Güncelleme Tarihi:
Bugünün ilişkileri, geçmişin izleriyle dolu
Çocukluk döneminde yaşanan her olay ve anı yetişkinlik dönemindeki duygusal ilişkileri etkiler. Çünkü her anı bir duyguyla eşleşir ve kişinin karşısındaki kişiden beklentilerini şekillendirir. Ona ve ilişkisine bakış açısını, bağlanma şeklini yönlendirir. Dolayısıyla çocukken fiziksel ve ruhsal olarak hissettiğiniz ihtiyaçların ne kadarının karşılandığı ve ebeveynlerinizin sizi hangi bağlanma stiliyle büyüttüğü önemli bir belirleyicidir.
Peki, siz ilişkideki bağlanma stilinizi biliyor musunuz?
Her ilişki kendi içinde farklı değişkenlere sahiptir. Bu durum her ilişkiyi farklı ve özel kılar. Ancak olayların derinine inildiğinde temel meselenin güven ve güvensizlik duygusu olduğu anlaşılır. Bu aşamada ilişki tiplerini 4 ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;
Sevgisini kolayca gösterebilen kişiler; güvenli bağlanma stil
Başkalarının onu nasıl gördüğünü değil, kendisini nasıl gördüğünü önemseyen kişilerin ilişki tipidir. Güvenmek onlar için önemlidir ve karşısındaki kişiye güvenmek ister. Bunun için hem kendine hem de karşısındaki kişiye olumlu duygularla yaklaşır. Sevgisini belli etmekten çekinmez ve birine bağlanmak onun için mutluluk kaynağıdır. Uzun ilişkilerde genel olarak bu ilişki tipinin etkileri görülür. Saygı ve güven ilişkinin temelini oluşturarak sağlam bir zemin yaratır.
Kendinden çok karşısındakini seven kişiler; saplantılı bağlanma stili
Saplantılı bir şekilde karşısındaki kişiye bağlanan bu kişilerin en büyük korkusu ve endişesi terk edilmektir. Terk edilmemek için kendisiyle ilgili ödün vermekten ve ilişkisi için değişmekten çekinmezler. İlişkide kendisinin önceliklerini bir kenara bırakır ve partnerinin memnuniyeti için yaşar. Kendisine olumsuz duygu beslerken, karşısındakine olumlu duygular besler. Tüm bu saplantılı durumun ortaya çıkmasındaki ana sebep ise kişinin kendine güveninin olmamasıdır. Kişi yalnızlığını yönetemez ve kendini eksik hisseder. Geçmişe gidildiğinde ise kişinin endişeli ebeveynleri olduğu ve öyle yetiştirildiğini görmek çok zor değildir.
Korkular bataklığına saplanan kişiler; kayıtsız bağlanma tipi
Kendileriyle ilgili her zaman olumlu düşünceleri vardır. Ancak aynı duyguları karşısındaki kişiye beslemek gibi bir niyetleri yoktur. Korkuları ilişkilerine yön verir. Sırf terk edilme ihtimali olduğunu düşünerek çok iyi gidebilecek bir ilişkiye başlamazlar. Aynı zamanda terk edileceklerini düşünürlerse istemedikleri halde önce söyleyen olmak için kendileri ayrılırlar.
Güvensizlik sebebiyle yitip giden aşklar; korkulu bağlanma stili
Bu tip ilişkilerin uzun sürmesi çok zordur. Çünkü kişi hem kendine hem de karşısındaki kişiye olumlu duygu besleyemez. Çünkü içindeki terk edilme korkusu o kadar ağır basar ki, bir türlü başka şeylere odaklanamaz. İlişkisinin tadını çıkaramaz. Her zaman kuşkulu ve güvensizdir. Bu hem kişinin kendisini, hem partnerini hem de ilişkisini yıpratır.