Testosteron,selüliti yok ediyor!
"Koşu, baş ağrısını giderir; antrenman yapmak, seks hayatınızı güzelleştirir... Bir saatinizi koşu bandında geçirmek, açtık hissetmemenizi sağlar. Kısacası, sporun hormonlar üzerindeki etkileri saymakla bitmez."
Fiziksel aktivite, tüm hormon sistemini dengeliyor. Hormonlar; doğurganlıktan açlığa hatta duygulara kadar vücudun çeşitli işlevlerini yönlendiriyor. Denge bozulduğunda, bunu hemen hissediyoruz.
Fiziksel aktivite, vücudun kendini yenilemesine yardımcı oluyor¸eksik olan maddeler daha çok üretiliyor, fazla olan hormonlar ise azaltılıyor. Günde bir defa otobüsün arkasından, iki dakika koşmanın tabii ki pek bir faydası yok. Haftada 3-4 kez düzenli olarak spor yapmak gerekiyor. Düzenli olarak spor yapanlar, stres kaynaklı hormon düzensizliklerine karşı daha dayanıklı oluyorlar.
Her spor mutlu etmiyor!
Her gün keyif almadan koşmak, mutlu olmayı sağlamıyor. Yaptığımız spordan keyif almamız çok önemli. Çünkü neşelendiren dopamin ve serotonin hormonları ancak o zaman salgılanıyor. Bu arada, ABD'deki bazı psikiyatristlerin muayenelerde koltuk yerine koşu bandı kullanmasının bir nedeni olmalı...
Tempolu koşu yapmak baş ağrısını gideriyor!
Baş ağrısı yaşayan kişilerin çoğu yatağa girmeyi tercih ediyor. Oysa bisiklete binmek ya da yürüyüş yapmak çok daha faydalı. Spor, kan dolaşımını düzenleyerek hafif ağrıları giderebiliyor. Ama şiddetli ağrılarınız varsa uzun koşu yapmamalısınız çünkü salgılanan endorfinler beyinde ağrı iletimini engelliyor.
Yarım saat yürümek, meme kanseri riskini önemli ölçüde azaltıyor!
Spor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Çünkü kas aktivitesi sayesinde interleukin-6 adlı hormon daha çok salgılanıyor. Bu da bağışıklık sistenin temeli olan akyuvarları harekete geçiriyor. Virüs ve yabancı maddeler böylece daha kolay algılanıyor ve yok ediliyor.
Her gün yarım saat hareket etmek, meme kanseri riskini yarı yarıya azaltabiliyor. ABD'de yapılan yeni araştırmalara göre hızlı yürümek ya da cam silmek bile sağlığınızı korumaya yardımcı olabiliyor. Önemli olan hareketin düzenli yapılması.
Yoga, hormonların düzenli salgılanmasını sağlıyor!
Hormon yoga, özellikle kadınlar için geliştirildi. Dinah Rodrigues'in geliştirdiği yoga çeşidinin prensibi şöyle: Asanalar, yumurtalık, tiroid bezi ve böbrek üstü bezlerini harekete geçirerek, premenstrüel sendrom ve menopoz sorunlarına karşı etki gösteriyor, ayrıca libidoyu güçlendiriyor. Geleneksel tıp uzmanları ise hormon düzeyinin bu yöntemle dengelenemeyeceğini savunuyorlar. Fakat hormon yoganın keyfi artırdığı bir gerçek!
Spor, seks hayatını güzelleştiriyor!
Ne kadar çok spor, o kadar çok seks! Spor yapanlar vücutlarını daha iyi tanıyor. Bu da iyi bir cinsel hayat için harika bir anahtar görevi görüyor.
Kaliforniya Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, spor yapanlar spor yapmayanlara kıyasla üç kat daha fazla seks yapıyor. Sağlıklı seks hayatı, testosteron düzeyini yüksek tutarak spor için gerekli olan hırsı da kamçılıyor. Kısacası, yatakta daha fazla keyif için dayanıklılık antrenmanı yapmak şart.
Koşu bandında bir saat koşmak açlık duygusunu yok ediyor!
Koşu bandında bir saat boyunca koşmak, açlık hormonu ghrelinin düzeyini azaltıyor. Öte yandan doyma hormonu peptit yy'nin düzeyi yükseliyor. 90 dakikalık güç antrenmanından sonra ise ghrelin düzeyi azalıyor; peptit yy düzeyi aynı kalıyor. Her iki antrenmanın etkisi yaklaşık iki saat sürüyor.
Testosteron, vücudu sıkılaştırıyor, selüliti yok ediyor!
Östrojenler cildin yumuşak ve elastik olmasını sağlıyor. Ciltteki küçük çukurlar, kadınların hormon yapısından dolayı normal bir durum olarak kabul ediliyor. Erkeklerde ise bağ dokusunu güçlendiren testosteron hormonu bol miktarda bulunuyor. Selülit, dokudaki testosteron eksikliğinden başka bir şey değil aslında... Spor, kadınlarda testosteron düzeyini yükseltiyor.
Kas zindeliği, diyabete iyi geliyor!
Diyabet hastaları, kan şekerini düzenleyen insülin adlı hormonu enjekte etmek zorundalar. Çalıştırılmış kaslar, şekeri vücutta daha iyi dönüştürüyor. Dengeli bir beslenme ve düzenli spor yapan Tip 2 diyabet hastaları, diğerlerine göre çok daha aktif yaşayabiliyorlar.
Doğru zamanda doğru antrenman harikalar yaratıyor!
Hormonlar bir ritimle çalışıyor. Testosteron düzeyi sabah saatlerinde daha yüksek; bu nedenle sabah yapılan güç artırıcı antrenmanlar daha etkili oluyor. Uzun yemek molasından sonra insülin düzeyi tekrar düşüyor ve enerjiyi yağ hücrelerinden alıyor. Koşu yapmak için en uygun saatler öğleden sonra ve akşamüzeri. Akşam saatlerinde koşmak dinlendiriyor ve stresli bir çalışma gününden sonra iyi bir uyku uyumanıza yardımcı oluyor.
Hangi spor neye iyi geliyor? Öğrenmek için tıklayın!