, el ve kollarda da leke oluşumu görülebilir. Tüm vücudu güneşin zararlı etkilerinden korumak için şemsiye kullanılabilir. Güneş lekeleriyle savaşmak için renk açıcı kremler ve renk düzenleyiciler kullanılmamasını tavsiye ediyorum.
Yaz aylarında güneş lekelerine karşı alınabilecek önlemler:
Teknolojik cihazları kullanırken 20 dakika ara verin
Telefon, bilgisayar, tablet gibi teknolojik cihazların aşırı kullanımı, bu cihazlardan gelen UV ışınları nedeniyle, ciltte istenmeyen lekelere neden olabilir. Özellikle gündüz cep telefonu ve tablet kullanımlarında çok dikkatli olmak gerekiyor. Cep telefonlarından yayılan dalgalar cilde matlık veriyor, leke oluşturuyor ve cildin altındaki koruyucu mineral yapıyı bozuyor. Cilt lekelerinden korunmak için teknolojik cihazların 20 dakika ara vererek kullanılmasını öneriyoruz.
Cilt lekelerinin yüzde 90’ı tedavi edilebilir
Leke tedavisinde genellikle kombine tedaviler daha iyi sonuçlar verir. Ciltte güneşin etkisiyle oluşan lekelere karşı, cilt altına yapılan nem aşıları ve PRP’ler ile cilt bariyerinin güçlendirebiliyor, dermapen ve lazer uygulamalarıyla da kalıcı iyileştirme sağlayabiliyoruz. Cilt lekelerine karşı gerçekleştirilen klinik uygulamaların kesinlikle kış aylarında yapılması gerekiyor. Bazı derin lekeler ve pigment hasarları, tedavilerinden sonra özellikle yaz aylarında tekrar kendini gösterebilir. Bu tür lekeleri önlemek için güneşten korunmak çok önemli. Özellikle ultraviyole A ve ultraviyole B içerikli olan, yüksek koruma faktörüne sahip kremler kullanmak gerek. Aynı zamanda cilt altı tabakasını besleyici, kolajen ve elastin doku artışını destekleyen ürünler kullanılarak cilt dokusu daha da canlı hale getirilebilir.