Yatakta huzursuzluk
"Aşırı uyku hali ve buna bağlı olarak gelişen 'huzursuz bacak sendromu, gece korkuları, diş gıcırdatma, uyurgezerlik ve altını ıslatma' da uykusuzluğa giriyor."
Uykusuzlukçekenler, bu sorunla kendi kendilerine baş edebilecekleri gibi, ilaç yardımıyla da eski huzurlu gecelere kavuşabilir. İşte Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastane-si Başhekimi Doç. Dr. Arif Verimli'den uykusuzluğun tedavisi:Uykusuzluk tedavi edilir mi? İlk olarak uykusuzluk sorununun nedenleri araştırılmalıdır. Birçok insomnia vakasında, ruhsal gerginliklerin yanında, sağlık problemleri de önemli yer tutar. Depresyon, stres, zor uyuma ve nefes alma zorlukları insomnianın sıklıkla görülen nedenleri arasındadır. Uykusuzluğun önüne geçmek için çeşitli meditasyonlar ve uyku saati değiştirme yolları önerilebilir.Bu mücadelede kişi bireysel olarak neler yapabilir? Doktorlar, insomnia ile başa çıkmak için davranışlara müdahale yolunu kullanırken, bireyi, günlük davranışlarını ve tutumlarını değiştirmeye yönlendirmektedir.Uyarıcı kontrolü: Bireyin uyumasını engelleyen ve tetik görevi gören tüm aktivitelerin azaltılmasıdır. Amaç, kişiyi yatak odası ve uyku arasındaki bağa inandırmaktır. Örneğin kişi yatak odasını televizyon seyretmek, çalışmak, kitap okuyup, yemek yemek gibi başka işlerinde de kullanıyorsa bu alışkanlıklardan uzaklaştırmak gerekir. Uzmanlar, uyumak için kişinin kendisini zorlamaması gerektiğini savunuyorlar ve "Yatağa girdikten 15-20 dakika sonra bile hâlâ uykunuz gelmemişse, başka bir odaya gidin ve uykunuzun gelmesini bekleyin" tavsiyesinde bulunuyorlar.Rahatlama teknikleri: Uyumadan önce yapılacak derin nefes egzersizleri, meditasyon ve hafif kas açma hareketleri, zihni rahatlatacak ve günün stresini atacaktır.Uyku ve uyanma düzenini ayarlamak: İnsanlar genel olarak aynı saate yatıp kalkarlar. Bu tarz bir uyku düzeni, gündüz yorgunluğu ve gündüz uykularını en aza indirecektir. Gün içinde uyunuyorsa, bu süre 30 dakikayı geçmemelidir.İlaçla tedavi nasıl yapılıyor? İlaç tedavisinin başında kişiyi rahatlatıcı özelliğine sahip ilaçların kullanımı tavsiye edilir. Ortalama 3-4 haftayı kapsayan bir süreç hekim tarafından düzenlenir. Hekim tarafından tavsiye edilen ilaç, doktor kontrolü dışında kesilmemeli ve yine doktor kontrolü dışında yüksek dozlara çıkılmamalıdır.Diğer uyku bozuklukları neler, anlatır mısınız? İnsomnianın dışında kalan türleri üç grupta toplayabiliriz. 1 - Aşırı uyku hali. 2 - Aşırı uykuyla gelişen bozukluk. Bu da kendi içinde çeşitlenir.a) Narkolepsi: Narkolepsi, çevresel ve gençlik faktörlerinin rol oynadığı bir uyku bozukluğudur. Genellikle ilk belirtileri 20-30 yaşlarında verir. Bu hastalarda gün içerisinde, 10-30 dakika süren, önlenemeyen uyku atakları vardır. Ayrıca katapleksi denilen düşme şeklinde ataklar, uyku başlangıcında ve uyanırken ortaya çıkan kısa süreli felçler, halk arasında karabasan denilen bir ağırlık hali, uykuya geçerken oluşan halüsinasyonlar eşlik eder. Tedavisi mümkündür.b) Uyku apnesi: Uyku sırasında çok sayıda genellikle 30'dan fazla, kısa süreli (10 saniyeden az) solunum durmasıyla (apne) seyreden uyku bozukluğudur. Normal kişilerde de uyku sırasında az sayıda solunum durması atakları olabilir. İki ana tipi vardır. Birincisi solunum yollarını engelleyen olaylarla birlikte olan mekanik uyku apnesidir. Büyük bademcikler, burundaki deviasyon, çene anormallikleri, üst solunum yolu enfeksiyonları en önemli mekanik uyku apnesi nedenleridir. İkinci neden ise merkezi uyku apnesidir. Daha çok beyin sapı denilen bölgenin hastalıkları bu tür uyku apnesine yol açar. Şişmanlık, apneleri artırabilir. Bazen şişmanlık, tek başına bu apnelerin nedeni olabilir. Horlama yine uyku apneli hastalarda sık görülen bir bulgudur. Diğer bir bulgu ise gün içinde aşırı uyku halidir. Öncelikle solunum yollarını daraltan veya tıkayan engeller ortadan kaldırılmalıdır.3. Parasomnialar Bunlar da huzursuz bacak hastalığı, diş gıcırdatma, uyurgezerlik, gece yatak ıslatma, kâbuslar, gece korkuları ve gece terörü. Huzursuz bacak hastalığı (sendromu): Genellikle ergenlerde görülür. Olguların üçte biri ailevi özellik gösterir. Hastalar yattıklarında ayaklarında huzursuzluk