Güncelleme Tarihi:
"En uyku hangisidir?" sorusunun cevabını merak etmeyen yoktur. 'İyi uykuyu sadece belirli saatlerle tanımlamak yeterli olmuyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, 'iyi uyku'yu, “Kişinin kendini dinlenmiş hissettiği uyku” olarak tanımlıyor. Uykunun süresi ise kişiye özel oluyor. Bazı insanlar 10-12 saat uyudukları halde 'uykumu alamadım' derken, bazıları 6 saat uyusa da son derece dinlenmiş bir şekilde uyanabiliyor.
Uluslararası Uyku Cemiyeti’nin sınıflandırmasına göre, 100’e yakın uyku hastalığı bulunuyor. Kaliteli uyku ise başlıca 3 şartı gerektiriyor:
* Günlük çalışma ve düşünme fonksiyonları etkilenmemeli
* Gün içinde uyku gelmemeli
* Uyuklama olmamalı
Kaliteli uyku cihazlarla ölçülebiliyor
Günümüzde modern cihazlarla donatılmış uyku laboratuvarlarında, bir kişinin kaliteli uyuyup uyumadığı ölçülebiliyor. International Hospital Uyku Bozuklukları Laboratuvarı'nda kaliteli bir şekilde uyuyan ile uyuyamayanı ayırt ettiklerini belirten Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, “Uykunun dört ya da beşte birinin derin uykuyla geçmiş olması lazımdır. Bu uyku evrelerini belirliyoruz.” diyor.
Günümüzde en sık görülen uyku hastalıkları arasında “uyku apnesi” ve “uykusuzluk” hastalığı geliyor. Toplumda uyku apnesinin görülme sıklığının yüzde 5 olduğu bildiriliyor. Uyku apnesinde kişi, yüzeysel uyku ile uyanıklık arasındadır. Uykusuzluk hastalığında ise ya uykuya dalmada sorun vardır ya da kişi birkaç saat uyuyup uyanır ve sonrasında da uyuyamadan yatağın içinde dönüp durur. Bu durumda derin uyku süresi azalmış olur ve kişi dinlenememiş olarak kalkar.
Uyku kalitesini bozan 10 konu
Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, gece uyku kalitesini bozan ve dinlenmeyi önleyerek başka sağlık sorunlarına da davetiye çıkaran 10 nedeni şöyle sıralıyor:
1. Aşırı kilo artışı ve obezite
2. Yapısal bozukluklar (çene yapısı küçük ve arkaya doğrudur)
3. Burun ve boğazdaki yapısal bozukluklar
4. Bazı hipotiroidi (tiroid bezinin az çalışması) hastalığı
5. Astım (Astımlı kişilerde alerji de olduğundan, burun çok iyi çalışamıyor, tıkanıklık ve sinüzit oluşuyor. Buna bağlı olarak hasta burun problemleri de yaşıyor ve apne oluşuyor.)
6. KOAH - Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı ( KOAH hastalarında uyku apnesi daha sık görülüyor. Uyku sırasında soluk durması sonucu kandaki oksijen düşüyor, ani ölümler oluşabiliyor. Bu sebeple konu ciddi olarak ele alınmalıdır. )
7. Kişiye ait faktörler ( Sigara tüketilmesi, alkol alınması)
8. Kalp hastalıkları ve hipertansiyon (Dirençli hipertansiyonda iki-üç ilaç kullanılmasına rağmen tansiyon kontrol altına alınamıyor. Bu hastalarda alt sebep olarak uyku apnesi olup olmadığı kontrol edilmelidir. Ayrıca kontrol altına alınamayan kalp yetersizliğine de bakılmalıdır.)
9. Cinsel fonksiyon bozuklukları
10. Ense kalınlığı
Horlayan kocanın tanısında, eşlerin ifadesi önemli!
