Tıp terörüne dikkat

Güncelleme Tarihi:

Tıp terörüne dikkat
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2009 06:00

Aklına gelen, aklına geldiği gibi yazıp, çiziyor! Diline ne takılırsa çekinmeden söylüyor.

Haberin Devamı

Bazı sağlık yazıları içindeki yalan yanlış bilgilerle ciddi korkulara yol açabiliyor.Bu yazıları yazanlar bilerek veya bilmeyerek insanlarda korku, endişe ve tereddüt yaratıyor. Bir kısmı ise sağlık bilgisi verir, bir öneride bulunur gibi davranıp önce insanları gereksiz yere korkutuyor, sonra da arkadan çözüm önerisi olarak ürettikleri uyduruk ürünleri satmaya çalışıyorlar. Bunların amaçları korku ve endişe yaratmak bu arada da işin ticaretini yapmak. Bu durum batı ülkelerinde "tıp terörü" olarak tanımlanıyor. Bizde de, Avrupa ve Amerika'da da bu terörü yaratanların neredeyse tamamı ne doktor ne de başka sağlığın başka bir alanında uzmanlaşmış kişiler. Sağlık alanında bilgilenmek (medya aracılığıyla sağlık bilincini güçlendirmek, geliştirmek) son derece faydalı! Bunarağmen, konu son zamanlarda doktorlar ve diğer sağlık uzmanlarının alanı olmaktan çıktı. Aklına gelen, aklına geldiği gibi yazıp, çiziyor! Diline ne takılırsa çekinmeden söylüyor. Bazıları televizyon televizyon dolaşıyor, gazete gazete, dergidergi turluyor! Bilimle uzaktan yakından ilgisi olmayan önerileri ile insanların kafasını karıştırmaktan, korkutmaktan,uykularını kaçırmaktan çekinmiyorlar. Bunların kimi kimyacı, kimi simyacı! Kimi uzaydan gelen bilgileri aktaran bir medyum, kimi bitki-ot-çöp tüccarı!Üzüm yarayı azdırır mıBunların içinde akademik titri olanlar da yok değil! İşte "akademisyen yazar"lardan biri geçenlerde "üzüm yaraların kapanmasını geciktirir" diye yazı yazmış. (Bir hastamın uyarısı üzerine yazıyı ben de okudum. Okuduklarımla dehşetedüştüm.) Yazarımız yazının üstüne kocaman bir "dikkat" uyarısı koyup, altına şu cümleleri yazmış: "Üzüm ve üzüm çekirdeği üzerindeki çalışmalarımda gördüğüm önemli bir sonuç da şu. Vücudunuzun herhangi bir yerinede henüzkapanmamış bir yara varsa üzüm, üzüm çekirdeği ve ceviz tüketiminden yara kapanana kadar kesinlikle uzak durun.Üzüm ve ceviz tüketimi yaraların kapanmasını geciktirir, hatta yarayı azdırabilir." Bu bilgiyi okuyan sağlık uzmanlarının,özellikle doktorların tek kelimelik bir tepkisi oluyor: İnsaf! Bu değerli bilimadamının söz konusu çalışmaları hangilaboratuvarlarda, hangi bilimsel koşullarla yaptığını ve sonuçlarını hangi hakemli bilimsel dergilerde yayınladığını bütüntıp camiası merak ediyor. Eğer bu değerli bilimadamının dediklerini dinleyecek olursanız "karaciğer yağlanmanız varsa sakın taze üzüm yemeyin (!) Okuduğunuz her şey doğru olmayabilirSağlığınızla ilgili bilgileri okurken, sağlık haberlerini değerlendirirken bunların kimler tarafından yazıldığını, hazırlandığını, bir tıbbi editörün filtresinden geçip geçmediğini, arka planda bir ilacın, doğal ürünün, tetkik sisteminin pazarlanmaamacının olup olmadığını dikkatle araştırın. Yoksa (bu hocalardan birinin önerdiği yiyecekleri yemezseniz) 2012'dekiMartuk faciasıyla siz de tuzla buz olur ya da üzümle, cevizle yaralarınızı azdırırsınız (!) Sağlık haberlerine ve sağlıklı yaşam bilgilerine ilgi sürekli artıyor. Ne var ki bu güzel gelişme bazı şarlatanların, sağlık tüccarlarının (ya da dikkati çekmek isteyen bazı bilgisizlerin) iştahını