Türk Kadını Şişmanlıkta Dünyayı Solladı

Güncelleme Tarihi:

Türk Kadını Şişmanlıkta Dünyayı Solladı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2001 00:00

İnsan ömrünü kısaltan bir hastalık olan şişmanlık konusunda türk kadınları dünyada ilk sıralalarda yer alıyor. Araştırmalar türk kadınlarının yüzde 30'unun şişman olduğunu ortaya koyuyor.

Haberin Devamı

Zayıflamak isteyenler için uygulaması kolay önerilerde bulunan uzmanlara göre, şişmanlık şeker, hipertansiyon, solunum sıkıntısı, safra kesesi taşı, adet düzensizliği, karaciğer yağlanması, felç, raim ve safre kesesi kanseri ve gut gibi bir çok hastalık riskini artırıyor.

Yaşamı kısaltan bir hastalık olarak kabul edilen obezite (şişmanlık) bir salgın gibi tüm dünyada yayılıyor. Türk kadınlarının dünya kadınlarına göre daha şişman oludğuna dikkat çeken uzmanlar, alınabilecek bazı önlemlerle şişmanlığın önüne geçilebileceğine dikkat çekiyor. Araştırmalara göre dünyada obezite insan sayısı hızla artıyor. Araştırmalar, Avrupa'da erkeklerin yüzde 14'ünün, kadınların ise yüzde 21'inin obez olduğunu ortaya koyuyor. Dünya genelinde ise bu oran erkeklerde yüzde 15'e, kadınlarda yüzde 21'e çıkıyor. 2000 yılında Türkiye'de yapılan bir araştırma ise şişmanlıkta Türk kadınlarının dünya ortalamasının çok üzerinde olduğunu gösteriyor. Buna göre her yüz Türk erkeğinden yüzde 13'ü obez iken bu oran kadınlarda yüzde 30'a yükseliyor.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Metin Arslan, yaptığı açıklamada, obezitenin vücuttaki yağ dokusunun normalden fazla olması sonucu ortaya çıkan bir hastalık olduğunu bildirdi. Hastalığın oluşumunda genetik faktörlerin yanı sıra çevresel faktörlerin de rol oynadığına dikkat çeken Arslan, obezitenin en sık görülen nedeninin vücudun gereksiniminden fazla gıda alınması ve hareket azlığı olduğunu vurguladı. Arslan, "Bir kimse her gün, kendi günlük ihtiyacından 1 dilim ekmek fazla yerse bu yılda 3.5 kg fazlalık yapmaktadır" diye konuştu. Obezitenin yaşamı kısaltan bir hastalık olduğuna dikkat çeken Arslan, yol açtığı sağlık sorunlarını şöyle sıraladı:

"Şişman olanlarda erişkin tip şeker hastalığı, hipertansiyon, felç daha sık görülmektedir. Şişmanlık akciğerlerde solunum sıkıntısı yaratır. Safra kesesi taşı şişmanlarda 7 kat daha sıktır. Karaciğer yağlanması sık görülür. Şişman kadınlarda meme, rahim ve safra kesesi kanseri, şişman erkeklerde bağırsak ve prostat kanseri riski artar. Kadınlarda adet düzensizliğine yol açar. Mafsal kireçlenmeleri, diz ve kalça artrozları, gut hastalığı şişmanlarda daha sık görülür. Aşırı şişman kişilerde kişinin kendine özgüveninde azalma, sosyal yaşamdan uzaklaşma olur."

Risk Faktörlerinden Kaçının
Obezite de risk gurupları olduğunu dile getiren Arslan, obezite risk faktörlerini şöyle anlattı:
"Fiziksel aktivitede azalma, yağlı ve şekerli gıda yeme alışkanlığı.
Yaş: Yaş ilerledikçe günlük aktivite azalır, kilo alma oranı artar.
Cinsiyet: Kadınlarda obezite erkeklerden daha fazladır. Kadınlarda doğumdan sonra alınan kilolar kolay verilememektedir. Kadınlık hormonu olan östrojen vücutta yağ tutmaktadır. Kadınların ev dışı yaşamlarının azlığı, kabul günleri ikramları da obezitede rol oynar.
Irksal faktörler: Beyaz ırkta zencilere göre daha sık görülür.
Eğitim düzeyi: Eğitim düzeyi düştükçe obezite oranı artar.
Evlilik: Evlendikten sonraki düzenli yaşam kilo aldırır.
Sigarayı bıraktıktan sonra abur cubur yeme alışkanlığı.
Alkol ve alkol ile birlikte yenilen mezeler."

Zayıflamanın Yolları
Obezitenin önüne geçmek için eğitimin önemini vurgulayan Arslan, kişilerin hareket ve egzersiz yapmasını, günde üç öğün fakat ölçülü oranda yemek yenmesini, abur cubur yemekten kaçınmasını, arada atıştırmaktan, TV karşısında yemekten kaçınmasını, yiyecekleri ağzında iyice çiğnemesini önerdi.

Arslan, zayıflamaya karar veren şişmanların uyması gereken diğer kuralları ise şöyle sıraladı: "Aç karnına yiyecek alış verişi yapmayın. Şişmanlatıcı özelliği olmayan sebze, baklagil ve meyve gibi yiyecek maddelerini satın alın. Yanınızda düşük kalorili yiyecek (havuç, salatalık, tatlı sivri biber, domates, lahana, karnabahar gibi) bulundurun. Çok açlık hissederseniz bunlardan yiyin. Çevrenizdeki insanlardan yardım isteyin. Az miktarda yiyeceğin fazla görünmesini sağlayın. (küçük tabak kullanın, yiyeceğinizi küçük parçalara bölün, yemek bitince sofradan kalkın.)Buzdolabının kapısına, `Kilonuza dikkat ediyor musunuz' yazısını yapıştırın. Sık sık tartılın ve kilonuzu kaydedin. Egzersiz yapın ve her gün gittikçe artırın. Yemekleri yağsız pişirin."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!