Güncelleme Tarihi:
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zekeriya Alioğlu, insanın doğası gereği bütün organlarda zaman içinde yaşlanma meydana geldiğini, beyin hücrelerinin öldüğünü ve diğer hücrelere göre vücutta yenilenmesinin söz konusu olmadığını hatırlatarak bazı uyarılarda bulundu. 65 yaş kesiminin yüzde 5'inde demans (bunama) veya Alzheimer hastalığının görüldüğünü kaydeden Doç. Dr. Alioğlu, ''Yaş arttıkça Alzheimere yakalanma riski de artar. Bu tür hastalıklarda yaşlılık ve aile öyküsünün etkisi büyüktür. Hastalık riski, ailede daha önce görülmesiyle birlikte 4 kat artabiliyor. Demans ya da Alzheimer durumlarında hafızada yakın geçmişle ilgili problemler olur. Gün içinde yapılanlar unutulur. Kişinin daha önce yaptığı şeyleri unutması, günlük yaşam aktivitesinde ve işlerinde ilerleyici belirgin bozulmaya neden olabilir'' dedi. Yaşlanmayla ilgili her bulgunun normal karşılanmaması gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Alioğlu, şöyle konuştu:''Yaşlanmayla birlikte gelen unutkanlık normal gibi algılanmamalı ve bu tür hastalar kendi haline bırakılmamalı. Bu tür durumlarda hastaların az yada çok tedavi şansları bulunmakta. Demans ve Alzheimer hastalığının ilerleyişini durdurucu bir tedavi yok, ancak hastanın günlük yaşam kalitesini artırıcı tedaviler uygulanabiliyor. Bu da mevcut bulguları, 3-4 yıl geriye atabilir.'' Yapılan çalışmalarda Alzheimer ve demans hastalığının kadınlarda daha fazla görüldüğü belirlendiğini ifade eden Doç. Dr. Alioğlu, ''Bunun nedeninin östrojen hormonunun kadının hayatında menopoz dönemine kadar salgılanması ve menopoz döneminden sonra salgılanmamasıyla alakalı olduğu düşünülüyor. Bu hastalık cinse özgü hastalık değil ancak, kadınlarda daha fazla görülüyor'' diye konuştu.