Güncelleme Tarihi:
Yaz aylarında yiyeceklerin hem üretim hem de saklama koşullarının sıcak havadan etkilenmesi sebebiyle sıkça besin zehirlenmesi yaşanıyor. Özellikle yaz sıcaklarında çok sık tüketilen dondurma ve buz en çok zehirlenmeye yol açan besinler arasında yer alıyor.
Hepimizin dondurma tüketimi yaz aylarında artar. Ancak dondurmanın üretimi ve daha sonra sunulması sırasında çok sıklıkla kontaminasyon gerçekleşiyor. Mikrobik kirliliğe uğruyor dondurma. Bu şekilde de zararlı etkiler gösteriyor. Yaz aylarında çok sık kullandığımız başka bir ürün ise buz. Buz genellikle çok temiz sudan üretilmez. Buzu ya çeşme suyu ya da başka kaynaklardan üretiriz. Buz yapılan suyun içindeki mikroplar ve kimyasallar da besinlere bağlı zararlı etkilerin ortaya çıkmasına neden olur.
Et, balık, tavuk grubu ya da dondurma süt peynir grubu yiyecekler çok kolaylıkla mikropları üreterek besin zehirlenmesine neden oluyor. Fakat besin zehirlenmesi sadece mikroba bağlı değil, mikropların ürettiği toksinler sebebiyle de gerçekleşebiliyor.
Belirtiler kas ağrısı, bulantı ve kusma
Toksinler vücuda girdikten kısa bir süre sonra zararlı etkiyi göstermeye başlar. Örneğin bozuk balık yediğinizde, 6 ila 8 saat içinde kaslarınızda ağrı hisseder bulantı, kusma, ishal daha sonra da ateş eşlik eder. Bu şekilde kişi kendini susuzluk kısır döngüsü içinde bulur. Hele de çocuksa komaya doğru giden ağır bir tabloya dönüşür.
Çocuklarda ve bebeklerde daha riskli bir hal alan besin zehirlenmesi aşırı su kaybı sonucunda şoka girme ile sonuçlanabilir. İshal sırasında huysuzlanan bebeklerde ağlama esnasında gözyaşı akmaz, ağızda tükürük salgılanmaz, dudak kuruluğu ve karın çökmesi meydana gelir. Bu durumlarda kaybedilen su tekrar vücuda kazandırılmalı ve su içilmeli.
Kalp yetmezliğine kadar ilerleyebilir
Yetişkinlerde ilk bulguların dışında nabız artışı ve ateş yükselmesi de yaşanıyor. Bu aşamada kişinin mutlaka kan dolaşımına su ve tuzu kazandırmak lazım. İshal sırasında sadece su kaybetmiyoruz. Sodyum, klor, potasyum gibi elementleri de kaybediyoruz. Bu nedenle ağızdan tedavi başarılı olmazsa serum takmak gerekir.
Alerji ve zehirlenmeyi karıştırmayın
Gıda intoleransı ile besin zehirlemesi ortak belirtilere sahiptir. Alerjiniz olduğu besini tükettikten sonra birkaç saat sonra bulantı, kusma, karın ağrısı başlıyorsa bu zehirlenme değil, muhtemelen alerjidir. Riskli olan besinleri bilmek lazım. Fıstık, çikolata, boyalı şekerler, katkı maddeli besinler, inek sütü ürünlerine alerji varsa aynı belirtiyi verebilir. Bunlar ayırt etmek gerekiyor.
Geleneksel tuzlu pirinç çorbası en iyi tedavi yöntemi
Pratik bir tedavi bilgisi vermek gerekirse annelerimizin geleneksel tuzlu pirinç çorbası en iyi besin zehirlenmesi tedavisidir. İçinde pirinç ve tuz olmalı. Az az sık sık vermeliyiz. Susuzluğu ve elektrolit dengesizliğini gidermeliyiz. Pirinç çorbasını yapamayanlar için bir diğer pratik yol ise 1 litre suya birer tatlı kaşığı şeker, tuz ve karbonatı koyarak karıştırıp çocuğa ya da yetişkinlere az ve sık olacak şekilde vermek gerekiyor. Bu şeklide besin zehirlenmesinden birkaç saat içerisinde kurtulmak mümkün. Buna rağmen kişinin şikayetleri devam ediyorsa mutlaka serum takmak gerekir.
Özellikle seyahate çıkanlara iki önerim oluyor. Eğer mide hastasıysanız seyahate çıkarken mide ilaçlarınızı kullanmayın. Çünkü mide asiditesi sizi koruyan en önemli silahtır, mikrobun girmesine engeldir. Yararlı mikropların üremesini sağlayan prebiyotik adını verdiğimiz besinleri tüketmesi gerekiyor. Bunlar elma, muz, pırasa kereviz. Bunlar sayesinde fermantasyona uğrayan besinler sayesinde insan vücuduna yararlı mikroplar da bir engel oluşturuyor. Eğer risk altındaysanız seyahate çıkarken probiyotik kullanmanızda fayda var.