Türkiye'de her 100 kişiden 2'si bambu hastası

Halk arasında "bambu hastalığı" olarak tanımlanan ve henüz farmakolojik tedavisi bulunamayan "ankilozan spondilit", hem fizyolojik hem de psikolojik yönden bireyin yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Çukurova Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Dr. Gonca İnce, bireyin günlük yaşantısında tüm fiziksel aktivitelerini rahatlıkla yerine getirebilmesinin yaşam kalitesinde çok önemli bir yerinin bulunduğunu, bu açıdan öncelikle sağlığı kaybetmeme konusuna özen gösterilmesi gerektiğini kaydetti. Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara ve sanatçı Suna Pekuysal ile simgeleştirilen hastalığın 18-35 yaşları arasında görülmeye başlandığını ifade eden Dr. İnce, Türkiye'de her 100 kişiden ikisinde bu sorunun bulunduğunu kaydederek, eklemlerin hareket ettirilmesinin önemli olduğunu ve özellikle yüzmeyi önerdiklerini söyledi.İlerleyen evrede omurgayı etkiliyorKronik ve sistemik romatizmal hastalığın omurga başta olmak üzere omuz, kalça, diz ve ayak eklemlerini olumsuz etkilediğini, göğüs ağrısı ve solunum sorunlarına neden olduğunu ifade eden Dr. İnce, erken teşhisin önemine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Bu hastalık bireyin günlük aktivitelerinde zorluklar yaşamasına neden olmaktadır. İlerleyen evreyi yaşayan hastalar ev dışına çıkmayı pek istemezler. Omurgada total mobilite kısıtlılığına yol açan hastalığın henüz kesin tedavisi bulunamamıştır. Ancak, yapılan araştırmalar, hastalığa bağlı semptomların azaltılmasında ve yaşam kalitesinin artırılmasında eğitim ile aerobik, germe ve solunum üçlüsünden oluşan fiziksel egzersiz kombinasyonunun önemli etkisinin bulunduğunu kanıtlamıştır."Son çalışmalarÇ.Ü Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp Rehabilitasyon Polikliniği'nde 30 hastanın katılımıyla 3 ay süreli çalışma gerçekleştirildiğini ve 15'ine egzersiz yaptırıldığını belirten Dr. İnce, şu bilgileri verdi: "Çalışmaya katılan bütün adaylara öncelikle fizik muayene ve fonksiyonel ölçüm parametreleri uygulandı. Haftada 3 gün, 50 dakikalıkaerobik, germe ve solunum egzersizi uygulanan hastalarda omurga hareketlilik düzeyi gelişirken vital kapasite değerlerinde de iyileşmegözlendi. Hepsinden önemlisi moral motivasyon olarak önemli gelişmelerbelirlendi. Diğer grupta ise gerileme yanında hareketlerinde de daha çok kısıtlamalar olduğu saptandı."