Güncelleme Tarihi:
Heyecandan pıhtı atabiliyor
Ülkemizde ölüme yol açan en önemli hastalıklardan biri kalp krizidir. Hastaneye başvuru sebepleri arasında önde gelen nedenlerdendir. Yaşlı bireylerde bu hastalığın ortaya çıkışı, bulguları ve seyri öngörülebilirken gençlerde durum biraz karmaşıktır. Hasta ve tedavi eden doktor için yönetilmesi zor bir süreçtir. Aile öyküsü, şeker hastalığı, hareketsiz yaşam ve obezite gençlerde kalp krizi riskini artıran önemli durumlardandır.
Bunların dışında tüm toplumda oldukça sık olarak görülebilen (yaklaşık yüzde 10) kalbin sağ ve sol bölmeleri arasında olabilen açıklıktan geçen bir pıhtı kalp krizine yol açabilir. Aşırı sinirli kişilik durumu risk faktörlerinden biridir. Stres ve heyecan gibi durumlarda da kalp damarlarımızda normalde sorun yaratmayan önemsiz kolesterol birikimleri olan plaklar yırtılır ve üstünde bir pıhtı oluşumuna yol açarak kalp krizine davetiye çıkarır.
Bilgisayar başında saatlerce oturmayın!
Özellikle gençlerin son yıllarda sosyalleşmek ve heyecan olsun diye büyük ilgi gösterdiği korku evleri, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Kaygı bozukluklarının yanı sıra ani heyecan, pıhtı atmasına neden olarak kalp krizi ile sonuçlanabilir. Aynı şekilde sosyal medyada daha çok takipçi toplamak adına yapılan şakalar da riskli. Unutmayalım ki, karşımızdakinin gizli bir kalp hastalığı olabilir. Eğlencenin sonu acı bir şekilde bitebilir.
Yapılan araştırmalar 4 saatten fazla bilgisayar karşısında oturmanın da kalp krizi riskini tetiklediğini gösterdi. Hatta ülkemizde de aralıksız bilgisayar oyunu oynayan 14 yaşındaki bir genç, kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmişti. Saatlerce aynı pozisyonda durmak kan dolaşımını bozar. Bunun sonucunda da kriz, kapımızı çalabilir.
Biri yanınızda kalp krizi geçiriyorsa...
Kalp krizi belirtileri; sırt-göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, mide bulantısı ve soğuk ter dökme olarak sıralanabilir. Peki, yanınızda biri kalp krizi geçiriyorsa neler yapmalısınız?
Kalp krizinin kötü sonuçları, kaybedilen doku miktarıyla ilişkilidir. Hasar ne kadar az olursa, oluşacak problemler o kadar az olacaktır. Ciddi bir kriz yetmezlik ve ölüme yol açabilirken, defalarca geçirilen sınırlı krizler hastanın hayatını etkilemeyebilir. Bu yüzden hastayı ne kadar çabuk hastaneye yetiştirseniz, hayatını kurtarma şansınız o kadar çok artar.