Uykusunda bağıranlardansanız dikkat!

Güncelleme Tarihi:

Uykusunda bağıranlardansanız dikkat
Oluşturulma Tarihi: Aralık 26, 2003 09:30

Dikkat! Uykuda bağırıp çağırma, halsizlik, aşırı sinirliliğin altından kansızlık çıkabilir

Haberin Devamı

Hastalık habercisi olarak da dikkat çeken kansızlığın bir türü özellikle yaşlılarda `gece terörü'ne yol açıyor. Hastalığa yakalananlar uykusunda bağırıyor, ani ve sert hareketler yapıyor, unutkan oluyor, depresyona giriyor. Aneminin bu türü, bazen Parkinson gibi hastalıklarla karıştırılıyor. Huysuzluk, aşırı sinir, gece uykuda bağırma ve ani ve şiddetli hareket etme psikolojik bir sorun gibi görünse de; bazen ciddi bir kansızlık belirtisi de olabiliyor. Bu sinirsel durum, çoğunlukla orta ve ileri yaşlar için geçerli. Fakat etkileri değişik olsa da; gençlerde de anemiye rastlanıyor. Sizin de gece uykuda `terör' estiriyorsanız, eliniz ayağınız sürekli soğuksa ve çabuk yoruluyorsanız, bir kan sayımı yaptırmakta fayda var.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Hematoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Yıldız Aydın'la anemi ve gece terörünü konuştuk.Hastaların `Gece Terörü' gibi bir sonuçla karşılaşmalarının sebebi nedir? Bu, anemik bir durum olabilir. Şimdi alyuvarların içerisinde hemoglobin denilen fonksiyonel bir protein var. Bu protein akciğerden almış olduğu oksijeni dokulara taşıyor. Anemi ise belirli yaş gruplarına ve cinsiyete göre bu hemoglobin miktarındaki azalmaya verilmiş olan isim. Hemoglobin azaldığı zaman, kanın oksijen taşıma kapasitesi de azalıyor; doğal olarak taşıyıcı yapı azalınca, taşınan madde de azalıyor. Ortaya çıkan hadise, dokulara ait hipoksi, yani oksijen azalması oluyor.Hemoglobin azalmasına yol açan maddeler hangileridir? Bunlardan bir tanesi hemoglobinin yapısı içinde bulunan demirdir. Bir başkası da eritrosit gelişmesi için gerekli olan B-12 ve folik asit dediğimiz B vitaminleridir. Bunları normal gıda ile alırız ve depolarız. Örneğin demir vücutta azalacak olursa -ki alımla ilgili bir sorun olabilir veya vücuttan kaybedilmiş olabilir- bu durumda demir eksikliği anemisi ortaya çıkar. Sebepsiz demir eksikliği oluşmaz, vücutta demir kaybettiren bir sorun vardır. Demir eksikliği anemisinin tedavisi kolaydır. Fakat demir eksikliğine yol açan gerçek sebebi bulmak hastanın sabrına kalmıştır. Hastalar genelde anemi belirtileri geçince tedaviyi bırakırlar; bu da hayati sorunlara yol açabilir. B-12 ve folik asit eksikliğinde ortaya çıkan anemi "Gece Terörü" nün baş sebebidirB-12 ve folik asit eksikliği nelere yol açar? Konumuz olan ve besinsel ögelerle veya ön madde yetersizliğiyle ilgili bir anemi türü de `Megaloblastik Anemi' denilen B-12 ve folik asit eksikliğinde oluşan anemilerdir. B-12 ve folik asit DNA gelişmesi için gerekli olan vitamin gruplarıdır. Bunların eksikliğinde DNA gelişimi yeterli olmaz, hücre yapılamaz. Vücutta en süratle gelişen hücreler de kemik iliği hücreleri olduğundan, bu maddelerin eksikliğinden doğan DNA sentez bozukluklarından da en çok bu organa ait fonksiyon etkilenir. Bu yüzden kemik iliğindeki alyuvar yapımı etkilenir ve anemiye yol açar. Bu alyuvarların ve bunların öncülleri normalden büyüktür; bunun için bu megalo ismi verilmiştir. Bu anemi türünün de çeşitli sebepleri söz konusudur. Sebeplerin başında bu maddelerin vücuda alınmasındaki birtakım sorunları düşünmek gerekir, yani emilim bozuklukları. B-12 ince bağırsağın son kısmındaki kısa bir alandan emilir. Bu alanda herhangi bir sorun varsa veya bağırsağın genelini kapsayan bir sorun varsa, bu vitaminin emilimi olmaz. Folik asit için de aynı durum söz konusudur. Folik asit emilimini bozan bazı ilaçlar da vardır.B-12 sinir sistemi için gerekli bir vitamindir, eksikliğinde sinir sistemiyle ilgili sorunlar çıkar. B-12 için de ayrıca özel bir durum söz konusudur. B-12 besinlerden aldığımız bir vitamindir. Gıdalardan alınan B-12, mideden salgılanan bir proteinle birleşir ve bundan sonra ince bağırsaktan kana verilir. Midede atrofik gastrit gibi bir sorun varsa, bu vitamin emilimi yine oluşmaz. Siz istediğiniz kadar bu vitamini alın, faydasız olur. Burada önemli konu şudur, B-12 vitamini sinirlerin de kendini yenilemesiyle ilgili bir vitamindir. B-12 