Son Yılların Trendi: Suda Doğum
"Şüphesiz ki hamilelik bir kadının başına gelebilecek en mucizevi deneyimdir. Ancak bu durum çoğu zaman güzel olduğu kadar endişeleri de beraberinde getiriyor. Doğum zamanı yaklaştıkça anne adaylarındaki heyecan ve endişe gittikçe artıyor. Hamileliğin son zamanlarında doğumun nasıl olması gerektiği oldukça önemli bir konu. Son yılların trendi ise suda doğum."
Suda Doğum Nasıl Yapılır?
Suda doğumun öncelikle bir doktor gözetiminde olması gerekiyor. Genelde ilk doğumlar daha zor oluyor ve vajinada yırtıklar meydana gelebiliyor. Bu nedenle suda doğum daha çok ikinci doğum ve sonraki doğumlar için öneriliyor. Suda doğumda, doğum yapılacak su ve havuzun hijyenik olmaması bebek ve anne açısından risk faktörü taşıyor. Su ve havuzun son derece hijyenik olması, suyun sıcaklığının 37 derece olması gerekiyor. Doğum başladığında anne adayının kalp atışı ve tansiyonu kontrol altında tutuluyor ve suni sancı verilmiyor. Bebek doğduktan sonra da kalp monitörü ile gözetim altına alınıp gerekli kontroller ve tahliller yapılıyor.
Suda Doğumun Faydaları:
Suda doğum, diğer doğum şekillerine nazaran daha ağrısız ve kısa sürüyor. Bunun sebebi ise vücut kaslarının sıcak su içerisinde gevşemesi. Bu sayede rahimdeki kan akımı artıyor ve kasılmaları düzene giren anne adayının çektiği acı da azalıyor. Öte yandan bebeğin geliş kanalının yumuşayıp gevşemesi doğumun bebek açısından da daha kolay olmasını sağlıyor. Anne adayının kısa sürede daha kolay ve acısız doğum gerçekleştirmesinin yanı sıra bebeğin de doğum anında tekrar başka bir suyun içine doğmasıyla daha az ağlayıp daha sakin kalması iki taraf içinde yararlı oluyor.
Suda Doğumun Yapılmaması Gereken Durumlar:
? İkiz ve daha yukarı gebelikler
? Anne adayının genital bölgesinde mantar ve enfeksiyon gibi parazitlerin olması
? Erken doğum riski olanlar
? Bebeğin kilosunun 4 kiloyu aşması
? Sakatlık ihtimali olan bebekler
? Astım ve diyabet gibi rahatsızlığı olan anne adayları
? Kanama ve suyun gelmesi de suda doğumu engelleyen diğer faktörlerden biri.
Suda doğumun, anne ve bebek açısından daha faydalı olmasının yanı sıra diğer doğum şekilleriyle aynı risk faktörlerini de taşıdığını unutmamak gerekiyor.