Tiroit bezi sorunu

Güncelleme Tarihi:

Tiroit bezi sorunu
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2006 06:00

Tiroit bezine bağlı sağlık sorunları kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülüyor.

Haberin Devamı

Vücudun temel işlevlerini yöneten tiroit bezine ait sorunlar erkeklerden çok kadınlarda görülüyor. Tiroit bezi boyunda hemen gırtlağın altına yerleşmiş ve elle hissedilebilen iki ayrı lobdan (bölümden) oluşmuş, kalkana benzeyen (Tiroit, Latincede kalkan anlamına gelir) bir salgı bezidir. Besinlerle aldığımız iyotu kandan çekerek içinde depolar. İyot, T3 ve T4 olmak üzere iki ayrı şekilde bulunan tiroit hormonlarının yapısında yer alan önemli bir maddedir. T4, T3'ten daha fazla salgılanmasına karşın kanda ve dokularda T3 hormonuna dönüşür ve neredeyse tüm tiroit hormonu işlevleri esasen T3 tarafından gerçekleştirilir. Tiroit hormonları gerek diğer hormonların yapımında gerek hücre büyümesi ve çoğalmasında metabolizmanın normal işlemesi açısından vazgeçilmez hormonlardır. Ateşli hastalıklar, ağır hastalıklar, beslenme bozuklukları, stres gibi durumlarda vücut enerji tasarrufu yapmak zorundadır ve bunu kandaki tiroit hormonu seviyesini azaltarak gerçekleştirir. Tiroit hormonlarının azalması vücut işlevlerinin, yani metabolizmanın, olay devam ettiği sürece yavaşlamasını sağlar.Tiroit bezinin az çalışması (Hipotiroit)Tiroit bezinin büyüdüğü durumlara guatr adı verilir. Guatr en sık, gıdalarla alınan iyotun yetersiz olmasına bağlı olarak gelişir. Bu guatr şekli ek iyot alınmasıyla (genellikle iyotlu sofra tuzu şeklinde) kendiliğinden düzelir. Diğer guatr şekilleri ise tiroit bezi içinde kütle oluşumlarına veya başka nedenlere bağlı olarak oluşabilir.Tiroit bezinin az çalışması durumunda ise bez tahribat gördüğü için işlevlerini daha az yerine getirmektedir. Hipotiroit gelişme riski her yaşta var olmasına karşın risk yaş ilerledikçe artar ve 60 yaşından sonra yüzde 2-4 oranında hipotiroit görülür. Kolay tanı konması, tarama yönteminin ucuz ve oldukça hassas olması ve durumun kolay tedavi edilebilir olması nedeniyle günümüzde hiçbir şikayet olmasa dahi 35 yaşından itibaren beş yılda bir, 60 yaşından sonra iki yılda bir hassas ölçümlerle tarama yapılması önerilir.Hipotiroitin üreme çağındaki kadınlarda en sık görülen belirtisi adet düzensizliğidir. Gecikmeli adet görme veya uzun süreli adet görememe direkt hipotiroite bağlı olabilir. Hipotiroitte görülen belirti ve bulgular metabolizmanın azalmasına bağlıdır ve hemen tüm organların işlevleri yavaşlamıştır. Kabızlık (bağırsak hareketlerinin yavaşlaması), soğuğa tahammülsüzlük (metabolizmanın yavaşlamasıyla ısı üretiminin azalması), zihinsel işlevlerin yavaşlaması (unutkanlık, uykuya eğilim, yavaş konuşma), kolay yorulma, nabzın yavaşlaması (kalbin az çalışmasına bağlı) gibi.Günümüzde tiroit hormonu eksikliğinin tedavisinde T4 hormonunun sentetik olarak üretilmiş ve tablet haline getirilmiş şekli kullanılıyor. Tedavi hormon seviyesinin düşüklüğüne göre belirleniyor.Tiroit bezinin fazla çalışması (Hipertiroit)Hipertiroit de sık rastlanan bir durumdur. Üreme çağındaki kadınlarda adet düzensizliği belirtileri genellikle geri plandadır ancak gecikmeli adet görme veya uzun süreli adet görememe hipertiroit durumunda da söz konusu olabilir. Hipertiroitte organların işlevleri hızlanmıştır. Bunun neticesinde ellerde titreme, sıcağa tahammülsüzlük, sinirlilik ve hassasiyet, kilo kaybı, aşırı terleme, nabzın hızlanması ve çarpıntı, ishal görülür. Ayrıca çeşitli göz bulguları (gözlerin ileri doğru çıkması, göz kapağının düşmesi gibi) ve guatr gelişimi (tiroit bezinin büyümesi) söz konusu olabilir.Hipertiroit tedavisinde fazladan üretilen tiroit hormonlarının dokulara etkisini gideren ilaçlardan faydalanılabilir. Ama ideal tedavi yöntemi hormon üretimini azaltan ilaçlarla yapılır. Menopoz döneminde nispeten sık görülen hipertiroit, bu dönemde zaten artan kemik erimesi riskini daha da artırır. Bu nedenle hipertiroit tedavisinin etkili bir şekilde yapılması son derece önemlidir.Milliyet / Taylan Kümeli

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!