Şok diyetler
"Tartıda kaç kilo olduğumuz mu? Yoksa olmamız gereken ağırlıkta, sağlıklı bir vücuda sahip olmak mı?"
Aldığınız kilolardan bir an önce kurtulmak istenildiğinde genellikle en kolay yol seçiliyor ve sağlıklısız 'şok diyetler'e başvuruluyor. Bu zamanda sıkça haftada 4-5 kilo verdiren çok düşük kalorili, birçok besin öğesini yetersiz içeren diyetlere yöneliniyor.Tartıda kaç kilo olduğumuz mu? Yoksa olmamız gereken ağırlıkta, sağlıklı yağ yüzdesine sahip bir vücuda sahip olmak mı? Önce cevaplanması gereken soru bu. Çünkü bu tür çok düşük kalorili, kısa sürede fazla kilo kayıplarına sebep olan diyetlerde kayıplar yağdan değil, su ve kastan oluyor. Ayrıca bu diyetler ile metabolizma hızı yavaşlarken, verilen kilolar hızla geri alınabiliyor ve daha sonrasında yapılan diyetlerde kilo vermek daha da zorlaşıyor.Bunun yanında sık sık bu tür diyetleri uygulayan kişilerde sindirim ve sinir sistemi bozuklukları, anemi, yorgunluk, baş dönmeleri, bulantı ve kusma problemleri görülebiliyor.Zayıf olmak adına yapılan diyetler uzun vadede bir çok hastalığa neden oluyor. Unutulmamalıdır ki bazı fazla kilo alımları sadece yeme davranış bozukluğu sonucu oluşmayabilir. Herhangi bir hastalık sonucunda direkt veya indirekt olarak şişmanlığı tetiklemiş olabilir. Böyle bir durumda yapılan bilinçsiz zayıflama diyetleri ile sağlık problemlerinin daha da artmasına sebep olabilirsiniz. Zayıflama; size uygun beslenme ve egzersiz programlarının uygulandığı, diyetisyen ve uzman doktor kontrolünde olmalıdır. Kısa süreli, sadece zayıflama amaçlı olmamalı, ideal kiloya gelindiğinde mutlaka bireye kilo koruma programı düzenlenmeli ve bundan sonraki yaşamında nasıl bir beslenme programı uygulayacağı 'davranış değişikliği tedavisi' olarak kişiye anlatılmalıdır.İdeal zayıflama diyeti nasıl olmalı?- Diyete başlayacak kişi mutlaka bunu istemeli ve kendini hazırlamalı- Diyetisyen tarafından kişinin beslenme öyküsü, yaş, kilo, boy, fiziksel aktivite düzeyi ve vücut analizi incelenerek, alternatifler içeren dengeli ve yeterli bir beslenme programı hazırlanmalı- Bir sonraki öğünde çok acıkmayı ve kan şekerinin düşmesini engellemek açısından meyve, diyet bisküvi, küçük kepekli sandviç, ayran v.b ara öğün alternatiflerinin olduğu 3 ara öğün ve 3 ana öğünden oluşan dengeli bir beslenme programı olmalı. Unutmamak gerekir ki aç kalmak zayıflamak değildir.- Gün içinde ne kadar aktif olurursa olunsun, haftada en az 3-4 kez spor yapılmalı- Günde 8-10 bardak su içmeye özen gösterilmeli- Glisemik indeksi (kan şekerini hızla yükseltip düşürmeyen) düşük besinler tüketilmeli. Basit karbonhidrat denen şeker ve şekerli besinler yerine günlük karbonhidrat ihtiyacı hem daha tokluk veren, hem acıkmayı geciktiren kepekli ekmek, kepekli makarna, bulgur pilavı gibi lifli besinlerden karşılanmalı- Yiyecekler tüketilirken ızgara, haşlama, buğulama türü yağ içeriği düşük besinler tercih edilmeli- Şeker içeriği yüksek gıdalar yerine meyve tüketilmeliDyt. Seçil KenarMemorial Hastanesiwww.memorial.com.tr