kabartıyor. Eğer bu yalancı tıp teröründenetkilenmemek veya tıp tarafından tepilmemek, yani bir tıp gazisi olmamak istiyorsanız sağlığınıza ilişkin önermeleribiraz ihtiyatla karşılamanızda yarar var.Alkol ve sigara kullanıyorsanızHangi tür besin desteği kullanırsanız kullanın sizi alkol ve sigaranın zararlı etkilerinden koruyabileceğini düşünmeyin.Hiçbir destek sigara veya alkolün zararlarını önlemez, azaltmaz, hafifletmez. Sigara içenlerde daha çok C vitamini tahripoluyor. Bir sigara ortalama 50 miligram civarında C vitaminini yok ediyor. Bu nedenle sigara içenlerin C vitaminiihtiyaçları da artıyor ama C vitamini desteği almak sigaranın başta kanser olmak üzere meydana getireceği zararlardanhiçbirine engel olmuyor. Alkol tüketimine bağlı zararları da ne lipotrofik faktörler, ne de bazı karışımlarla engellemek mümkün olmuyor. En iyisi sigarayı da, alkolü de kullanmamak.Sebze ve meyvenin ne kadarı yeterliSebze ve meyvelerin sağlık için vazgeçilmez besinler olduğunu artık bilmeyen kalmadı. Bilimsel araştırmalar sebze vemeyvelerin dengeli, çeşitli ve yeterli bir diyetin önemli bileşenleri olduğunu gösteriyor. Yeteri kadar sebze ve meyve tüketiyorum diyebilmek için günde 3-5 porsiyon sebze ve 2-4 porsiyon meyve yemeniz öneriliyor. Pratik olarak her iki gruptan bir günde en az 5 porsiyon yemeniz gerekiyor. Bir porsiyon meyve için tenis topu, sebzeiçin yumruğunuzun büyüklüğünü ölçü olarak alabilirsiniz. Daha çok sebze yiyebilmek için salata alışkanlığı edinmeyi, omletinizi, hatta makarnanızı, pilavınızı, çorbanızı sebzelerlezenginleştirmeyi, sebze ve meyvelerle güçlendirilmiş sandviçler ve pizzaları tercih etmeyi, fırsat buldukça taze meyveve sebze parçaları yemeyi ihmal etmeyin.Kürtaj, sonraki gebelikleri etkiler miGelecekteki gebeliklerin etkilenmesi açısından düşük ve kürtajın ciddi bir risk taşımadığı söylenebilir. Bilimselçalışmaların sonuçlarına göre cerrahi yolla yaptırılan düşük ve kürtajlar nadiren kısırlığa sebep olup, yine çok nadirensonraki gebeliklerde bunlara bağlı sorunlar oluşabilir. Bozulmuş bir gebeliğin veya tamamlanmamış bir düşüğün tedavisiiçin rahimin temizlenip boşaltılması gerekebilir. Bu amaçla kürtaj yapılır. Eğer yapılmazsa sorunlar oluşabilir. Kürtaja bağlı olarak düşük oranının artması, dış gebelik, erken doğum gibi komplikasyonlarda anlamlı bir artışgörülmemektedir. Bugün, steril şartlarda ve tekniğine uygun olarak plastik şırıngalarla vakum uygulayarak rahiminboşaltılması çok zor değildir. Gebeliğin 10 haftadan küçük olması, genital enfeksiyonun olmaması, cerrahın tecrübeliolması komplikasyonları azaltır. Kürtaj biter bitmez ultrasonla rahimin kontrol edilmesi yararlıdır.Depresyon kalp krizi riskini artırıyorÇok sayıda araştırma depresyon sorunu olanlarda kalp krizi riskinin de arttığını gösterdi. Bu nedenle depresyon-kalpkrizi ilişkisi klasik kardiyoloji kitaplarına bile girdi. Özellikle tedavi edilmemiş kronik depresyonlularda kalp krizi riski daha fazla oluyor. Bu durumun ruhsal olduğu kadar bedensel nedenleri de var. Eğer depresyon probleminiz olduğunu düşünüyorsanız bu hastalığın tedavi edilebilir, en azından kontrol altına alınabilir bir sağlık sorunu olduğunuunutmayın, tıbbi yardım almaktan çekinmeyin.Prof. Dr. Osman Müftüoğlu / Hürriyet

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!