Güncelleme Tarihi:
Dünyada birçok ünlü sadece kilo verme amaçlı kişiye özel olmayan, beslenme alışkanlıklarını değiştirmeyen ama hızlı kilo verdiren yöntemler uygulamaktadır. Bu verilen kiloların korunmadan daha fazlası ile geri alınması ve bu şekilde diyet yapan ünlü ünsüz herkesin bir daha zayıf bir daha kilolu görünmesine "yo yo sendromu" denilmektedir. Ülkemizde de bu yöntemleri bazı ünlüler bilinçsizce uygulamaktadır. Bu sadece türk kadınının değil dünyada bilinçsizce verilen tüm kadınların sorunudur.
Kimler Risk Altında?
Kilo sorunu olan kadın erkek herkeste hızlı kilo verme, bu kiloları belirli bir sürede koruyamama ya da hiç korumama daha sonra ise diyetten sıkılıp yeme atakları ile birlikte ilk diyete başladığı kilodan daha fazla kilo alarak bu değişimi geçirme riski vardır. Ancak erkeklerde kadınlara oranla görülme sıklığı daha az olmaktadır. Çünkü erkekler fiziksel aktiviteyi ön plana çıkaran beslenme programlarını daha uzun soluklu yapabilme yeteneğine sahiptirler. Aslında en önemli fark erkeklerin diyete bakış açılarında yaşam tarzı değişikliklerini daha kolay benimseyebilmeleri yatmaktadır.
Bundan 5 yıl önceye kadar daha çok ünlülerde gördüğümüz bu durum; güzellik ve estetik kaygıların artması, görsel ve yazılı basında kilo verme ile ilgili birçok beslenme bilgisinin bulunması, incelik ve zerafet kavramlarının bireyin kişisel yaşamının önüne geçmesi nedeniyle sadece ünlülerde değil toplumun her kesiminde artık görülmektedir.
Nedenleri bilimsel olarak sıralandığında;
Aşırı yemek yeme ataklarının periyodik olarak tekrarlanması
Sürekli kilo vermek amaçlı diyet uygulama
Kendi sosyal yaşamına uymayan diyetleri kilo verme pahasına devam ettirme
Zayıflama ilacı kullanımı
Diüretik kullanma
Diyet kampları
Psikolojik durum değişiklikleri
Akapunktur ile sıkı diyetler
Toplu şişmanlık tedavileri olarak sıralanabilmektedir.
Doğru Tedavi Nasıl Olmalı?
kilo vermek dünya sağlık örgütü tarafından tanımlanmış olup Avrupa sağlık örgütü, Amerikan Diyetisyenler Derneği ve Amerikan şişmanlar derneği tarafından da tedavinin nasıl olacağı belirtilmiştir. Bireylerin beden kitle indekslerine göre şişmanlığın tedavi tipleri tüm beslenme uzmanları tarafından bilinmektedir.
Tedavide;
1. adım sağlıklı beslenme düşük kalorili dengeli diyetler ve bununla birlikte fiziksel aktivite,
2. adım davranış değişikliği yöntemlerinin bireyin yaşamına entegrasyonudur.
3. adım farmakolojik ilaçla tedavi,
4. adım cerrahi tedavilerdir.
Bu nedenle bu tedavinin nasıl yönleneceği bireylerin tercih edeceği değil doktor ve diyetisyenlerin kararı ile yönlendirilebilir.
KIŞ MEVSİMİ İLE KİLO ARTIŞI DOĞRU MU?
Aslında kış mevsiminde bireylerin kilo almaları normal bir durum değildir. Çünkü yaz kış tüm hanımlar ve beylerde metabolik değişiklikler çok farklı değildir. İklimin bazal metabolizma hızı üzerine etkileri çok düşüktür. Yani kışın metabolizma azalabilir fakat öyle tahmin edildiği kadar belirgin değildir. Özetle metabolizma olarak kilo alınmaz. Kış mevsiminde yeme alışkanlıklarımızdaki değişiklikler ve fiziksel aktivitenin azalması nedeni ile kilo alımı artmaktadır. Bireylerin evlerine kapanmaları, cips, tatlı, kuruyemiş ve pastaların çok fazla kilo alımlarını tetikleyebilir.
Peki kilo alıp- vermenin psikoloji üzerinde etkileri nelerdir;
Uzun süreli psikoloji çalışmaları gösteriyor ki; bireyin diyetten bağımsız olarak vücut imajındaki olumlu değişiklerin bireyin psikolojisini de olumlu hale getirdiği yönündedir. Ancak bazı kavram kargaşalarını ortadan kaldırmak gereklidir. Bazen bireylerde kilolu olmak mutsuzluk, anksiyete, iç dünyada bunalımlar, günlük yaşamdaki kalitede düşüşe bağlı olarak içe kapanıklık belirgin seyrederken yüzünde gülümsemenin olmuş olması mutlu görünür sendromunun olduğunu açığa çıkarmaktadır. Ancak kilo verdiklerinde hem yüzlerinde gülümseme içlerinde ise huzur, kendine güven ve mutluluk hissedilir. Tekrar kilo aldıklarında ise depresyon ve obsesyon kaçınılmaz, geri dönüşümü zor olan klinik tabloyla açığa çıkar.
Beslenme tedavisinde;
- Bireylerin sağlıklı kiloları iyi belirlenmeli
- Koruyabilecekleri kiloya geldiklerinde koruma önerilerini dikkate almalı
- Kilo verme işlemini 1 defa da ve sosyal yaşamına uygun olan bir beslenme programına devam etmeli
- Hedef kilosuna gelmeden oluşan duraksamalar ve sıkıntılara karşı göğüs gerebilmeli, olamıyorsa da o kiloyu nasıl koruması gerektiğini öğrenmeli sonrasında hedef tartıya inilmeye çalışılmalı
- Şok diyetlerden uzak durulmalı
Özellikle beslenme uzmanı olmayan beslenme bilgileri ile toplumda herhangi bir bireyin veya ünlünün "şunu uygulayınca çok kilo verdim" sözlerinden etkilenmemek sendromunun oluşmaması ve korunması için en önemli kurallardır.
Genel öneriler;
- 3 ana öğün mutlaka tüketmeye özen göstermeli
- Sevilen fiziksel aktiviteler yapılmalı
- Sağlıklı yağlarla kalp sağlığını koruyucu beslenilmeli
- Taze ucuz ve mevsime uygun sebze ve meyve tercih edilmeli
- Kansızlığı önlemek için demir destekli, kemik sağlığı için kalsiyum destekli beslenilmeli
- Daha az şeker ve tuz tüketilmeli
- Rafine tahıl ürünleri yerine liften zengin kepekli yulaflı besinler tüketilmeli
- Sağlıklı yemek hazırlama ve pişirme yöntemleri kullanılmalıdır.