eksikliği omurilik hasarlarına da yol açar. Sonuçta eksikliğinde birtakım sinirsel sorunlar ortaya çıkar. İşte `gece terörü' gibi birtakım olaylar, yoğun unutkanlık, sinirlilik ortaya çıkar."Gece terörü" kimlerde görülür? Genellikle ileri düzeyde ve yaşlı hastalarda ajitasyon, yani hırçınlık, `gece terörü' çok beklenen bir durumdur. Hastada gece uykusu çoğunlukla verimsiz olur. Bağırıp, çağırır, kendi kendine konuşur ve bu durum çevresinde de rahatsızlık yaratır. Rengi sararmıştır, sürekli uyumak ister ve yorgundur. Bu, psikolojik olarak da hastanın etkilenmesi demektir.Megaloblastik aneminin tedavisi kolay mıdır? Anemi tedavisi kolay sayılabilecek bir hastalıktır. B-12 takviyesi yapıldığında kemik iliğindeki sorun düzelir ancak sinir sistemi hemen düzelmeyebilir. Bu durumda dikkatli olmak gerekir. Folik asit eksikliğinde de folik asit takviyesi yapılır. Yani eksik maddeler için destek yapılır. Sonuç, dediğim gibi hemen alınır ancak tedavi süresi ve ilaç kullanımı ömür boyu sürebilir.Anemiye sebep olan hastalıklarKemik iliğiyle ilgili hastalıklar Sindirim sistemi hastalıkları Böbrek hastalıkları Tiroidin çok veya az çalışması ve diğer endokrin hastalıklar Bazı romatizmal hastalıklar Özellikle kronik enfeksiyonlar KanserlerMegaloblastik anemi yaşlılarda Parkinson gibi hastalıklarla karıştırılabiliyor mu? Parkinson için en önemli sebep beyin dolaşım bozukluklarıdır. Bu noktada benzer belirtilere neden olabilir. Bir de kanın içindeki oksijen de azalınca ilave etki olur. Birinde kan gidemiyor, birinde kan gidiyor ama oksijeni az. Bu, olayı artıran ve tetikleyen çok önemli bir sebeptir. Teşhiste dikkatli olmak gerekir, megaloblastik yaşlılık belirtileri ile karıştırılabilir.Genelde aneminin belirtileri nelerdir? Belirtiler birçok faktörden etkilenir. Standart bir belirti ve de hemoglobin düzeyi ilişkisi kurmak zordur. Yani hemoglobin 10 gram oldu, o halde hastada şu belirtiler olacaktır diyemeyiz. Bu belirtileri etkileyen faktörlerin başında aneminin gelişme hızı gelir. Anemi süratle gelişmişse o zaman vücut, bu ani doku hipoksisine adapte olamaz ve belirtiler çok daha çarpıcı olur. Yavaş gelişen anemilerde ise vücut birtakım kompanse edici mekanizmalar geliştirir, bunlar doku hipoksisini azaltır. Gençler ancak çok düşük hemoglobin seviyelerinde, hipoksi belirtisi gösterir. Ama yaşlılarda bu durumu kompanse edecek rezerv olmadığı ve zaten dolaşım bozukluklarına çok sık rastlandığı için anemiye ait belirtileri görürüz.Vücudun anemiyi kompanse etme faaliyeti sorunlara yol açmıyor mu? İster genç, ister yaşlı olsun, kansızlığı kompanse etmek için vücutta yapılan birtakım faaliyetler kalıcı arızalara sebep olabilir. Kalp, beyin ve iskelet sisteminde hem yaşlı hem gençlerde ileride sorun çıkabilir.Genelde aneminin etkileri nasıl olur? Etkiler organlara göre değişebilir, yani bütün organlar etkilenmekle birlikte, bazı organlarımızın oksijensizliğe tahammülü çok daha azdır: Kalp adalesi, beyin dokusu, iskelet kası gibi. Onun için özellikle bu organlara ait belirtiler, ne sebeple gelişirse gelişsin daha ön plandadır. Beyin dokusuna ait belirtiler baş dönmesi, konsantrasyon bozuklukları, anksiyeteler ve hatta çeşitli ruhsal bozukluklara kadar gidebilir. İskelet kası, çok oksijen tüketen bir yapıdır. Bu yüzden oksijensiz kaldığında yorgunluk belirtisi verir. Kalp adalesine ait problemler, çarpıntı gibi hislerin oluşmasına yol açar. Uzun süre devam eden durumlarda kalp yetersizliğine sebep olur. Bir de yaşlılarda kalp dolaşım bozukluğu olduğu için, anjinel ağrı denilen, koroner dolaşım bozukluğunun çok önemli bir belirtisi ortaya çıkmaya başlar. Normalde bu dolaşım bozukluğunu şöyle veya böyle idare ederken, anemi ilave olduğunda belirtiler şiddetlenir ve sessiz olan bu durum belirti vermeye başlar (koroner yetersizliği).Anemi için pratik birkaç belirti söyleyebilir misiniz? Halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi, çarpıntı hissetme, konsantrasyon bozuklukları, hafıza sorunları, üşüme, el ve ayaklarda soğukluk hissi anemiyi düşündürmeli ve bu konuda tetkikler yapılmalıdır. Bunlar spesifik özellikler değildir, başka hastalıklarda da görülebilir. Tempo Dergisi

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!