Güncelleme Tarihi:
Kan değerleriniz düşük olabilir
Bu konuda liderliği kimseye bırakmayan kansızlık, sürekli yorgun hissetmenizde başrolü oynuyor olabilir. Çünkü hemoglobinin en önemli görevi, akciğerlerden alınan oksijeni vücuttaki hücrelere taşımaktır. Alyuvarlarla taşınan hemoglobin miktarı azalınca hücrelere gereken oranda oksijen gidemez. Haliyle yorgunluk ve halsiz hissetmeler başlar.
Kişi daha önce aynı eforla yaptığı işte çabuk yorulur. Güçsüzlük, çarpıntı, efor kapasitesinde azalma ve nefes darlığı problemleri ortaya çıkar. Üstelik hemoglobin miktarı azaldıkça bu belirtiler daha şiddetli bir hal alır. Kansızlık daha ileri safhalara geldiğinde ise kişi dinlenirken bile yorulmaya başlar. Ayrıca göz kararması, baş dönmesi ve kulak çınlaması gibi yaşam kalitesini düşüren semptomların sayısı artar. Tüm bu sorunları aşmak içinse mutlaka bir doktora gidilmelidir. Eğer yorgunluğun sebebi kansızlık ise gerekli tedavi yöntemleriyle bu durumu ortadan kaldırmak mümkündür.
Troid hastalıklarında görülen yorgunluk kronikleşebilir
Troid bezinin az çalışmasına ve torid hormonlarının az salgılanması sonucu kandaki hormon seviyesinin düşük olmasına hipotroidi denir. Bu durumun vücudumuza yansıması ise metabolik yavaşlama şeklinde olur. Metabolizma yavaşladıkça vücudun genel dengesi bozulmaya başlar. Bu bozulmalar yorgunluk, halsizlik, isteksizlik, unutkanlık ve konsantrasyon eksikliğe yol açar.
Hipotroidi hastalarının çevrelerince tembel olarak yorumlanmalarının sebebi aslında hastalıklarıdır. Çünkü iş yapmak istemez, yerinden kalkmakta bile zorlanırlar. Genel ruh halleri sürekli yorgun olmalarıdır.
Yorgunluğun gizli dostları; depresyon ve stres
Psikomatik hastalıklar söz konusu olduğunda birçok insan yemek yeme noktasında bile kendinde o gücü bulamaz. Bu hastalıkların başında ise stres ve depresyon yer alır. Çünkü depresyon ve stres kişinin günlük rutinin bir parçası olan aktiviteleri yapacak isteği egale eder ve enerjisi alır. Depresyon ve stres başlı başına yorucudur. Bir de üstüne depresyonun getirdiği uyku bozukluğu eklenirse yorgunluk iki katına çıkıyor. Eğer sizin de unutkanlık, uyku sorunları, anlamsız sinirlenmeler, lüzumsuz alınganlıklar, aşırı tepki vermeler, kolay ağlamalar, uyku eğilimi, uykudan erken kalkmalar, sabahları yorgun uyanmalar gibi problemler peşinizi bırakmıyorsa yorgunluk sorununuzun depresyonla ilişkili olma ihtimali artıyor.
Kalp hastaları daha çabuk yoruluyor
Çoğu zaman kalp hastalıklarının ilk belirtisi geçmeyen yorgunluk oluyor. Üstelik yorgunluğun sebebini kansızlık olarak sayıp doktora gitmeyen birçok kişi, şikayetler arttığında kalp hastalığıyla ilgili bir durumla karşılaşıyor. Bu sebeple özellikle de kalp krizi riski olan hastaların geçmeyen yorgunluk şikayetiyle karşılaşmaları durumunda doktora başvurması hayati önem taşıyor.
Kalp rahatsızlıklarının yorgunluk yaratmasının altında yatan sebebi ise şu şekilde açıklamak mümkündür. İster kapak lezyonu olsun, ister kalp damar hastalıkları olsun, bunlar kalbin oksijen ihtiyacını karşılamasına engel oldukları için yorgunluk yaratırlar. Haliyle merdiven çıktıktan sonra bile nefes nefese kalır, bacakları kesilir, bir adım atacak hali bile kalmaz.
Uyku apnesi, yorgunluğunuzun sebebi olabilir
Uyku doğrudan kendini enerjik ve dingin hissetmekle bağlantılıdır. Çünkü yeterli ve kaliteli uyuyamayan kişi, gün içinde kendini yorgun ve halsiz hisseder. Bunun en önemli sebebi günün dinlenme evresi olan uykunun vücut için gerekli oranda alınmamasıdır. Üstelik uyuyamayan kişi, agresif ruh hali, çabuk sinirlenme, depresyona girme gibi belirtilerde geliyor. Uykunun yorgunluk üzerindeki etkisi yadsınamayacağından böyle bir problemi olan kişinin mutlaka doktora gitmesi gerekmektedir.