Horlama sorunu erkeklerde daha sık görülmesine rağmen menopozdan sonra kadınlarda da rastlanabiliyor. Bu durumda eşler horlamadan dolayı uyuyamıyor, rahatsız oluyor ve yatakları ayırıyorlar. Horlama sorunu olan erkeklere tanı koymada, eşlerinin ifadeleri büyük önem taşıyor. Uyku apnesi olan kişilerde vücudun üst kısmında terleme, sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, sabahları baş ağrısı oluyor ve kişi uykusunu alamamış olarak kalkıyor.
Kilo vermek çözüm olabiliyor
Kişide klinik olarak uyku apnesinden şüpheleniliyorsa, ‘polisomnografi’ denilen uyku testine ihtiyaç duyulabiliyor. Bu durumda hastanın bir gece uyku laboratuvarında kalması gerekiyor. Bu test sırasında vücudun çeşitli bölgelerine elektrotlar bağlanıyor. Elektrotlar kişinin göğsüne kalp ritmini ölçmek için takılırken, kol, bacak ve göğüs hareketleri, horlaması, soluk alıp vermesi takip edilerek gece boyunca video çekimi yapılıyor. Bunların sonunda da bir değerlendirme yapılıyor. Değerlendirmenin dereceleri olarak yapılıyor. Hafif apnede kilo verme, bazen ağız içi cihazlar ya da cerrahi müdahale gerekebiliyor. Apnede, sırt üstü yatarken şikayetler daha fazla artıyorsa, buna karşı önlemler de alınabiliyor.
Orta ve ağır seviyeli apnede gün boyu uyuklamalar oluyor ve kandaki oksijen basıncı düşüyorsa hastaya ‘CPAP’ denilen cihaz veriliyor. Bu cihaz, hastaya gece boyunca bir maske yardımıyla basınçlı hava veriyor. Çünkü apne üst solunum yollarında daralma ve tıkanmaya bağlı oluşuyor. Bu cihaz ile hastanın soluğunun durması (apne) ve yavaşlaması (hipopne) engellenmiş oluyor.
Soluk kesilmesini önleyen cihazlar hayat kurtarıyor
CPAP adı verilen cihazın manuel ve otomatik olmak üzere iki türü bulunuyor. Manuel cihazda, hangi basınçta apne ve hipopnenin ortadan kalktığının bilinmesi gerekiyor. Bu nedenle hastaya uygun değerlerin bilinmesi ve cihazın hastaya uygun basınçta kullanılması gerekiyor. Yaşam boyu kullanması gereken cihaz, hasta 15-20 kilo verdikten sonra tekrar değerlendiriliyor. Sensörü sayesinde basıncı kendi ayarlayan otomatik cihaz, daralma ve tıkanmayı açıyor. Hasta kilo verdikten sonra da apne ya da hipopne gelişiyorsa cihaz basıncı düşürüyor. Ancak hasta bu durumda, cihazı yüksek basınca ayarlarsa gece rahatsız oluyor.
Gözler açıkken de uyanabiliyor
Halk arasında ‘uyurgezerlik’ olarak bildiğimiz durum da bir uyku hastalığıdır. Bu hastaların gözleri açıktır, ama aslında bu sırada uyuyorlardır. Uyurgezer hasta, uykunun herhangi bir zamanında yatağından kalkıp, arabasına binip, alışveriş yaparak dönebilir ve bunu hatırlamayabilir. Literatürde bu tarz çok sayıda uyurgezer vakalarına rastlanıyor.
Uyku teröründe, hasta eşini dövebiliyor
Uyku terörü hastalığında ise hasta, uyanmadan uyku sırasında kalkıyor ve eşini dövmeye başlıyor ya da eşyaları kırıyor. Uykuda yemek yeme hastalığında da hasta uyku sırasında yemek yiyor ancak hatırlamıyor.
En çok görülen diğer uyku hastalıkları arasında şunlar bulunuyor:
Uykusuzluk
Parasomnia: Uykuya dalarken kaslarda kasılma olur. Buna karabasan ya da uyku felci de denebilir.
Narkolepsi: Apne değildir. Kişi, gün boyu aşırı uykulu olur, kafası düşer ve uyuklar.