Güncelleme Tarihi:
Yirmi birinci yüzyılın en önemli özelliklerinden biri ülkeler ve insanlar arasında şeffaflığın ön plana çıkması olacak. Başka bir deyişle, kimsenin kimseden gizlisi saklısı kalmayacak. Siz gelin bu gerçeği, konuşurken karşısındaki kişinin yüzüne bile bakmaktan kaçınan utangaçlara kabul ettirmeye çalışın. Utangaçlık, doğuştan gelen bir kişilik özelliği değil. Gen araştırmalarında da bilim adamları utanma hissini tetikleyen bir gene henüz rastlamadılar. Şimdilik gereksiz utangaçlıkla mücadele etmekten başka çaremiz yok.Utangaçlık bir meziyet değil Çocukluk yıllarında çevrelerindeki büyüklerden sürekli uyarı alan, kusurları sürekli yüzüne vurulan çocuklar, zamanla çevrelerine görünmez ama kalın bir duvar örüyorlar. Ve ne yazık ki, büyüdükçe o duvarlar da giderek kalınlaşıp yükseliyor. Utangaçlığı bir meziyet saymak, problemin zamanla çözümlenemeyecek boyutlara ulaşmasına yol açıyor. Utanma duygusu, kişilerin özgüvenlerini yitirmelerine neden oluyor. Toplumda kendilerine hakettikleri yeri bulmalarına engel oluyor. En önemlisi de hayattan zevk almayı nerdeyse imkansız hale getiriyor. Utangaçlığın dozu arttıkça, endişeler kişinin benliğini iyice sarıyor ve zamanla önemli bir ruhsal sorun bu kişinin iç dünyasına hükmetmeye başlıyor. Bir süre sonra panik atak, depresyon gibi ruhsal hastalıklar ortaya çıkabiliyor.Kendi kendinizin doktoru olun Utanma duygusunu tamamen aklımızdan silip atmalı mıyız? Tabii ki, hayır. İnsanların topluma, yaşam kurallarına ters düşen davranışlarda bulunmaktan utanmaları, doğaldır. Utanma duygusunu iyice kaybeden kişiler; topluma ters düşerler. Utanma duygusundan elbette vazgeçmeyelim. Fakat bu duyguyu belirttiğimiz şekillerde abartmanın da bir anlamı yok. Gereksiz yere utandığınızı bile bile, bu duygunun esiri olmamak elinizde. Utanmaya başlarken kendinizi sorguya çekin. Utanmanızın nedenlerini her seferinde sorgularsanız, yaptığınızın yanlış ve saçma olduğunu anlamaya başlayacaksınız. Uzmanların 'sosyal fobi' diye adlandırdıkları gereksiz utanma sendromu, hayatı size de yakınlarınıza da zehir edebilir. Bir uzmandan yardım almadan da kendi kendinizin ruh doktoru olup utangaçlığı benliğinizden silebilirsiniz. Ancak bu, bugünden yarına hemen çözümlenecek bir sorun değil. İnatla ve sabırla kendinizle mücadele etmelisiniz. Davranışlarınızı her zaman bir psikolog gibi sorgulayarak doğru yolu bulmaya başlayacaksınız. Gereksiz utanma huyunu bir kenara bıraktığınız zaman, hayat size çok daha güzel görünecek, çevrenizdekilerle rahatça iletişim kurabilmek, sosyal hayatınızı da renklendirecek. Azize Bergin/ Kelebek