Güncelleme Tarihi:
Türkiye'de 2 milyon, İstanbul'da 250 bin takıntı hastası olduğunu belirten Dr. Tan, çocukların da bu hastalığa yakalandığını söyledi.
Günümüzde her 10 bin kişiden 250-300'ünün takıntı hastası olduğu biliniyor. Dünyada 300 milyon kişide 'takıntı' hastalığı olduğuna dikkati çeken Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi'nden Psikiyatri Uzmanı Dr.Oğuz Tan, İstanbul'da 250 bin takıntı hastasının yaşadığını kaydetti. Meslek yaşamı boyunca tedavi ettiği binlerce takıntı hastasının sesini duyurmayı amaçlayan Dr.Tan, Timaş Yayınları'ndan çıkan 'Takıntılar' kitabında modern çağın hastalığını anlattı.
Tıp dilinde 'Obsesyon' olarak bilinen takıntının hastalık sayılabilmesi için günlük yaşamın akışının bozulması gerektiğini belirten Dr.Tan, 'Hepimizin irili ufaklı takıntıları var. Ancak bunlar sosyal yaşamımızı etkilemiyor. Takıntı hastası olan kişi kirlendim düşüncesiyle günün 7-8 saatini sürekli el yıkayarak geçirebilir. İşyerindeki bilgisayarları, masa ve sandalyeleri, insanların ayaklarını, yoldan geçerken elektrik direklerini sayabilir' dedi. Takıntıyı tanımlayan Dr. Oğuz Tan bu hastalığın, istenmeden gelen, sıkıntı verici, tekrarlayıcı ve sürekli düşünce, dürtü ve hayallerden ibaret olduğunu kaydetti.
Kadınlar temizliğe erkekler cinselliğe
Kadınların en çok temizlik takıntısı olduğunu belirten Dr.Oğuz Tan, erkeklerde cinsellik takıntılarının daha sık görüldüğünü bildirdi. Temizlik ve cinsellik takıntılarına hasta örnekleri veren Dr.Tan şunları anlattı: 'Kadın takıntı hastası, çocuklarının bakımı için bakıcı tutuyor. Onlara bakamayacağı için değil, temizlikle daha fazla uğraşmak için. Sabahtan akşama kadar sadece temizlik yapıyor. Kimsenin koltuklara oturmasına izin vermiyor, ev dağılacak diye gardrobundan kıyafet alamıyor, eşi veya çocukları kıyafetini dolaptan çıkarıyor. Ya da yemek yediği tabak ve bardakların temiz olmadığına inanıp tekrar tekrar yıkıyor.'
Aşırı dindarlık takıntı yapıyor
Katı, ahlakçı ve kuralcı bir din eğitimi gören gençlerde ibadet sırasında 'erotik takıntı'ların olduğuna dikkati çeken Dr.Oğuz Tan, bazı hastaların namaz kılarken sürekli gözlerinin önüne gelen erotik görüntüler nedeniyle çileden çıktıklarını belirtti. Kitapta dindar bir gencin öyküsü anlatılırken, sözkonusu gencin bu takıntıdan kurtulmak için hacca gittiğin, ancak hacda da erotik görüntülerden kurtulamadığı belirtiliyor.
20'li yaşlarda takıntılar başlıyor
Obsesyon (takıntı) hastalığının çocuklukta da ortaya çıktığına işaret eden Dr.Oğuz Tan, 'Takıntılı çocuklar sürekli aynı soruyu sorarlar. Ders çalışırken bir cümleyi okuyup, emin olamadıkları için tekrar aynı cümleye dönerler. Bir sayfa okumaları için 5-6 saat geçmesi gerekir' diye konuştu. Dr. Tan, bu hastaların tedavisinin depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlarla yapıldığını, psikoterapi ve ameliyat seçeneklerinin de bulunduğunu dile getirdi.
Binbir çeşidi var
Dr.Oğuz Tan, toplumda sık görülen takıntıları şöyle sıralıyor:
1- Bulaşma takıntıları: Pislik, meni, mikrop, idrar gibi maddelerin bulaşmasından korkma
2- Şüphe takıntıları: Kapıyı kapattığından, fişi prizden çektiğinden emin olamama
3- Hastalık takıntıları: Ölümcül hastalığa yakalandığını düşünüp sürekli test yaptırma
4- Düzen ve simetri takıntıları: Eşyaların simetrik olmamasından aşırı rahatsız alma, pantolunun ütü çizgisi düzgün değilse çıkarma.
5- Saldırganlık takıntıları: Çocuğumu camdan atar mıyım, kadınlara saldırır mıyım şeklindeki çevreye zarar vermekten korkma takıntısı.
6- Cinsel takıntılar: İbadet sırasında akla erotik görüntülerin gelmesi, olmadık insanlarla erotik görüntüleri uzaklaştıramama.
7- Dini takıntılar: Tanrı'ya küfretme, Tanrı var mı yok mu sorusuna takılma, binlerce defa belli sayılarda zikir yapma
8- Metafizik takıntılar: Bütün günü 'Ben ben miyim, ruhum nerede, yıldızların ötesinde ne var' diye sorarak geçirme.