Güncelleme Tarihi:
Yoga, meditasyon, bioenerji, ya da reiki. İşte bu konuda bilinenlerin yanı sıra yeni ortaya çıkan yöntemleri ve bunların hayatımızda neleri ne kadar değiştirebildiklerini araştırdık. Gündelik yaşamın stresinden, yaşadığı problemlerden şikâyet etmeyen kaldı mı şu zamanda? Yaşam biçimlerimiz, sosyo-ekonomik problemler, ekolojik dengenin bozulması, sorumluluklarımız, sağlığımızı bedensel, ruhsal ve zihinsel anlamda olumsuz etkileyebiliyor. İşte bu tür olumsuzluklardan kurtulabilmek için insan kimi zaman bir çıkış yolu arıyor. Günümüzde alternatif terapiler ve öğretilere işte bu yüzden talep artıyor. Peki bu uygulamalar hayatımızda neleri ve ne kadar değiştirebiliyor? Modern tıbbın, bu alternatiflere bakış açısı ne? Yapanların hayatlarında neler, nasıl değişiyor? Karar vermeden önce nelere dikkat etmelisiniz?Biz de bütün bunları öğrenebilmek için küçük bir araştırma yaptık, uzmanlara sorduk ve bakın neler öğrendik. Her şeyden önce yöntemlerin bazıları metafizik ve spiritüel öğretileri barındırıyor. Bu yüzden de bilim çevrelerinden tepki almıyor değil. Ancak bir bölüm uygulama, psikologların da kullandığı bilimsel teknikleri içeriyor. Şimdi bunlara bir göz atalım...YOGA VE MEDİTASYON Doğu kökenli tekniklerle beden ve zihin arasında uyum sağlayarak hayatla barışık yaşama amacı taşıyor. Oldukça bilinen bir çalışma biçimi. Nefes egzersizleri, duruşlar, gevşeme gibi teknikleri içeriyor. Owo Terapi Merkezi'nde yoga dersleri veren Prof. Dr. Akif Manav, yoganın bir inanç sistemi olmadığının özellikle altını çiziyor. Bu sistemle insanın farkındalığı artıyor. Yoganın sağlayabileceği en önemli şey, insanın içinde olan mevcut potansiyeli geliştirmek ve zihinle öz arasındaki dengeyi sağlamak. Ayrıca yoga, fit kalmak, kilo vermek, ağrılardan kurtulmak, hafıza kapasitesinin artması gibi "dünyevi" amaçlara da hizmet veriyor. Klasik yoga sekiz basamaktan oluşuyor. Prof. Dr. Manav'a göre meditasyon da yoganın yedinci basamağı. Manav, her yerde reklamları yapılan meditasyon kurslarını eleştiriyor ve basit birer konsantrasyon çalışması olduklarını savunuyor. Prof. Dr. Manav'ın altını çizdiği bazı noktalar bir hayli çarpıcı. Yoganın bir müritlik ve tapınma amacı olmaması gerektiğini belirten Manav, günümüzde adları sıkça geçen bir çok yoga ve meditasyon derneğinin Doğu tarikatlarının uzantısı olduğunu vurguluyor. Bu derneklerin çalışmalarına katılan, Manav'a göre arayış içindeki insanlar, başlangıçta kendilerini iyi hissediyorlar ancak sonra beyin yıkamasına maruz kalıyorlar. Kurucu lider olarak tanıtılan kişi bir süre sonra peygamber, hatta tanrı şeklinde sunulmaya başlanıyor. Manav'a göre aklı başında olan kişiler bile resimlere meditasyon yaptırılarak, meditatif kanallarla etki altında bırakılabilir. Burda amaç, ego tatmini ve maddi sebeplerden başka, siyasi başka yapılanmalara kadar gidebiliyor..Yoga, bazı yerlerde sunulduğu gibi öyle 2-3 haftada tamamlanabilecek bir çalışma değil. Ortalama altı ay bir eğitmenle çalışmak sonra da kişisel olarak devam etmek gerekiyor. Ayrıca bazı merkezlerde hatta spor salonlarında bilinçsiz ve hızlandırılmış uygulamaların, yarardan