Güncelleme Tarihi:
Cep telefonuyla aşırı konuşmanın kısıtlanmasının, önemsiz gibi görünse de tedavi sürecinde büyük bir fark oluşturduğunun altını çizen İç Hastalıkları Uzmanı Doktor Mustafa Çetin, hastalara durumu anlatıp cep telefonuyla kısıtlı sürelerde konuşma tavsiyesinde bulunduklarını aktardı.
Telefonla konuşma süresi azaltılan hastanın durumunda düzelme gözlendi
Bu şekilde hasta kısır döngüye giriyor. Hasta iyileşemiyor, oksijen oranı düşüyor, iyiye gidebilecekken öksürük krizine giren hastalarımız oluyor. 60 yaşlarında bir teyzemizin uzun süre öksürük krizleriyle mücadele ettik. Artık tedavide yeşil reçeteyle alınan ilaç kullanımı aşamasına geldik, yine de öksürüğü kesilmiyor. Sonradan anladık ki eşi her gün 4-5 kez cep telefonuyla arayıp teyzemizden sağlık durumunu soruyormuş. Hem telefonda ağlıyorlar, üzülüyorlar, hem de konuştukça öksürüğü tetikleniyor. Oksijenden ayırmakta çok zorlandığımız hastayı detaylı sorguladıktan sonra konuşma süresinin uzun olduğunu fark ettik ve bunu kestik. 2-3 gün içinde hastamız rahatladı.
Hasta bilgilendirme servisleri kullanılmalı
Hastaların fiziksel aktivitelerini azaltmanın yanında çok fazla iletişim kurma, kötü düşünceleri ya da üzüntünün bildirilmesi, hastanın moral ve motivasyonunu da tamamen düşürüyor. 45-50 yaşlarında, genç, hiçbir hastalığı olmayan hastamız odasına girdiğinde bana ilk 'Hocam bende ölüm korkusu var.' diyerek ağlamaya başlıyor. Çünkü buranın atmosferi biraz daha farklı maalesef. Bunun üzerine bir de solunum yetmezliği çeken hastaların halini düşünmemiz lazım. Çok fazla iletişim, hastanın Kovid-19'un fiziksel sıkıntısının yanında psikiyatrik problemler yaşamasına da neden oluyor. Bu nedenle yakınları, hastaları hakkında bilgi almak için hasta bilgilendirme birimini kullanmalı.