Güncelleme Tarihi:
Bugün gelinen noktada hastalıkların arkasında beslenme alışkanlıklarımızın rolü giderek artıyor. Öyle ki, birçoğumuz için hayatın önemli bir rutini hale gelen hazır paketlenmiş gıdalar, sigara ve alkol kanser oluşumu için kolay bir zemin yaratıyor. Özellikle de yemek borusu kanserinde…
Yiyeceklerin mideye iletilmesini sağlayan yemek borusunda meydana gelen kanser türüne özofagus yani yemek borusu kanseri denmektedir. Yemek borusu kanseri; yutaktan mideye kadar uzanan bu yapıdaki hücrelerde meydana gelir. En tipik belirtisi yutkunma zorluğudur. İlk başlarda katı gıdalar tüketilirken zorlanma görülürken zamanla su içerken bile zorlanma görülebilir.
Yemek borusu kanserinin belirtileri nelerdir?
En çok kimlerde görülüyor?
Kansere bağlı ölümlerde 7’inci sırada yer alan yemek borusu kanseri genetikve çevresel faktörlere bağlı olarak kendine bir risk grubu oluşturur. Risk oranı coğrafi bölgelere göre farklılık gösterir. Bu noktadan hareketle yemek borusu kanseri en çok;
Alkol tüketimi, çok büyük bir rol üstleniyor
Söz konusu yemek borusu kanseri olduğunda beslenme alışkanlıkları önemli bir rol oynuyor. Sürekli hazır gıdalar tüketmek, lifli gıdaları tercih etmemek özellikle de çok sık alkol tüketmek yemek borusu kanseri riskini arttırıyor.
En etkili tanı yöntemi; endoskopi
Yemek borusu kanserinin tanı yönteminde en etkili çözüm, ilaçlı film ve endoskopik incelemedir. Endoskopik inceleme tedavinin ne şekilde yapılacağını da gösterir. Ayrıca hastalığın yayılma derecesini ve hangi evrede olduğunu görebilmek içinse PETve BT kullanılabilir.
Tedavi için nasıl bir yol izlenmelidir?
Yemek borusu kanseri tedavisinde tümörün hangi evrede olduğuna göre değişiklik gösterir. Ayrıca hastalığın yemek borusunda hangi seviyede olduğu da tedavinin seyri için belirleyici bir unsurdur. En çok tercih edilen yöntem cerrahidir. Yemek borusunun hayati organ ve damarlara çok yakın olması nedeniyle ameliyatı deneyimli ekip ve ekipman gerektirir. Ameliyatta esas amaç olan kanserli bölgeyi ve yayılma ihtimali olan dokuları temizleyerek mide ya da bağırsaklardan sağlıklı bir yemek borusu oluşturarak sindirim sisteminin devamlılığını sağlamaktır.
Diğer bir yöntem ise ışın tedavisidir. Radyoterapi olarak da adlandırılan bu yöntemde kanserli hücreler yüksek enerjili ışınlar ile öldürülerek temizlenir. Bunun yanı sıra kişiye kemoterapi uygulanabilir. Genel olarak kemoterapi ilaçları ile cerrahi işlem öncesi kanserli hücrelerin küçülmesi amaçlanır. Tüm bu tedavi yöntemleri işe yaramadığında tıkanık olan bölgeye stent takılarak veya bypass işlemleri uygulayarak sindirim sisteminin devamlılığı sağlanır ve hastaların beslenmesi devam ettirilir.