çok fiziksel zararları olabiliyor.BİR YAŞAM BİÇİMİ: AYURVEDA Ruh ve beden yapısına göre kişiye özel bir yaşam sistemi oluşturuluyor. Amaç sağlıklı ve uzun bir yaşam. Ayurvedaya göre sağlığı korumak, tedavi etmekten daha önemli. Dosha adı verilen beden tipleri, hangi tür hastalıklara meyilli olduğumuz konusunda ipucu veriyor. Kişide birden fazla beden tipi bulunabiliyor ancak kimseninki bir diğeriyle aynı değil. Bir beden tipi için iyi olabilecek bir yiyecek, bir diğeri için etkisiz olabiliyor. Ayurvedada belli başlı üç beden tipi var. Bu beden tipleri Vata, Pitta ve Kapha olarak sıralanıyor.Aile Hekimliği konusunda uzmanlaşmış olan Dr. Ender Saraç, "Ayurveda" ve "Ayurveda ile Zayıflama " isimli kitaplarında, alınan fazla sayıda kimyasal ilâcın yol açtığı yan etkilere dikkat çekiyor. İnsanların tamamıyla iyileşmediğini, sadece semptomların bastırıldığını belirten Saraç, bu yüzden tamamlayıcı tıbba olan ilgiyi doğal buluyor ancak kutuplaşmaya da karşı. Saraç'a göre ayurveda, koruyucu hekimlik alanında stresle başa çıkma, enfeksiyondan korunma ve anti-aging kapsamında batı tıbbıyla paralel bir uygulama. Özellikle cerrahi hastalıklarda Batı tıbbının gerekliliğinin altını çiziyor. Saraç, tıp doktorları dışındaki, ehil olmayan kişiler tarafından yapılan uygulamaların zararlı sonuçlara yol açabileceğinin altını çiziyor. Saraç'a göre, dünyadaki her bilgi gibi ayurveda da kadim bilgileri referans alan öğretileri barındırıyor ancak bunlar, dini veya siyasi başka amaçlarla karıştırılmamalı. Bu tür uygulamalar yapan yerlerden de uzak durmalı.BİYOENERJİ Biyoenerji, doğal enerji anlamına geliyor. Bu terapi, insan sağlığı üzerinde, beyin gücünün pozitif etkisi olarak açıklanıyor. Enerjinin üretim merkezi beyin. Biyoenerjide en büyük pozitif enerji ise sevgi.Amerika ve Avrupa'da geniş uygulama alanı var. Rusya'da akademik düzeyde araştırılıyor. Owo Terapi Merkezi, biyoenerji uzmanı ve program yapımcısı Kemal Haluk Cebe, enerji dengelemesi yapılarak, sağlıklı, huzurlu ve dengeli bir yaşama ulaşılabileceğini belirtiyor. Biyoenerji, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek, hastalıklarla savaşmasını amaçlayan bir terapi. Ağrılar, stres ve fobilerde de kullanılıyor. Ancak Cebe, erken teşhis ve tedavi açısından modern tıptan yararlanılması gerektiğini belirtiyor. Ona göre tamamlayıcı alternatif yöntemler, yargısız infaz yapılmadan önce mutlaka araştırılmalı. Ama bir bioenerji uzmanına gitmeye karar vermeden o kişinin gerçekten o işin uzmanı olup olmadığını araştırmadan bir tercihte bulunmayın.REIKI Reiki, Japonca'da "evrensel yaşam gücü enerjisi"demek. Reiki uzmanı Canan Ulay, reikiyi; enerjiye açılmış kişinin, ellerini beden üzerine koyarak, evrensel yaşam enerjisini kendisine veya başkalarına uygulamasından oluşan teknik olarak tanımlıyor. Bu yöntemle, vücuttaki enerji kanallarında oluşan tıkanıklıkların giderildiğine inanılıyor. Fiziksel, duygusal ve zihinsel şifa amaçlı kullanılıyor. Rahatlama, yaşam enerjisini arttırma, iyileşme sürecini hızlandırma, uykuyu düzenleme gibi amaçlara hizmet ediyor. Bu yöntem, eleştirilere de maruz kalıyor. Başka bir kanal aracılığı