Güncelleme Tarihi:
Kitabınız hayırlı olsun. Kapak tasarımı çok hoş olmuş. İsim ile çok uyumlu.
Çok teşekkür ederim. Tasarım arkadaşım Cavit işiciye ait.
1) Bize biraz kendinizden bahsedermisiniz? Sibel yılmaz kimdir
23 Ocak 1979 yılında İstanbul’da doğdum.1997 yılında Nişantaşı Rüştü Uzel Kuaförlük Meslek Lisesi’nden mezun oldum.1998 yılında reklamcılık sektörüne girdim ve halen bu sektörde hizmet vermeye devam ediyorum. 2009 yılında reklamın diğer bir kolu olan PR çalışmalarıyla ilgilenmeye başladım. 2010 yılında katıldığım Kişisel Değişim ve Dönüşüm Semineri sonrası içsel çalışmalar ilgimi çekti. Bu vesileyle başladığım kendinimi tanıma, sorgulama, süreci birçok farkındalık edinmeme sebep oldu. Edindiğim farkındalıkları bir nebze de olsa insanlara aktarabilmek için 2014 yılında ilk kitabımım “Evlenmek İsterken Aydınlandım”ı yazdım. Değişim ve dönüşüm çalışmalarım devam ettiği için edindiğim diğer farkındalıklarıda anlatmak için ikinci kitabım Bir bedende iki kadını yazdım.
2) Bir bedende iki kadın kitabı tam olarak ne anlatıyor?
Toplumun bize aşıladığı kadın rolüne göre hareket ederken içimizdeki gerçek kadını yani kendimizi hiç tanımadığımızı ve duymadığımızı anlatıyor. Hissettiğimiz her şeye toplumsal bakışımızı, duruşumuzu, tavırlarımızı ele alıyor.
3) Gerçekten bir bedende iki kadın mıydınız?
Evet, tam da yazdığım gibi bir kadındım. Bir yanım annemin ve toplumun olmasını istediği kadın, diğer yanım ise hissettiklerini korkmadan yaşamak isteyen bir kadındı. Şimdi değişim ve dönüşüm çalışmaları sayesinde bir bedende tek kadın oldum. Dünyasal kadınlık devri bitti. Zaman içimindeki kadının zamanı. Zaman içimdeki kadını yaşama zamanı
4) kendimizi tanımamız için korkularımızdan arınmamız gerektiğini söylüyorsunuz. Bu mümkünmü? Korkularımızdan arınabilir miyiz?
Değişim ve dönüşüm çalışmaları ile evet. Çünkü edinilen her korku bizim geçmişte yaşadığımız bir deneyimden oluşuyor. O deneyiminde bizde yarattığı bilinçaltı kayıtları oluyor. O kayıtlardan yola çıkarak korkumuzu anlayıp dönüştürebiliriz. Aslında hiçbir şey tamda korktuğumuz gibi olmuyor. Ama o kadar korkuyoruz ki her şey gözümüzde büyüyor.
5) Kitabınız da anlattığınız gerçek sevgi nedir?
“Gerçek sevgi” dünyada var olan her şeye duyulan, ayrımsız, yargısız, koşulsuz, kabullerle ve izinlerle, karşı tarafa kendiliğinden oluşan sıcak ve samimi bir his. Oysa dünyasal bizim sevgimiz yargıların bol olduğu, tavlamaların, benim olsun ya da benimle olsun sözleri ile hareket edilen elde etmelerin, hırsların ve güçlerin olduğu bir yarış.
Bir kadının yumuşaklığını, şefkatini, merhametini, sakinliğini, sevgisini, değerini, saygısını hissedilebiliyorsanız, güç hırsına girmemişse o kadının dişiliği hissedilebilir olur.
Bir kadın çok güzel, çok seksi olabilir. Ama nefreti, öfkesi, kızgınlığı varsa dişiliği hissedilmeyebilir. Dişi kadın karşındakilerin varlığına, hassasiyetlerine özen göstererek, değer vererek yaşayandır.Daha çok kendi olan,kendi duygularını yaşan,oyunlara,taktiklere girmeyen birisidir.Benim deyimimle kelimeleri şekere batırarak konuşandır.