hissederler. Ayaklarını hareket ettirerek, kalkıp dolaşarak bu huzursuzluğu gidermeye çalışırlar. Uykuya geçmede zorluk, kesintili uyku gibi uyku bozukluklarına yol açar.Diş gıcırdatma: Sık görülür. Devamlı olgularda diş, diş eti, ve çene problemlerine yol açabilir. Stresle artar. Gergin, telaşlı ve ansiyetik kişilerde daha sık görülmektedir.Uyurgezerlik: Genellikle uykunun ilk saatlerinde görülür. Ailevi özellik gösterebilir. Özellikle 5-12 yaş arasındaki çocuklarda daha sık görülür. Bu yaştaki çocukların yüzde 15'inde en az bir kez görülebilir. Bazen çocuk yürümez, kalkar, yatakta oturur, tekrarlayıcı hareketler yapabilir. Daha seyrek olarak erişkinlerde de görülebilir. Bazen uykuda konuşma da eşlik eder. Uykuda yatağını ıslatma: Çocuklarda sık görülen bir problemdir. Beş yaşına kadar bir bozukluk olarak değerlendirilmemelidir. Beş yaşında erkek çocukların yüzde 15'inde, kız çocukların yüzde 10'unda görülür. Ailevi özellik gösterebilir. Psikolojik ve davranışsal problemler, bu hastalığın ortaya çıkmasında rol oynar.Gece korkuları: Çocukluktaki gece korkuları genellikle uykunun ilk bir-iki saatinde görülür. Bazen uyurgezerlikle birlikte olabilir. Çocuk ağlamayla uyanır. Yüzünde şaşkınlık ve korku ifadesi vardır. Bu dönemde çocukla sözlü ilişki kurulamayabilir. 15-30 dakika içinde tekrar uykuya geçer. Sık tekrarlayan gece korkuları tedavi gerektirir. Gece ve karanlık korkuları yetişkinlerde de görülmektedir.Gece terörü: Uykunun ilk birkaç saati içinde bir rüya olmaksızın kişinin birden korkuyla bağırarak uyanma nöbetidir. Yoğun bir korku ve panik nöbeti ve buna bağlı çarpıntı, titreme, terleme gibi belirtiler vardır. Bu bozukluk 4-12 yaşlarında başlar ve çocukluk döneminin sonlarında kaybolur. Bunaltı bozukluğu olan erişkinlerde de görülebilir.Uykusuzluk kimlerde görülüyor? 20 yaşın üstündekilerin yüzde 19'u uykusuzluktan yakınıyor. Kadınlar daha uykusuz. Orta yaşın geçilmesi ve menopoz ile birlikte bu oran yüzde 40'lara ulaşıyor. Aynı yaş grubu erkeklerde oran yarı yarıya, yüzde 20'ler civarında. Uykusuzluk çekenlerin yüzde 35'i uzun süreli ve ciddi boyutlarda olmak üzere uykusuzluk yaşıyor. Türkiye'de 5 milyon kişi ciddi boyutlarda uykusuzluk çekiyor. Çanakkale çevresinde yapılan 5 bin kişilik bir anket, taramaya katılanların yüzde 28'inin uykusuzluk şikâyetleri olduğunu, yüzde 10'unun da üç haftadan uzun süre ve haftada üç gece ya da daha fazla sıklıkla uykusuzluk çektiğini gösteriyor. Türkiye'de uzun süreli uykusuzluk çekenlerin yüzde 10'u uyku ilaçları ve benzeri antidepresanlar kullanıyor.Sabah yorgun uyanmak 'Gece iyi uyuyorum ama yine de yorgun kalkıyorum' diyenlerin sorunu, 'uyku algılama bozukluğu'... Bu durumda beyin uykuyu algılayamaz Uyku bozukluğunun bir başka türü, 'uykuyu algılayamama'. Verimli, genellikle depresyonla birlikte seyreden bu bozukluğu anlattı: "Tıptaki insomnia, endişeli, kaygılı, depresif bir kişinin yatağa girip de dönüp durması değildir. Bir de kişi elektrofizyolojik olarak uyur. Yeterli ve doyurucu uyku elde etmiştir. Sabah kalkınca "Ben uyumadım, gözümü kırpmadım" der. Bu "Uykumu alamadım" tanımlamasından farklıdır. Biz buna uyku algılama bozukluğu diyoruz. Nasıl beynimiz kolumuzu bacağımızı algılıyor, bir kokuyu algılıyor uykuyu da öyle algılar. Ancak bazı durumlarda uykuyu algılayamadığında bu sorun ortaya çıkar. Bir de "Ben uyuyorum ama uykuya doyamıyorum" diyenler var. Bunun birinci nedeni kaliteli uykunun uyunmaması yüzünden kişinin kendini dinlenmiş olarak hissetmemesidir. Uyku, parasomnialar dediğimiz, yani yeterli kalitede uyunamaması yüzünden yeterince dinlendirici değildir. İkinci neden ise kişinin depresyonda olmasıdır. Depresyondaki kişi uykuyu ters olarak algılar. Yedi-sekiz saat uyuduğu, uyku evrelerinden geçtiği halde sabah kalkınca kendini dinlenmemiş hisseder. Bu, büyük ölçüde depresyonun belirtisidir. Aşırı endişeli, aşırı gergin kişilerde de sabah yorgun kalkma görülür. Bir de beyinsel anlamda el kol hareketlerinin eşlik ettiği bir uyku biçimi vardır. Biz buna huzursuz uyumak diyoruz. Bu gibi kişilerde uykuda kasılmalar olur. Sonuçta uykunun kalitesi de bozulduğu için kişi sabah adale ağrısıyla uyanır."Uykusuz gecelere sonBazıları gündüz uyur Yatakta huzursuzluk