Güncelleme Tarihi:
Ofisteki giyim tarzınız, kariyeriniz üzerinde önemli bir etkiye sahip. Ama tasarımcılar, doğru tarzı kendinizden çok uzaklaşmadan bulmanızı öneriyor. Örneğin, iş hayatında çok aktif olan birinin kendine hiç özen göstermemesi kadar seçimlerinde aşırıya kaçması da yöneticiler üzerinde olumsuz bir etki bırakıyor. Amerika'da yapılan araştırmalara göre, üst düzey yöneticiler, aşırıya kaçmadan tarzını kişiselleştirebilen birinin özgüveninin tam olduğunu düşünüyor ve yeni giyim konseptinde "temiz görünümü" önemsiyor.
İtalya'da ise durum biraz daha farklı. Modanın kalbinin attığı bu şehirde, stil uzmanları, iş yerinde etkin görünmek isteyen kadınlara trendleri tarzlarına adapte etmelerini öneriyor. Ve herkesi seçimleri konusunda özgür bırakıyor.
"Aşırılık" anlayışının kişilere göre değiştiğini düşünen uzmanlar, bunun dozunu ayarlamayı biz kadınlara bırakıyorlar. İşte yeni nesil ofis modasının çıkış noktası da bu: Artık daha özgür ve sizi anlatıyor!
Tayyörün yerini denim alıyor
Bir kadının işindeki profesyonelliği, klasik ofis giyim kurallarına uyup uymamasına göre ölçülmüyor. Gucci'nin kreatif direktörü Frida Giannini'ye göre artık tayyör ve yüksek topuklarla işe gitme zorunluluğu ortadan kalktı. Giannini "Bugün ben dahil hiçbir arkadaşım böyle giyinmiyor. Daha çok jean ve gömlek tercih ediyoruz."
Şıklığı düşünecek vaktiniz var mı?
Yeni ofis modası konseptinde temiz görünüm öne çıkarken, bu erkek egemenliğindeki iktidarı da tehdit ediyor. Moda, agresif detaylar yerine sade ve modern tercihler yapmak. Daha "arkadaşça" olan bu tarz kesinlikle sizin en güçlü silahlarınızdan biri oluyor!
Peki, iş hayatının yoğun temposunda, şık görünmek için kendinize vakit ayırabiliyor musunuz? Ünlü İtalyan modacı Alessandro Dell'Acqua'nın bu soruya yanıtı şöyle: "Bence şıklık, sadelik ve uyum demek. Hoş bir elbise ile giyilen yüksek topuklar herkes için şıktır."
O halde modanın önerdiği "Bon Ton" parçaları (klasik kesimli etek, ceket ve takımlar) hayatımızdan uzaklaştırıyor muyuz? Daha günlük veya vintage detaylarla bir arada son derece feminen göründükleri için, kişiselleştirildikleri sürece, hayır!
Ofislerdeki kurallar değişiyor. Renkler, zıt kumaşlar, farklı dokularla buluşuyor. Özetle, işinizdeki yaratıcılığınızı giyim tarzınıza da yansıtmanız için, herkes sizden biraz daha "oyuncu" olmanızı bekliyor. Kariyeriniz yaratıcılığınızdan etkileniyor.
Ofisteki "yeni şıklık" konsepti
Vücut hatlarınızı ortaya çıkaran parçalarla buluşmaya hazır olun. Sizleri çok daha zarif gösteren kombinasyonlar, "lüksü ve feminenliği" çağrıştıran yeni bir modern şıklık kavramına ayna tutuyor. Bu "temiz" ve sofistike görünüme sahip olmak için paradan daha fazlasına ihtiyacınız var. Aksesuarları ustaca kullanmalı, bedeninizi iyi tanımalısınız.
Bu noktada; kış için tüvid ve yün tayyörler, kalem etekler, kısa ceketler, dar pantolonlar, yelekler, dar trikolar, vintage havalı şifon bluzlar, 60'ların etkisinde elbiseler, kemer ve şapka gibi aksesuarlarla bir arada. Bu arada denim, geçmişte olmasa bile bu yıl kombinasyonlarda başrol oyuncusu olmaya hazır. Ve...Yüksek topuklar! Son derece kadınsı, özgüvenin bir yansıması. Bu aylarda, bilekte platformlu botlar çok moda.
Formal
Renkler: Gri, kahve, siyah.
Üst: Gömlek ve ikili triko takımlar. Dekolte tercih edilmiyor.
Alt: Erkek kesimli pantolonlar, mini olmayan kısa etekler... Ama kesinlikle çorapla!
Detay: Taranmış temiz kesimli saçlar, doğal bir makyaj. Zarif, göze batmayan takılar...
Ayakkabı: Pantolonlarla kesinlikle yüksek topuklar, eteklerle balerin veya açık modeller.
Özgür
Renkler: Kendi aralarında uyum içinde olan tüm renkler...
Üst: Vintage gömlekler; özellikle de 70'li yıllardan kalma...
Alt: Uzun gösterişli veya dizüstü... Jean'ler kesinlikle vazgeçilmez ama yırtık olmaması kaydıyla...
Detay: Saçlarda en moda kesimler ön planda. Kalıcı makyaj yaptırılabilir. Antik görünümlü mücevherler veya iri tasarım takılar gözde.
Ayakkabı: Stiletto'lar ya da şık bir spor ayakkabı... Seçim sizin!