Güncelleme Tarihi:
Stres kişinin kendisine yüklenen aşırı baskılara veya karşılamakta zorlanacağı maddi ve manevi taleplere verdiği olumsuz tepkidir. Kişi için itici güç olabilecek yapıcı baskı veya zorlanma ile bu baskı aşırıya kaçtığında ortaya çıkan stres ve gerginlik birbirinden çok farklıdır. Kötü bir kaza, ölüm, acil durumlar, afetler veya ciddi hastalıklar stres yaratabilir. Bunların yanısıra işyerinde veya aile ortamından kaynaklanan gündelik yaşamla ilişkili stresler de bulunur.Bugünkü zor yaşam koşullarında sakin ve dingin kalmak hiç kolay değil. Herkes, her gün bir çok farklı biçimde stres yaşıyor. Servis kaçırmak, araba kullanırken yanlış yola girmek, trafikte takılıp kalmak, evde suların akmaması, çocukların huysuzluğu vs. kısa süreli olması gereken stresler yaratır. Hatta o günkü işlerin veya hafta sonu tatilini planlamak bile stresli olabilir.Yaşamı tehdit eden hastalıklar, evlilikte şiddetli geçimsizlik yada boşanma, iflas, işyerinde baskı, işsizlik gibi daha süregen stresler de bulunur. İşte bunlar, kişide gerginlik yaratıp, varolan hastalık belirtilerine katkıda bulunabilir. Hatta kendileri bazı hastalıklar yaratabilir.Sağlığın bozulmakta olduğuna dair en yaygın belirtiler ise baş ağrısı, uyku bozuklukları, yoğunlaşma güçlüğü, unutkanlık, sinirlilik, mide-bağırsak rahatsızlıkları, iş tatminsizliği, enerjisizlik, moralsizlik, çökkünlük ve kimi zaman panik atakları şeklini alan yoğun kaygı şeklinde sıralanabilir. Bunlar tedavi gerektiren psikiyatrik bozukluklara dönüşebilir. Kişide önceden varolan astım, ülser, migren, artrit, ürtiker, sedef, diyabeti hipertansiyon veya kalp sorunları gibi bazı rahatsızlıklar stres yüzünden alevlenebilir. Aşırı zayıflamak ya da kilo almak söz konusu olabilir. Sigara ve alkol kullanımı ya da bağımlılığı gelişebilir. Şiddetli stresler, özellikle yüksek tansiyonu olanlarda "inme" riskini de artırır.Stres sırasında kadınlarla erkeklerin verdikleri tepkiler arasında farklılık olduğu öne sürülür. Kadınlar daha dışa vurumcu ve paylaşımcı yaklaşabilirken, strese bağlı olarak testeron düzeylerinde yükselme olduğu ortaya konmuş olan erkekler daha düşmancıl veya içe kapanık olabilmekte, "dövüş ya da kaç" yanıtı verebilmekteler.Araştırmalar, işle bağlantılı bazı stres etmenlerinin kişide daha fazla hastalanma riski oluşturduğunu gösteriyor. Bunlar:- Kişinin sorumluluklarını ilgilendiren konulardaki kararlarda söz hakkı olmaması.- Kişinin kapasitesinin üzerinde iş yükünün olması.- Çalışanlar ve iş verenler arasında etkili bir iletişim olmaması, çatışmayı çözme yöntemleri bulunmaması.- Aileden uzun süreler uzakta kalınması.- Alınan maaşın hak edilenden çok daha düşük olması.K- endi işini yürütenlerin ekonomik sıkıntıları veya teslim tarihine iş yetiştirme zorunlulukları.Yaklaşık beş insandan biri işlerini, "çok stresli" veya "son derece stresli" şeklinde tanımlıyor. Yoğun stres söz konusu olduğunda, kişi işinde veya aile içi rolünde gerekli performansı gösteremez. Hatta tümden işlevsiz kalabilir. Artık hastalık belirtilerine yol açmış stres kişinin işini kaybetmesine, başkalarına bağımlı hale gelmesine yol açabilir.Hasta etmesine izin vermeyinStresle baş etmenin birinci şartı, ünlü deyişteki gibi kişinin "değiştirebileceklerini değiştirme cesareti, değiştiremeyeceklerini kabul etme metaneti ve ikisi arasındaki farkı görme bilgeliğine" sahip olmasıdır.Gündelik yaşamda stresin sizi hasta etmesine izin vermemek için şunları yapmalısınız:- Ortamınıza uygun gevşeme yolları bulun.- Kendinize zaman ayırın.- Ailenizle iletişiminizi gözden geçirin.- Uykunuzdan ödün vermeyin.- Doğru beslenin.- Spor ya da yürüyüş yapın.- Dostlarınızla zaman geçirin.- Duygu ve düşüncelerinizi kağıda dökün.- Evde ve iş yerinizde gerçek kapasitenizi görüp mantıksız taleplere hayır demeyi öğrenin.- Önceliklerinizi belirleyin.- Stresle, sigara veya alkol içmek ya da kendinizi yemeğe vermek gibi sağlığınızı bozacak yollarla baş etmeye kalkışmayın. Hastalık belirtileri ortaya çıkmışsa vakit geçirmeden bir uzmana danışın.