Güncelleme Tarihi:
Somon DNA aşısı, somon balığı spermleri ve hyaluronik asitten elde edilen DNA molekülleri yardımı ile ciltte genç hücreler üretilmesi esasına dayanan yeni nesil bir güzellik uygulamasıdır. Kırışıklık ve diğer yaşlanma belirtilerinin giderilmesini amaçlayan bu yöntem, 3 temel faktör üzerine kuruludur.
Bu 3 temel faktörü; cildi yapılandırmak, onarmak ve gençleştirmek olarak sıralayabiliriz.
Cilt her ne kadar güçlü bir yapıda olsa da zamanın etkileri karşısında eski aktifliğini kaybeder. Özellikle de 30 yaşından sonra her yıl %1 oranında kolajen kaybı yaşar. Bu durum cildin doğal elastikiyetini kaybetmesine ve kırışıklıkların meydana gelmesine yol açar. Aynı zamanda elastin lifler parçalanır ve vücudun kendi hyaluronik asit miktarı ve işlevinde değişimler yaşanır. Vücutta meydana gelen değişimler cildin daha cansız ve mat bir görünümde olmasına sebep olur. Cildin yaşadığı bu dönüşümün etkilerini azaltmak ve sorunları pasifize etmek amacıyla oluşturulan Somon DNA ise kombine tedavi yaklaşımı ile en iyi sonuçları sağlar.
Genç kalan hücreler üretilir
Sistem; polinu¨kleotidler ve hyalüronik asit moleku¨llerinden elde edilen Somon DNA ile ciltte genç hücreler üretilerek kırışıklık ve diğer yaşlanma belirtilerinin giderilmesini sağlar. Cilt yapısını destekleyen, hücreleri onaran Somon DNA, insan DNA’sına çok yakın olan formülasyonu sayesinde bağ dokusunu yeniden yapılandırarak, cildi restore eder.
Cilt problemlerine göre değişiklik gösteren bu işlem, ileri vakalarda 1 kür olacak şekilde uygulanır. Bir kür yaklaşık olarak 3 seanstan oluşur. Seans süreleri 30-40 arasında değişmekle birlikte, seans araları ortalama 20 gündür. Yılda 2 kez uygulandığında cilde genç görünüm kazandıran Somon DNA, 30 yaş ve üzeri her cilt tipinde uygulanabilir. Ancak;
Somon DNA'nın cilde faydaları
Cilt yenileme konusunda tartışmasız en iyi uygulamaların başında gelen Somon DNA, içeriğindeki hyaluronik asit ve eser aminoasitler sayesinde çok hızlı bir etki gösterir. Bu sebeple son zamanlarda sıklıkla tercih edilen uygulamalar arasında yer alır. Mikro iğneleme yöntemiyle cilde uygulanır. Güneş hassasiyetine neden olmadığı için yaz mevsimi de dahil her mevsim güvenle uygulanabilir.