ile alınan enerjinin kişide negatif etkiler yaratabileceği söyleniyor. Ulay, böyle bir riskin bulunmadığının altını çiziyor. Reikiye göre, enerji bedenimizde oluşan bir rahatsızlık, düşünceleri oluşturuyor. İşte bu düşüncelerin yarattığı duygular hormonal bezleri harekete geçiriyor ve kimyasal tepkimeler oluşuyor. Duygu ve düşünceler zihinde dolaştıkça oluşan tıkanıklıklar, Reiki yardımıyla açılıyor. Böylece bedenin doğal yaşam enerjisi serbestçe akmaya devam ediyor.SENTEZ TERAPİ: EFT Duygusal Arınma Tekniği EFT bir psikolog ve bir mühendis gibi pozitif bilim eğitimi almış kişiler tarafından geliştirilmiş. Tekniği; akupunktur, akupresür, reiki ve NLP'nin birleşimiyle oluşuyor. EFT uzmanı İpek Cihan Bilgin'e göre, vücutta enerji merkezlerinin tıkanması sonucu hastalıklar ve olumsuz duygular, soruna odaklanarak, parmak uçlarıyla enerji merkezlerine hafif vuruşlarla kendini tedavi ediliyor. Kilo sorunu, sigara ve alkol bağımlılığı, ağrılar, cinsel problemler, uykusuzluk, stres, depresyon EFT'nin çalışma alanında.Türkiye'de henüz birkaç senedir uygulanmaya başlanan EFT konusunda kurslar düzenleyen üniversiteler bile var. Bu terapiyle ilgili öğrenmek istedikleriniz için başvuracağınız adreslerin ve kişilerin doğru isimler ve uzman kişiler olup olmadığına dikkat etmelisiniz.KİŞİSEL GELİŞİM PROGRAMI: NLP Açılımı Neuro Linguistic Programming olan yöntem, bir kişisel değişim modeli. NLP uzmanı Cengiz Eren'e göre, NLP bir tedavi değil ve bunu alternatif yöntemlerden biri olarak adlandırmak yanlış. Amaç, kişinin hayatının ve potansiyelinin farkına varması. Geçmiş kötü tecrübeleri,başarılı insanların modelleriyle değiştirmeyi esas alıyor. Kişi, sahip olduğu kaynakları kullanılır hale getirmeyi öğreniyor. Kişilere, istekleri doğrultusunda değişim imkânı sunuyor.MODERN TIP NE DİYOR? Psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Sedat Özkan, alternatif tıp yerine "tamamlayıcı tıp" terimini uygun görüyor. Prof. Özkan'a göre bu yöntemler, dünya tıbbının kabul ettiği tedavi ve bakım yöntemlerinin yeterli olmadığı durumlarda başvurulacak yollar olmalı. Özkan'a kulak veriyoruz: "İnsanlar, çaresiz, çözümsüz, umutsuz olduklarında, hayatlarını kontrol edemediklerinde böyle arayışlara girmeleri kaçınılmaz. Bazen tedavilerden tıbbi sonuç alındığı halde, psikolojik sonuç alınamayabiliyor. Tıbben yararlılığı ispat edilememiş olsa da en azından zararları bulunmayan bazı telkin yöntemleriyle yaşam biçimleri uygulanabilir. Önemli olan bilimsel sorgulama yönteminin kullanılması."Sorunların kökeninde ciddi hastalıklar yoksa,telkin yöntemiyle problem yüzde 30 azalıyor. Ancak başka hastalık varsa müzminleşiyor ve kişi zarar görüyor. Bu sebeple alternatif yöntemler kesinlikle tedavi amaçlı kullanılmamalı. "Yoga ve meditasyon, bir rahatlama tekniği ve hobi olarak, uygulayan kişi fayda görüyorsa uygulanabilir.Tarikat imajı uyandıran kümelenmeler kimlik bunalımı yaratıyor. Prof. Dr. Özkan, bioenerji gibi yöntemlerin tamamlayıcı olduklarının altını çiziyor ve bunları araştırılması gereken konular olarak görüyor. Üniversitelerde yapılanması olmayan uygulamaları sorgulamak gerektiğini belirtiyor.